Siyasetin ahlakı

Baştan söyleyeyim vatandaş olarak desteklediğim, seçtiğim, devleti emanet ettiğim kişilerin ahlakına da kefil olurum, icraatlarına da. Çünkü benim siyasetçim milleti için vardır, devleti için vardır. Ne milletinin aleyhine bir karara imza atar, ne bir uygulamaya izin verir ne de bir davranış ve harekete müsaade eder. Devletin onur ve bekasını hiçbir şekilde zedeleyecek tavır, söz ve hareketlere müsaade etmeyeceği gibi buna yeltenenlere de en ağır bedeli ödetir. Çünkü benim liderim İbrahim misali korkmaz Nemrut'un ateşinden. Milleti açken yok yatmaz. Kendisi için istemediğini millete reva görmez.Yüzyılları aşan başka medeniyet ve kültürleri taklit ve merakımız, hayatımızın her alanında olduğu gibi siyasi alanda da meyvelerini acı bir şekilde veriyor. Siyaset amacından uzaklaştığı gibi siyasetçi de milletten uzaklaşıyor.Malumunuz Wikileaks'ın yayınladığı belgeler gündemin birinci sırasında. Haklı haksız herkes bir tavır gösteriyor. Bir de tavır gösteremeyenler var.MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli, bu belgeler üzerinden iktidara karşı siyaset yapmayı siyasi ahlak anlayışlarına ters olduğunu belirtiyor. Ortada bir iddia var ve iddianın kaynağı ABD'li yetkililer. Muhatabı birçok ülke ve siyasetçiler. Şimdi ben, vatandaş olarak desteklediğim, taraf olduğum siyasi düşünceden, liderimden bir tavır göstermesini beklerim. Bu beklentim karşılanmasa ne olur? Haliyle başka arayışlara girerim.MHP'de kendinden bekleneni tabanına verememiştir. Daha geçen hafta Bahçeli'nin sağ kolunun parti politikalarının yetersizliğine binaen tüm görevlerinden istifası bunun bir ispatı olsa gerek. Bu tavrın vatandaş nezdinde birçok anlamları var. Birincisi bu duruş, AKP'ye açık bir destektir. Ortada bu kadar ciddi belge ve iddialar varken senin tavrın olmaması AKP'yi mağdur pozisyonunda göstermeye yarar ve benim milletim duygusaldır, o mağdur gözükene destek olur.İkincisi bu belgeleri gündem eden ana muhalefete ve medyayı siyasi ahlaka aykırı davranmakla itham ediyorsun. Zaten AKP'nin buralara gelmesi CHP ve medyanın halka rağmen söz ve yayınları neticesinde değil miydi?Daha bir süre önce referandum günlerinde senin partini en acımasızca suçlayıp, tabanını duygu sömürüsüyle emellerine alet etmediler mi? Türk milliyetçiliğini dava edindiğini iddia eden bir siyasi görüş; ne ülkesine, ne milletine, ne dinine, ne de kültürüne laf söyletir. Duruşunu ortaya koyar.

Ya CHP ne yapıyor?

Referandumdan gerekli dersleri almamışa benziyor. Referandum sürecinde yok senin villan var, kapı kolları altından, yok sen şunu yaptın, şunu yapmadın. Biri Tevrat'tan okudu diğeri İncil'den okudu. CHP böyle konunun dışında bir siyaset izlediği için AKP görünürde başarılı oldu.   Şimdi yine aynı senaryo. Tayyip bey diyor ki; İspat edin o paraları size vereyim. Kılıçdaroğlu; Bizim haram parayla işimiz olmaz. Yarın yine biri İncil'den diğeri Tevrat'tan birbirlerine nasihat etmeye kalkarlarsa şaşırmayın.Vatandaş olarak artık şunu görmemiz gerekiyor; bu ülkede ne iktidar ne de muhalefet halkın ihtiyaçlarını karşılayamamıştır. Karşılayacak kapasiteleri de yoktur. Çünkü ne planları ne programları ne de bir modelleri var. Taklitçilikle, gündelik yaklaşımlarla ülke yönetilmez.Bu ülkede modeli olan tek parti Bağımsız Türkiye Partisidir. Bu modelde ferdin ihtiyaçlarından devletin yapısına kadar olması gereken her şey mevcuttur. Bu ülkenin durumundan memnun olmayan, gerçek bir iktidar arayan herkesin adresi BTP'dir ve Prof. Dr. Haydar Baş'tır.