Sadece askeri dehasıyla değil, ahlaki değerlerde de yüce bir şahsiyettir Mustafa Kemal Atatürk.
Türk ordusu böyle bir başkomutana sahip olduğu için, kıyamete kadar iftihar edip, övünç duyabilir.
Bugün ayakları üzerinde sağlam bir şekilde durmayı başarabilen en sağlam devlet kurumumuz, Türk ordusudur.
Sebebi ise ulu önderimizin bu kurumun temellerini çok sağlam atmış olmasıdır.
Türk ordusu, Türklüğün demir yumruğudur.
Ata'sından aldığı ilham ve terbiye sayesinde, günümüzün en güvenilir kurumu olmayı sürdürmektedir.
Siz bakmayın kimi ihanet şebekeleri tarafından, belli bir maksada münhasıran orduya FETÖ gibi parazitlerin sızdırılmış olmasına.
Bu fiili durum Türk ordusunun hatası değil, görevlendirilmiş olanların ihaneti idi!
Bakınız Türk ordusunun Başkumandanı aziz Atatürk, 1917 yılında kendisine karşı kurulan hain tertipleri sezerek, buna karşı nasıl önlem almıştı.
7.Ordu kumandanlığını kabul eden Atatürk, kendisine Alman General Falkenhayn tarafından kurulan tuzağı bakın nasıl deşifre ediyor. Bizzat Atatürk hatıralarında anlatıyor:
"Yıldırım Ordusu (7'nci Ordu) Kumandanlığını kabul edip İstanbul'dan Halep'e hareket edeceğim günün gecesiydi. Falkenhayn Karargâhı'nda bulunan bir Türk Erkânı harp zabitinin refakatinde bir genç Alman zabiti, Akaretlerdeki 76 numaralı ikametgâhıma geldi.
Ufak ve zarif sandıklar içinde Falkenhayn tarafından bana bazı şeyler getirdiğini söyledi.
O "şey"leri kendilerini kabul ettiğim odaya nakledilmesini emrettim. Salon kapısının yanına ufacık sandıklar istif edildi.
Bunlar nedir? dedim. Alman zabiti dedi ki: İstanbul'dan müfarakat ediyorsunuz (ayrılıyorsunuz) Mareşal Falkenhayn tarafından bir miktar altın gönderilmiştir.
Kimseye hiçbir ihtiyacımdan bahsetmemiştim; fakat zannettim ki, Mareşal bu parayı ordunun ihtiyacına sarf edilmek üzere göndermiştir.
Onun için tercümanlık eden Türk zabitine dedim ki: Bu sandıklar bana yanlış geldi, ordunun Levazım Reisi'ne gönderilmesi lazımdı, benim için fazla külfettir.
Muhatabım sözlerimi Alman zabitine nakletti. Zabit derhal: Efendim o başka! dedi. Bizim zabitimize: Paranın miktarını bu zabitten iyi tahkik et, huzurunda alındığına dair bir senet yaz, ver, imza edeyim dedim.
Bu zat emrimi yaptı; fakat zabit imzalı senedi kabul etmek istemedi, tekrar: Bu zabit bilmiyor dedim, senedi alsın ve Mareşal'a versin ve siz de bu paraları gelip alması için Levazım Reisi'ne haber gönderiniz.
Bittabi iş böyle cereyan etti."
Bu olay, daha ilk günden Mustafa Kemal Paşa'nın Falkenhayn'a güvenini sarsmış ve onda Mareşal'in para ile Türk komutanlarını satın alarak Alman çıkarlarına hizmet ettirmek istediği izlenimini yaratmıştı.
Bu nedenle de emrinde çalıştığı kısa sürede, daima ona karşı dikkatli olmuştur.
İşte Atatürk bundan dolayı eşi benzeri olmayan bir dahi idi.
O'nun gibi bir asker ve siyaset adamı, bir daha asla yeryüzüne gelmeyecek.
Gelir diyorsanız, daha çok beklersiniz derim.
Olması ve yapılması gereken şey, o büyük dâhinin izini kusursuz bir şekilde takip etmektir.
Bakın o zaman ordumuzu ve siyasetimizi tuzağa düşürenler çıkabilir mi?
- Sağlık Bakanlığı delirmiş olmalı! / 06.11.2024
- Atatürk başlattı, Haydar Baş tamamladı / 05.11.2024
- Sn. Bahçeli’ye önerim / 04.11.2024
- ‘Kürt’ sorunu değil, iktidar sorunu var! / 31.10.2024
- Asgari ücret 50 bin TL olmalı / 30.10.2024
- Cumhuriyeti korumak, imanın gereğidir / 29.10.2024
- ‘Savunma sanayimize füze atabilirler’ / 28.10.2024
- BOP’a Bahçeli nefesi! / 24.10.2024
- Yeni nesil siyaset tek çözüm / 22.10.2024