Merkez Bankası başkanı sayın Serdengeçti'nin geçen hafta yaptığı açıklama ilginç: "enflasyonla mücadele hedefinden büyüme ve istihdam için sapılamaz."
Sayın başkanın demek istediği şu: bizim için enflasyon yani fiyat istikrarı esastır. Büyüme ve istihdam görev sahamıza girmez. Büyüme ve istihdam nedir? Vatandaşın evine ekmek, masasına aş götürmesi demektir. İşsizliğin kronik bir hal aldığı, her geçen gün daha çok esnafın ve sanayicinin iş yerini kapatmak ya da daha fazla borca girerek yaşatmak zorunda kaldığı bir süreci yaşıyoruz., Merkez Bankamız ise bu sene için %35, gelecek sene için biraz daha düşük, sonraki sene belki %10'lu seviyelere düşecek bir enflasyondan başka bir şey düşünmüyor.
Oysa şu anda binbir sıkıntı içinde yüzen, birçoğu işsiz, birçoğu asgari mutfak masrafını bile zor karşılayan bir asgari ücretle çalışan insanımızı bu seneki, iki ya da üç seneki enflasyondan ziyade bu akşam, yarın ve öbürsügünü kurtarmak düşündürüyor. Enflasyon sıfır olsa, elimizdeki işsizlik ve % 9'luk küçülme ile neyi başarmış olacağız. Enflasyonu bu kadar büyük bir öcü, onu düşürmeyi herşeyin önüne geçecek bir hedef seçmek neyi sağlar?
Arjantin yıllarca istikrar sağlayamamış bir ülkeydi. Sonunda zorluklar içinde bir program uygulayarak enflasyonu kontrol altına aldı ama kısa bir süre sonra bugün ibretle seyrettiğimiz bizden de kötü bir duruma düştü. Bir ülkenin herşeyini enflasyona endekslemesi nasıl işleri tamamen düzeltmiyor, yetkililerimiz oradan öğrenebilirler.
Merkez Bankası kanununda "Banka, fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla Hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler" deniyor. Herhalde başkan hükümetin büyüme ve istihdam hedefi olmadığı için bankayı tamamen fiyat istikrarına adamış görünüyor. Ancak enflasyona karşı bu kadar duyarlı olan yönetimin Türk Lirasının dövize karşı fiyat istikrarı söz konusu olunca neden işleri dalgaya (dalgalı kura) bıraktıklarını sormak da hakkımız olsa gerek.
Zaten IMF tarafından belirlenen program ve onu uygulamakla görevlendirilen kadrolardan büyüme ve istihdam beklemek olmayacak duaya amin demek değil midir?
Sayın başkanın demek istediği şu: bizim için enflasyon yani fiyat istikrarı esastır. Büyüme ve istihdam görev sahamıza girmez. Büyüme ve istihdam nedir? Vatandaşın evine ekmek, masasına aş götürmesi demektir. İşsizliğin kronik bir hal aldığı, her geçen gün daha çok esnafın ve sanayicinin iş yerini kapatmak ya da daha fazla borca girerek yaşatmak zorunda kaldığı bir süreci yaşıyoruz., Merkez Bankamız ise bu sene için %35, gelecek sene için biraz daha düşük, sonraki sene belki %10'lu seviyelere düşecek bir enflasyondan başka bir şey düşünmüyor.
Oysa şu anda binbir sıkıntı içinde yüzen, birçoğu işsiz, birçoğu asgari mutfak masrafını bile zor karşılayan bir asgari ücretle çalışan insanımızı bu seneki, iki ya da üç seneki enflasyondan ziyade bu akşam, yarın ve öbürsügünü kurtarmak düşündürüyor. Enflasyon sıfır olsa, elimizdeki işsizlik ve % 9'luk küçülme ile neyi başarmış olacağız. Enflasyonu bu kadar büyük bir öcü, onu düşürmeyi herşeyin önüne geçecek bir hedef seçmek neyi sağlar?
Arjantin yıllarca istikrar sağlayamamış bir ülkeydi. Sonunda zorluklar içinde bir program uygulayarak enflasyonu kontrol altına aldı ama kısa bir süre sonra bugün ibretle seyrettiğimiz bizden de kötü bir duruma düştü. Bir ülkenin herşeyini enflasyona endekslemesi nasıl işleri tamamen düzeltmiyor, yetkililerimiz oradan öğrenebilirler.
Merkez Bankası kanununda "Banka, fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla Hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler" deniyor. Herhalde başkan hükümetin büyüme ve istihdam hedefi olmadığı için bankayı tamamen fiyat istikrarına adamış görünüyor. Ancak enflasyona karşı bu kadar duyarlı olan yönetimin Türk Lirasının dövize karşı fiyat istikrarı söz konusu olunca neden işleri dalgaya (dalgalı kura) bıraktıklarını sormak da hakkımız olsa gerek.
Zaten IMF tarafından belirlenen program ve onu uygulamakla görevlendirilen kadrolardan büyüme ve istihdam beklemek olmayacak duaya amin demek değil midir?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Talhaoğlu / diğer yazıları
- KOBİ'lerle kalkınma / 21.06.2002
- Kâr/zarar / 24.05.2002
- Amerika AŞ.'nin Sonu mu Geliyor ? / 21.05.2002
- Enron ve Türkiye / 11.05.2002
- Merkez ve Büyüme / 07.05.2002
- Vergiler / 29.04.2002
- Devlet desteklemiş, Japon yapmış... / 25.04.2002
- Krizden harcamayla mı çıkılır yoksa tasarrufla mı? / 23.04.2002
- Dolar düşüyor. Sevinelim mi ? / 09.04.2002
- Yeni ekonomik program / 28.03.2002
- Kâr/zarar / 24.05.2002
- Amerika AŞ.'nin Sonu mu Geliyor ? / 21.05.2002
- Enron ve Türkiye / 11.05.2002
- Merkez ve Büyüme / 07.05.2002
- Vergiler / 29.04.2002
- Devlet desteklemiş, Japon yapmış... / 25.04.2002
- Krizden harcamayla mı çıkılır yoksa tasarrufla mı? / 23.04.2002
- Dolar düşüyor. Sevinelim mi ? / 09.04.2002
- Yeni ekonomik program / 28.03.2002