Seçim ülke gündemine iyiden iyiye oturmuş vaziyette...Anketler, yorumlar, senaryolar birbirini kovalıyor. Bütün bunların yine eskiden olduğu gibi, bir taraftan zemin hazırlamak, bir taraftan yönlendirmeye matuf olduğu da herkesin malumudur. En zengin teşkilat mensuplarından, köşe yazarlarına, eski politikacılardan sade vatandaşa, iktidarından muhalefetine herkesi bir seçim telaşı almış vaziyette. Cumhurbaşkanı kim olacak, ardından genel seçimler de kimler kazanacak? Esasen bu merak her seçim için çok tabiidir. Ancak bu seçimlerle ilgili bir başka telaş da gözden kaçmıyor. Oda bu güne kadar alışıla gelmiş siyasi ve ekonomik anlayışın dışında, çok ciddi ve yeni arayışların gündeme gelmesi olayıdır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Türk siyasetine ve ekonomisine sunduğu "Sosyal Devlet - Milli Devlet " ve "Milli Ekonomi Modeli" bu seçimde dengeleri milletin lehine çevirecek nitelikte ve dinamizmde olduğu çok yaygın bir görüş olarak, ülke sathında dalga dalga yayılmaktadır. İşte bu gelişmedir ki, bazı çevreleri - ki bunların başında iktidar partisi gelmektedir - yeni arayışlara sevketmektedir. 4 yıllık iktidarlarıyla iç ve dış politikada tamamıyla dışa bağımlı haraket eden Sayın Başbakan R. Tayyip Erdoğan, ABD ve AB'ye verdiği tavizler doğrultusunda Kıbrıs, Güneydoğu, sözde Ermeni soykırımı, toprak satışları, kitlerin ve madenlerin özelleştirilmesi, Kuzey Irak ve Kerkük, dinlerarası diyaloglar ve daha nice talihsiz gelişmeleri unutmuş veya bütün bunları bizzat kendileri ve hükümeti yapmamış gibi, ÇANAKKALE RUHUN'DAN bahsediyor. Nevruz kutlamarında birlik ve beraberlikten sözediyor.Keşke sayın Başbakan bu yaptıklarını hiç yapmamış olsa idi de, hep Çanakkale ruhunun gerçeğine inanabilseydi ve gereğini yapsaydı.Ne yazık ki Sayın Erdoğan "Çanakkale geçilemez"i ABD ile yaptığı stratejik ortaklıkla, AB için yaptıkları siyasi, hukuki, ekonomik ve kültürel anlaşmalarla delik deşik etmiştir. "Kürt Meselesi vardır. Devlet geçmişiyle yüzleşmelidir." diyerek nasıl bir Apo ağzı kullandığını da hesaba katmadan 73 milyonun birliğinden ve geleceğinden bahsedebiliyor. Yerel yönetimler için ortaya attıkları düşünceler ile de eski Cumhurbaşkanlarından sayın Kenan Evren'in "Eyalet" sisteminin alt yapısını mı hazırlıyorlardı demekten insan kendisini alamıyor.Halka bir türlü açıklamadığı, açıklayamadığı vehim mi, serap mı, hayal mi, yoksa kendileri için bir ideal mi olduğu belli olmayan "Medeniyetler arası uzlaşma" eş başkını misyonu ile "Çanakkale geçilemez" gerçeğini nasıl bir arada düşünebiliyor? Bunun akli, ilmi, hukuki ve tarihi bir geçerliliği var mıdır? Belki kendileri bir ideal uğruna böylesine olmazı "misyon" edinip bir taraftan seçmene hoş görünmek, diğer taraftan "eş başkanlığını yürüttüğü" çevrelere hizmet etmiş oluyorlar. Bugüne kadar gelen iktidarların ve muhalefetlerin ülke ve millet adına yaptıkları çok büyük yanlışlar olmuştur. Zaten öncekiler böyle yanlış yapmasa idiler, ülke bugün bu durumda olmazdı. Ancak, Sayın Erdoğan ve hükümetinin yaptıkları geçmiş iktidarlara rahmet okutacak cinstendir. Bütün bunlara baktığımızda bu seçim üzerine çok çeşitli senaryolar yazılabilir. Fakat bu senaryoların öncekiler gibi halkı yönlendireceği ihtimali çok zayıftır. İçte ve dışta yaşanan olaylar, halkın sayın Erdoğan'dan beklentilerinin hayal kırıklığı yaratması, seçmeni daha dikkatli olmaya sevketmektedir. Arkıt halk herşeyin farkındadır, yeni bir lider, yeni bir parti ve önünde yeni ufuklar vardır. Dolaysıyla halkı bugüne kadar olduğu gibi yönlendirmek ve kandırmak mümkün olmayacaktır. Prf. Dr. Haydar Baş'ın ülke, bölge ve dünya meselelerine getirdiği gerçekci bakış, sunduğu projeler bu seçime şimdiden damgasını vurmaya başlamıştır. Ülkemizde ilk defa bir siyasi lider ülke ve millet meselelerine, hiç birini diğerinden ayırt etmeden bir bütün olarak bakıyor, sahip çıkıyor ve çözüm üretiyor, "Milli Ekonomi Modeli" ve Sosyal Devlet - Milli Devlet" bu gerçeğin ta kendisidir. Artık, ülkemizde Milli Politikalar devri başlamıştır.
Ali Gedik / diğer yazıları
- Milli Çözüm Milli Ekonomi Modeli / 03.07.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010