Payidar olmak adil olmakla alakalı...

Çin'de yaşanan son gelişmeleri ibretle takip ediyoruz.Hangi gerekçeyle olursa olsun, masum insanları katletmek, işkence etmek evlerini taciz etmek, yapılan sivil katliamına seyirci kalmak asla kabul edilemez.Çekilen görüntüleri ve de fotoğrafları gördükçe insanın içi ürperiyor.Bu yaşananlardan da anlaşılıyor ki sadece güçlü olmak yeterli değil, adil olmak da önemli...Çin, ekonomik olarak güçlü, askeri olarak güçlü, nüfus olarak güçlü, ama sergilediği vahşet ortada...ABD ekonomik olarak güçlü, askeri olarak güçlü, dünyanın jandarmalığına soyunmuş, ama yaptığı zulüm ortada...Diğerleri de güce sahip olduklarında farklı bir tablo ortaya çıkmıyor.Köklü tarihe sahip olmak deseniz Çin'den daha köklü tarihe sahip olan ülke yok. Demek ki bu da değil...Önemli bir gerçek var ki, zulümle, vahşetle asla payidar olunmaz.Türk milletini tarih sahnesinde farklı kılan neydi, bunu çok iyi irdelemek lazım.Türk milleti hem güçlüydü, hem de sevgiyi ve adaleti bütün dünyaya doya doya yaşattı.Kendisiyle barışık olmayan insanların başkalarına hak ve adaleti sunabilmesi mümkün değildir. Bu milletler için de böyledir.Bir insanın kendisiyle barışık olması, sahip olduğu inançla alakalıdır.Tutunduğu yol o insanı gerçek sahibine, yaratıcısına götürebilmelidir.Türk milletinin en büyük nasibi, tek hak din olan İslam'ı kaynağından, yani Ehli Beyt'ten öğrenmiş olmalarındandır.Bu güçlü temel Türkler'i asırlarca hem güçlü hem de adil kılmıştır.İşte gerçek medeniyet anlayışı da budur.Türk milleti, İstanbul'un fethi örneğinde olduğu gibi, sadece karşısında bulunan düşman ordularıyla adil bir savaş ortaya koymuş, savaş sonrası her türlü imkan olmasına rağmen sivil halkın kılına dahi dokunmamıştır.Türk milleti gittiği bütün coğrafyalarda, yaşayan insanların can, mal ve namus güvenliğini temin etmiştir. Bu sebepledir ki, birçok millet Türklerin himayesini bizzat kendileri talep etmiştir.Türk milletinin gösterdiği bu duyarlılığı Çinlilerin, Amerikalıların ya da Rusların gösterebilmesi mümkün değildir.Hatta yeniden Ehli Beyt rotasına girmediği takdirde bugünkü Türk milletinin de gösterebilmesi mümkün değildir.Bugün adeta ruhu çıkmış ceset gibiyiz.Durum böyle olunca bırakalım başkalarının hakkını hukukunu, kendi milli menfaatlerimizi dahi korumaktan aciz durumdayız.Artık başkalarından bir şeyler beklemeyi bir kenara koyalım, tarihimizden de ders alarak kendimize dönelim. Ehli Beyt'in anlayışını yeniden keşfedelim.Dünya Türk'ün adaletini ve sevgisini bekliyor.Kendinde olan tarihi mirası farkeden Türk milleti, dünyanın takdir ettiği ve de adım adım istifade etmeye çalıştığı Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezleriyle şaha kalkacaktır.O zaman gücü elinde bulundurup, bu güçle insanlara zulmedenler görecekler ki, payidar olmak için sadece güçlü olmak yeterli değil, haklı ve adil olmak da gerekir.Gerçek hazinenin bu olduğunu bir gün görecekler.