Başörtüsü meselesini yakın takibe almak lazım.Bu işten hep ekmek yemiş "rantçı siyaset" kadar büyümek isteyen, gündemde kalmak isteyen "fırsatçı siyaset" de ayakta. "Uyuyan siyaset"in uyanışını da buna eklediğimizde ortalıkta tam bir curcuna havası var. Birşeyler olacakmış gibi bir rüzgar estiriliyor. Şifreli konuşmalar, kırmızı çizgiler ve seçim-referandum-Cumhurbaşkanı üçlemesinde dönen bir döngü bu!Şeytana külahı ters giydirecek bu kumpastan umarız vatandaşın en masum talebine bir pay düşer. Şu ana kadarki tecrübelerimiz bunun aksini gösterse de biz yine de vatandaş adına umutlanmak istiyoruz.***Gelin şimdi türban gündeminin şiflerini çözmeye çalışalım.1- Başörtüsü tartışmasını yıkılan AB hayallerinden kopararak değerlendiremeyiz. Brüksel'de olmazın artık çuvala sığmadığı noktada hükümet ısrarla bu tartışmayı gündeme taşıyor.Yani bir AB projesi olan AKP ya da AKP'nin tek projesi olan AB çökünce, hükümet gündem değiştirerek "niçin" sorusuyla başlayacak, başlaması gereken tartışmayı ötelemiş oluyor.Elde var bir durumu...2- Hükümetin iktidara nasıl ulaştığı ve iktidarda nasıl kalacağına ilişkin "gizli anlaşmalar" bir sır değil. ABD bu kapsamda iktidarın görevini yerine getirmesini istiyor. Son Washington ziyaretinde Tayyib Bey'e olmazlar bir kez daha sadece anlatılmadı, aynı zamanda gösterildi.Talep basit: Söz verdiğin şeyi yerine getir.Bu işi şu ana kadar "AB tezgahı" üzerinden ifa eden hükümet, bu yalanın tükendiği noktada artık başörtüsü meselesini pazarlamak, kullanmak istiyor.Yani "şunları şunları yapıyorum ama başörtüsü sorununu da çözeceğim..." hikayesi...Kısaca sıkışan siyasetin her zaman başvurduğu klasik başörtüsü numarası ama bu kez taraf bizzat ABD.3- Peki Washington başörtüsü sorununun çözülmesini gerçekten istiyor mu?Önce bu soruya şu temel tesbitle başlayalım. Başörtüsü konusunun bu ülkede çözülmesini istemeyen bizzat ABD'nin kendisi idi. Bu yolla devlet-millet kaynaşmasını engelliyor, Türkiye'yi istediği kıvamda tutabiliyordu!Şimdi gelelim soruya: Peki bugün ABD bu politikasından niçin vazgeçsin?Bu sorunun cevabı da kendi içinde gizli aslında. "Eğer başörtüsü sorununun çözülmesi ABD'ye çözülmesinden daha büyük kâr sağlayabilecekse bu iş için yeşil ışık yakar."Bunun da anlamı şu: Bu hükümet inanılmaz bir taviz dönemine girecek. Hani belki de altın vuruş diyeceğimiz bir dönem. Eğer bu konuda çalım atılırsa emin olabilirsiniz bu hikmet akıl-izan kabul etmeyecek şeylere imza atacaktır.Yani Ayşe'ye Fatma'ya kaşıkla verilen kepçeyle geri alınacak, Maria'ya Elizabeth'e ödenecektir.4- Bunun işaretleri gelmeye başladı. Hangi mahfillerle ilgili olduğu bilinen YÖK belli adımlar atarken mahkemelerden tek tek misyonerlerin önünü açan kararlar çıkıyor. Gazetelerin son bir haftalık manşetlerine bir bakın bakalım neler çıkıyor.İddia ediyorum yeni dönemde Heybeliada Papaz Okulu'nu açacaklar. Bu sadece varan bir.5- İsterseniz varan iki'yi dokuzlayarak devam edelim. Biliyorsunuz Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün gazeteci Sedat Sertoğlu'na açıklağı 9 maddelik bir gizli metin kamuoyunda yer buldu. Bu gizli anlaşmaya bir yalanlama da gelmedi.Neydi bu gizli anlaşmanın hükümleri:1- Türk ordusu bundan böyle hangi gerekçeyle olursa olsun, sınır ötesi harekatta bulunmayacak.2- PKK'ya karşı Türkiye'nin egemenlik alanı içinde yapılacak askeri harekatlar için, ABD askeri makamlarına bilgi verilecek.3- Türkiye, ABD'nin İran'a ve diğer Ortadoğu ülkelerine karşı uygulayacağı sınırlı askeri harekatlara, üs ve taşıma kolaylıkları sağlayacak, askeri birlik verecek.4- Türk ordusunun asker sayısı ve silah kuvveti, ABD'nin uygun gördüğü sayı ve kabiliyete indirilecek. Özellikle tank ve ağır silahların miktarı düşürülecek, savaş uçağı sayısı sınırlandırılacak.5- Irak'ın kuzeyinde kurulan Kürt oluşumu Türkiye tarafından resmen tanınacak.6- Af Yasası, PKK yöneticilerini de kapsayacak şekilde genişletilecek.7- Türkiye dört yıl içinde uygulanacak bir planla, üniter yapısını devrederek fedarasyona geçecek. Bu anlamda "kamu reformu yasası" çıkarılacak.8- Yunanistan'la sorunlar çözülecek. Kıbrıs'ta Annan Planı kabul edilecek. Ege'de Yunan taleplerine esnek bir tutum takınılacak.9- Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkileri normalleştirilecek ve iyileştirilecek. Sınır ticaretinde Ermeniler lehine düzenlemeler yapılacak".Evet bu 9 maddelik anlaşmanın bir çoğu yerine getirildi. Ama bir de bu işin finali var. Yani devletin tasfiyesi, ülkenin behemahal federasyona geçmesi. Yani kendi elinizle ipi boynunuza takmanız.Şimdi sırada bu var. Başörtüsünü çözüyor gibi yap sonra da altın vuruşu gerçekleştir!İşin içinde bir de 'ılımlılaştırılmış İslam" bahsi var ki onun içinden acaba hangi ılımlı halife çıkar onu da bir sonraki yazıya bırakalım. Siz 'Amerika'daki'nin bu işin dışında olduğunu mu zannediyorsunuz?
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021