NATO’ya Türkiye gibi üye olacağına İsrail gibi üye olma… Neden mi?
Çünkü NATO bugüne kadar sürekli olarak bir şeyler istedi, Türkiye de NATO’nun bir dediğini iki etmedi. Fakat ne zamanki Türkiye NATO’dan bir takım taleplerde bulundu, hiçbir zaman olumlu bir cevap alamadı.
Türkiye hep NATO’ya çalıştı NATO Türkiye’ye hiç çalışmadı.
Fakat konu İsrail olunca NATO, üye olmayan bu devlete hizmette asla kusur etmedi, adeta İsrail’in güvenlik gücü olarak görev yaptı.
Son olarak, İsrail’in Akdeniz’de görev yapan NATO donanmasına katılmasına sıcak bakıldığı ifade edildi. Associated Press’in haberine göre, NATO sözcüsü Carmen Romero yaptığı açıklamada, İsrail’in Akdeniz’deki donanmaya katkıda bulunması(!) teklifinin, “NATO süreçleri ve operasyon gereklilikleri” doğrultusunda değerlendirildiğini belirtti.
Romero, NATO’nun İsrail dahil tüm “ortak ülkelerle” işbirliğini güçlendirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tabi, İsrail derken, bu anlamda İsrail’den başka ortak ülke de yok.
İsrail’in katılması öngörülen Etkin Girişim Operasyonu, 11 Eylül’den sonra başlatılmıştı. Akdeniz’de terör olaylarının(!) önlenmesini hedefleyen operasyon kapsamında genellikle dört savaş gemisi kıyılarda devriye geziyor.
Akdeniz’deki donanmaya gemi göndermesi durumunda, ilk kez İsrail NATO’nun bir askeri operasyonuna katılmış olacak. İsrail aynı zamanda Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin NATO çerçevesinde oluşturduğu “Akdeniz Diyalogu”nun da bir parçası…
Bütün bu İsrail bazlı gelişmeler Türkiye’nin itirazlarına rağmen gerçekleştiği iddia ediliyor. İnşallah Türk yetkililer itiraz ediyordur. İtiraz etmiyorsa ayrı bir sorun ama diyelim ki itiraz etmiş olsa bile böyle bir netice yıllardan beri NATO’ya yapmadığı hizmet kalmayan Türkiye’nin itirazının NATO nezdinde zerre kadar değerinin olmadığını göstermez mi?
Türkiye’nin aşağılanması için daha ne kadar delil gerekli?
NATO’nun İsrail’e hizmeti sadece bununla sınırlı değil tabii ki…
NATO Türkiye’yi de kullanarak İsrail’i İran’ın füzelerine karşı koruyacak ve bölgedeki birçok ülkenin istihbarat bilgilerini İsrail’e iletecek olan füze savunma sistemlerini de devreye sokmuş durumda.
Brüksel’de Avrupa Politika Merkezi (EPC) tarafından düzenlenen basın toplantısında konuşan NATO Genel Sekreteri Rasmussen, NATO’ya üye ülkeler ve de NATO ortağı ülkeler arasında istihbarat paylaşımının olduğunu belirtti.
Rasmussen bu konuda şunları söyledi: “Lizbon Zirvesi’nden ortaklık politikalarına önem atfeden bir stratejik konsept çıktı ve ardından da Berlin’de NATO ortağı ülkelerin ana karargahımızda dışişleri bakanları seviyesinde temsilcilik ve misyon ofisleri açabilmelerine onay verildi. İsrail de bu ortaklarımızdan biri. Dolayısıyla bu karar alınmış durumda ve tüm ortaklarımızı kapsamakta…”
Olayın biraz daha temeline inmeye çalışırsak, Büyük Ortadoğu Projesi Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın da ifade ettiği gibi “Mimarı İsrail, taşeronu ABD olan bir proje”dir.
Yani BOP’un asıl hedefinde İsrail’e saha açmak ve önündeki engelleri kaldırmak vardır.
NATO’nun da özellikle Afganistan işgalinden sonra BOP’un askeri kanadı haline gelmesi de NATO’nun tamamen İsrail’in çıkarlarına hizmet ettiğini göstermektedir.
Kısaca, NATO kendisine üye olan ülkelerden ziyade üye olmayan bir ülkenin çıkarlarına hizmet ediyor.
Hatta Türkiye gibi ülkeler de sadece emir eri vazifesi görüyor.
Çünkü NATO bugüne kadar sürekli olarak bir şeyler istedi, Türkiye de NATO’nun bir dediğini iki etmedi. Fakat ne zamanki Türkiye NATO’dan bir takım taleplerde bulundu, hiçbir zaman olumlu bir cevap alamadı.
Türkiye hep NATO’ya çalıştı NATO Türkiye’ye hiç çalışmadı.
Fakat konu İsrail olunca NATO, üye olmayan bu devlete hizmette asla kusur etmedi, adeta İsrail’in güvenlik gücü olarak görev yaptı.
Son olarak, İsrail’in Akdeniz’de görev yapan NATO donanmasına katılmasına sıcak bakıldığı ifade edildi. Associated Press’in haberine göre, NATO sözcüsü Carmen Romero yaptığı açıklamada, İsrail’in Akdeniz’deki donanmaya katkıda bulunması(!) teklifinin, “NATO süreçleri ve operasyon gereklilikleri” doğrultusunda değerlendirildiğini belirtti.
Romero, NATO’nun İsrail dahil tüm “ortak ülkelerle” işbirliğini güçlendirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tabi, İsrail derken, bu anlamda İsrail’den başka ortak ülke de yok.
İsrail’in katılması öngörülen Etkin Girişim Operasyonu, 11 Eylül’den sonra başlatılmıştı. Akdeniz’de terör olaylarının(!) önlenmesini hedefleyen operasyon kapsamında genellikle dört savaş gemisi kıyılarda devriye geziyor.
Akdeniz’deki donanmaya gemi göndermesi durumunda, ilk kez İsrail NATO’nun bir askeri operasyonuna katılmış olacak. İsrail aynı zamanda Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin NATO çerçevesinde oluşturduğu “Akdeniz Diyalogu”nun da bir parçası…
Bütün bu İsrail bazlı gelişmeler Türkiye’nin itirazlarına rağmen gerçekleştiği iddia ediliyor. İnşallah Türk yetkililer itiraz ediyordur. İtiraz etmiyorsa ayrı bir sorun ama diyelim ki itiraz etmiş olsa bile böyle bir netice yıllardan beri NATO’ya yapmadığı hizmet kalmayan Türkiye’nin itirazının NATO nezdinde zerre kadar değerinin olmadığını göstermez mi?
Türkiye’nin aşağılanması için daha ne kadar delil gerekli?
NATO’nun İsrail’e hizmeti sadece bununla sınırlı değil tabii ki…
NATO Türkiye’yi de kullanarak İsrail’i İran’ın füzelerine karşı koruyacak ve bölgedeki birçok ülkenin istihbarat bilgilerini İsrail’e iletecek olan füze savunma sistemlerini de devreye sokmuş durumda.
Brüksel’de Avrupa Politika Merkezi (EPC) tarafından düzenlenen basın toplantısında konuşan NATO Genel Sekreteri Rasmussen, NATO’ya üye ülkeler ve de NATO ortağı ülkeler arasında istihbarat paylaşımının olduğunu belirtti.
Rasmussen bu konuda şunları söyledi: “Lizbon Zirvesi’nden ortaklık politikalarına önem atfeden bir stratejik konsept çıktı ve ardından da Berlin’de NATO ortağı ülkelerin ana karargahımızda dışişleri bakanları seviyesinde temsilcilik ve misyon ofisleri açabilmelerine onay verildi. İsrail de bu ortaklarımızdan biri. Dolayısıyla bu karar alınmış durumda ve tüm ortaklarımızı kapsamakta…”
Olayın biraz daha temeline inmeye çalışırsak, Büyük Ortadoğu Projesi Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın da ifade ettiği gibi “Mimarı İsrail, taşeronu ABD olan bir proje”dir.
Yani BOP’un asıl hedefinde İsrail’e saha açmak ve önündeki engelleri kaldırmak vardır.
NATO’nun da özellikle Afganistan işgalinden sonra BOP’un askeri kanadı haline gelmesi de NATO’nun tamamen İsrail’in çıkarlarına hizmet ettiğini göstermektedir.
Kısaca, NATO kendisine üye olan ülkelerden ziyade üye olmayan bir ülkenin çıkarlarına hizmet ediyor.
Hatta Türkiye gibi ülkeler de sadece emir eri vazifesi görüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Şehitlerimize yas tutarken sorular cevap bekliyor / 09.07.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’, ‘terörsüz’ Türkiye mi? / 08.07.2025
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Şehitlerimize yas tutarken sorular cevap bekliyor / 09.07.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’, ‘terörsüz’ Türkiye mi? / 08.07.2025
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025