Suç olaylarındaki düşündürücü artış

Her insan huzurlu bir ortamda, mutlu bir şekilde yaşamak ister. Fakat bazı insanların, hak ve hukuk dinlemeyip başkalarının haklarına tecavüz ederek hedeflerine ulaşma gayretleri maalesef bu huzurun bozulmasına neden olur.Hepimiz bu toplumun bir parçasıyız. Çevremizde yaşanan olaylara iyi de olsa kötü de olsa asla duyarsız kalamıyoruz. Bir yardımlaşma örneği gördüğümüz zaman memnun oluyoruz, çünkü yarın biz de mağdur duruma düşebiliriz. İnsanlar böyle birbirlerine yardım edince, yaşadığımız topluma karşı güvenimiz tazelenmiş oluyor.Kötü bir örnek gördüğümüzde ise üzülüyoruz, çünkü aynı kötü hadise bizim başımıza da gelebilir.Bu genel girişten sonra ülkemizde son yıllarda artan şiddet olaylarındaki artış bizleri oldukça endişelendirdiğini ifade etmeliyiz.Emniyet Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, 2005 yılının ilk 10 ayında 234 bin 315 mala, 163 bin 867 şahsa karşı olay meydana gelmiş.Bu olaylardan, 190 bin 168'i hırsızlık, 5 bin 830'u kapkaç, 5 bin 499'u gasp-yağma ve bin 743'ü de cinayet.Tahmin edeceğiniz gibi suç olaylarında birinci ilimiz İstanbul. İstanbul'da 2005'in ilk 10 ayında 73 bin 509 hırsızlık, 2 bin 725 kapkaç, 2 bin 345 gasp ve 436 cinayet vakası yaşandı.Suç olaylarının bu oranda yüksek olmasının birçok nedeni sayılabilir: Maddi imkansızlıklar, eğitim yetersizliği, manevi boşluk, aile diyaloglarındaki kopukluk, kötü arkadaş, ideolojik yönlendirmeler vs.Suç olaylarının önlenebilmesi için bütün bu saydığımız ya da bunlara ilave olabilecek etkenlerin ayrı ayrı masaya yatırılıp tedavi edilmesi gerekmektedir.Bu noktada siyasilerimizin, ekonomistlerin, eğitimcilerin, emniyet teşkilatın, psikologların ve de ailelerin koordineli çalışması şart ve de zaruridir.Atalarımızın "Ağaç yaşken eğilir" uyarısından hareketle, özellikle gençlerimize ve çocuklarımıza dikkat etmeliyiz.Suç işleme yaşının gittikçe düşmesi oldukça tedirgin edici bir durumdur.Emniyet Genel Müdürlüğü Ana Komuta Kontrol Merkezi (AKKM) Daire Başkanlığı verilerine göre, Türkiye'de çocuk suçluluğunda son 5 yılda önemli artış gözlendi. 2000 yılında 122 bin 43 olan asayişe yönelik çocuk suçlarıyla ilgili olay sayısının 2005 yılının ilk 11 ayında 163 bin 867'ye yükseldiği bildirildi. Çocuk suçluların en çok karıştığı suçlar: hırsızlık, gasp, müessir fiil, adam öldürmek, dolandırıcılık, kundakçılık, yankesicilik? olarak ifade edildi.Yapılan araştırmalarda alkol, sigara, uyuşturucu maddeler gibi kötü alışkanlıklara başlama yaşının 11-12 yaşlarına kadar indiği, küçük yaşta bu tür ortamlara giren çocukların ileride birer suç makineleri haline gelebildiği ifade edilmektedir. Özellikle suç işletilen çocuklar seçilirken ceza almayacak yaş aralığında olanlar seçilmektedir. Bu sayede çocuk ceza almazken tekrar yeni suçlarda kullanılabilmektedir.Suç olaylarının artışında basının da rolü büyüktür. Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Kemal Sayar, ''Şiddet içerikli programlar, suçun nasıl işleneceğinin tekniğini öğretmekte ve yaymaktadır. Bazı hukukçulara göre, 5 yaşındaki bir çocuk, her gün televizyon programlarını seyrettiği takdirde, 15 yaşına geldiğinde 18 bin cinsel taciz, saldırı, kavga ve işkence yolu öğrenmiş olmaktadır''.Sayar ayrıca şu önemli uyarıyı yapmaktadır: "Çocukların, kurmaca ve gerçek arasındaki farkı çoğu kez yetişkinler kadar kolay algılayamadıkları için televizyon ekranından izledikleri şiddet nedeniyle, dünyanın şiddet dolu, saldırgan ve güvenilmez olduğunu düşünmelerine yol açabilir.Yukarıda da bahsettiğimiz gibi suç olaylarındaki artışın neden ve sonuçları çok iyi bir şekilde değerlendirilip, çözüm noktasında kalıcı adımlar atılmalıdır.