logo
03 MAYIS 2024

Reel sektör ve tarihi kongre

23.03.2006 00:00:00
Küresel sermayedarların hedefinin, diğer ülkelerin kaynaklarını ele geçirmek olduğunu her fırsatta söylüyoruz. Bu sebeple küresel sermayenin sözcülüğünü yapan IMF'nin ve Dünya Bankasının projeler sundukları ülkelerin reel sektörlerinin kalkınması asla mümkün değildir.Çünkü kaynakları sömürülmek istenen bir ülkenin reel sektörü o ülkede kaynaklar konusunda rakip demektir ve küresel sermaye böyle bir rakibi her zaman ortadan kaldırmak isteyecektir.Bu sebeple yıllardan beri IMF politikalarıyla yönetilen ülkemizde kaynak, çalışan nüfus, proje, arazi, ortam? gibi konularda asla bir sıkıntı olmamasına, ülkemiz her konuda bakir olmasına rağmen reel sektör her gün kan kaybetmektedir. Üreticilerimiz bugüne kadar kendi imkanlarıyla direnmeye ve şikayet etmemeye çalıştı, ama özellikle son zamanlarda elde avuçta da bir şeyin kalmaması, düzeliyor denilen ekonominin bir türlü rayına girmemesi üreticiyi, sanayiciyi çileden çıkardı.İstanbul Sanayi Odası(İSO) Başkanı Tanıl Küçük'ün açıklamaları sanayicinin içinde bulunduğu durumu gözler önüne sermektedir.Türk lirasının 2002, 2003 ve 2004'te değerlendiğini ve bu değerlenmenin rekabet gücüne verdiği zararın, düşen reel ücretlerle ve verimlilik artışıyla telafi edildiğini ifade eden Küçük, böylece sanayinin rekabet gücünü 2005'e kadar koruyabildiğini savundu. Ancak YTL'nin 2005'te de devam eden değerlenmesini telafi edecek hiçbir gelişme olmadığını belirten Küçük, değerli YTL'yle mücadele eden sanayicinin bir taraftan da işgücü maliyeti üzerindeki yüksek vergi ve prim yükünü taşımaya, kullandığı elektrik için rakiplerinden daha yüksek bedel ödemeye, kayıt dışının yarattığı haksız rekabetle mücadeleye devam ettiğini anlattı.Dikkat ederseniz, sanayici rekabet edebilmek ve varlığına sürdürebilmek için ücretleri düşürüyor, verimliliği arttırmak için de işçi çıkartıp, kalan işçilerin üzerine daha fazla iş yüklüyor. Yani küçülmeyi tercih ediyor.Sanayici iki arada bir derede kalıyor. Bir taraftan hammadde, enerji, nakliye gibi maliyet unsurlarında, resmi olarak ifade edilen enflasyon rakamlarının kat kat üstünde bir artışla karşılaşırken, YTL'nin değerlenmesi, diğer bir ifadeyle döviz kurlarındaki spekülatif amaçlı düşüşün etkisiyle de rekabet edebilmek için fiyatlarını arttıramıyor. Dövizin düşük olması ithalatı patlatıyor, yerli piyasaya ithal ürünler hakim oluyor, düşük kur ihracata da ciddi zararlar veriyor.Üretici, maliyetler yüksek, zam yapması lazım, ucuz ithal mallar piyasada, fiyat düşürmesi lazım. Hammadde ve enerji gibi maliyetleri düşüremeyeceğine göre çalışanlara yükleniyor. Ücretleri azaltıyor. Ürün fiyatlarını düşürdükçe düşürüyor, ama ne kadar düşürse de arkasında devlet desteği bulunan Çin ve diğer ihracatçı ülkelerle rekabet yapamıyor.İşte bu ve benzeri sebeplerden ötürü,  İSO Başkanı Tanıl Küçük, rekabette zorlanan üreticilerin, üretim faaliyetlerini yavaşlatmak veya son vermek zorunda kaldıklarını belirterek "Mevcut yapı devam ettiği takdirde Türkiye'nin üretim altyapısında ve istihdamında ciddi kayıplar gündeme gelebilecektir" uyarısında bulunmaktadır.Sayın Küçük bazı rakamlar da vermektedir: "Örneğin, tekstil sektörü üretimi 2005 yılında bir önceki yıla göre yüzde 11.8 oranında küçülmüştür. Tekstilin yanı sıra giyim sanayii üretiminde de 2005 yılında bir önceki yıla göre yüzde 12.5 azalma vardır. Aynı şekilde deri ve ayakkabı sektörünün üretimi de 2005'te yüzde 19.0 oranında azalmıştır. 1997 yılı üretimini 100 aldığımızda tekstilde 2005 yılı üretim büyüklüğü 90.7'dir. Yani büyüme şöyle dursun tekstil üretimi 9 yıl evvelki üretim büyüklüğünün bile altına inilmiştir. 1997 yılı üretimi 100 alındığında deri ve ayakkabı sektörünün 2005'teki üretim seviyesi ise 75.0'dır. Bu sektörlerimizin üretimindeki gerileme istihdamlarında da büyük boyutta gerilemeye neden olmuştur."Sayın Küçük son olarak şu önemli uyarı da bulunmaktadır: "2005'te yaşanan üretim-tüketim dengesizliğinin ve dış kaynağa bağımlılığın, 2006'da da devam etmesinin ekonomiyi ileride sıkıntılı günlerin bekleyebileceği anlamına gelmektedir."İşte Sayın Küçük'ün şahsında reel sektör temsilcilerinin bahsettiği bütün bu problemler, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i yine haklı çıkarmıştır.Sayın Baş, kur politikalarının yanlış olduğunu, bu ülkede talep değil, maliyet enflasyonunun bulunduğunu, yerli ürünlerin, ithalata karşı korunması gerektiğini, kendi kaynaklarımızla ve paramızla değil de dışa bağımlı olarak hareket etmenin bize faturasının ağır olduğunu yıllardan beri gerek TV ekranlarında, gerek makale ve kitaplarında, gerekse konferans ve mitinglerinde ifade etmektedir.Hazırlamış olduğu Milli Ekonomi Modeli'nde bütün bu problemlerin çözümü mevcuttur.Sayın Küçük ve diğer sektör temsilcilerine tavsiyem, yıllardan beri bu yanlışları ifade eden, sadece ifade etmekle kalmayıp çözümlerini de sunan Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli kitabını alıp bir okumaları. Eğer gerçekten çözüm istiyorlarsa, çözüm detaylı bir şekilde, formülüne varıncaya kadar orada var.Bir de hatırlatalım ki, 26-27 Kasım 2005 tarihlerinde 100'ü aşkın bilim adamının da tebliğ sunduğu "Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi"nin bir benzeri, önümüzdeki cumartesi-pazar günlerinde Azerbaycan'da da yapılacaktır.Bu yeni kongrenin Azerbaycan'daki bilim çevrelerinin daveti ve ısrarı üzerine yapıldığını ve bu kongreye birçok yabancı akademisyenlerin de katılacağını özellikle vurgulamak isterim.Sadece bu olayın bile Sayın Baş'ın profesörlüğü konusunda şüphe uyandırmak isteyenlere tokat gibi bir cevap olacağı açık ve nettir.Dünya onu takdir ediyor, davet ediyor, tebrik ediyor, bizlerse yanımızdaki hazineyi fark edemeyecek kadar körüz ve nankörüz.Sayın Baş ise bütün bu körlüğümüze rağmen, milletine olan vefasını ve sevgisini asla kaybetmeden bakın neler söylüyor: "Bir yerde bana dediler ki; 'Hocam biz sizden bir bardak su istedik siz ise bize okyanusu getiriyorsunuz. Buna nasıl inanacağız?' İşte ben o zaman söylediklerimin kitabını yazdım. Ve bunu dünyanın önde gelen ekonomistleri Kasım ayında İstanbul'umuzda dünyaya açıkladılar. Deyim yerinde ise dünya bizim elimizi öptü. Şimdi sıra milletimin elini öptürmekte."Cumartesi-pazar ekran karşısına geçelim ve bu muhteşem kongreyi hep birlikte izleyelim.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Erdoğan cephesinden algı oyunları
Boş koltukla ne mesaj verdi?
Özgür Özel ayrılırken yüzü gülüyordu
Erdoğan-Özel görüşmesi 1.5 saat sürdü
Bakan Yardımcısı davacı olmuştu
Barış Terkoğlu'na 2 yıl hapis
Acı gerçek!
Asgari ücretle sadece 5 bilet alınabiliyor
'Değerli eş genel başkanlar...'
Kurtulmuş'tan DEM'e anayasa ziyareti
Erdoğan Bayraktar davacı oldu
Kılıçdaroğlu hakkında hapis cezası istendi
İTO'ya göre en çok çocuk bluzunun fiyatı artmış
242 ürünün 155'inin fiyatı arttı
"Protestolara değil, Gazze'ye odaklanmalıyız"
ABD'li Senatör Sanders'tan kritik uyarı
İmalatta hava kötü!
10 sektörün 8'inde üretim zayıfladı
Meteorolojiden uyarı geldi
34 il için sarı kodlu alarm
İsmailağa'dan Cübbeli'ye 15 Temmuz suçlaması
Erdoğan için 'Gözünüz aydın' dedi
AK Parti MYK'dan çıkan kararlar sızdı
Erdoğan 'peyderpey' kelle alacak!
'İthalatı artırırken ihracatı baskılayabilir'
İTO'dan 'kur baskısı' uyarısı
Nedeni hiç düşünmediğiniz bir şey olabilir
Sürekli başınız ağrıyor mu?
Erdoğan cephesinden algı oyunları
Boş koltukla ne mesaj verdi?
Özgür Özel ayrılırken yüzü gülüyordu
Erdoğan-Özel görüşmesi 1.5 saat sürdü
Bakan Yardımcısı davacı olmuştu
Barış Terkoğlu'na 2 yıl hapis
Acı gerçek!
Asgari ücretle sadece 5 bilet alınabiliyor
'Değerli eş genel başkanlar...'
Kurtulmuş'tan DEM'e anayasa ziyareti
Erdoğan Bayraktar davacı oldu
Kılıçdaroğlu hakkında hapis cezası istendi
İTO'ya göre en çok çocuk bluzunun fiyatı artmış
242 ürünün 155'inin fiyatı arttı
"Protestolara değil, Gazze'ye odaklanmalıyız"
ABD'li Senatör Sanders'tan kritik uyarı
İmalatta hava kötü!
10 sektörün 8'inde üretim zayıfladı
Meteorolojiden uyarı geldi
34 il için sarı kodlu alarm
İsmailağa'dan Cübbeli'ye 15 Temmuz suçlaması
Erdoğan için 'Gözünüz aydın' dedi
AK Parti MYK'dan çıkan kararlar sızdı
Erdoğan 'peyderpey' kelle alacak!
'İthalatı artırırken ihracatı baskılayabilir'
İTO'dan 'kur baskısı' uyarısı
Nedeni hiç düşünmediğiniz bir şey olabilir
Sürekli başınız ağrıyor mu?
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.