İsrail ile bir tiyatrodur gidiyor. Kaçıncı perde olduğunu pek sayamadım.Tiyatronun tarihi çok eskilere dayansa da, Başbakan Erdoğan'ın Davos çıkışıyla daha da bir önem kazandı.Davos krizi, tatbikat krizi, birinci dizi krizi, ikinci dizi krizi ve nihayet "alçak koltuk" krizi?Görünüşte böyle ama yapılan gizli ya da aşikar anlaşmalar aynen devam ediyor. Erbakan zamanında imzalanan onlarca anlaşma hala yürürlükte?Gazze'yi vuran pilotlar Türkiye semalarında eğitim alıyor. İstihbarat anlaşmasıyla içimizi dışımızı biliyorlar. İsrail'in intihar eden tohumları hala bizim tarlalarımızda kullanılıyor. Hala stratejik ihalelerimize İsrail firmaları ya da onların uzantıları girebiliyor. Hala İsrail'in aldığı her damla suya Suriye nezdinde biz kefiliz. Hala İran'a, Suriye'ye ve diğer Ortadoğu ülkelerine yapılan resmi ziyaretlerde İsrail'in ya da onların ABD'deki lobilerinin mesajlarını iletiyoruz. Hala ABD ziyaretlerinde ilk ziyaretler İsrail'in arkasında olan Yahudi lobilerine yapılıyor?Daha ne söyleyelim, bütün bunlar aynen ve bütün hızıyla devam ederken bugün bize kriz diye yutturulan şeylerin tiyatro olmadığına nasıl inanabiliriz?Normal şartlar altında bir büyükelçiye yapılan bu tarz bir hakaret savaş nedenidir. Önemli olan büyükelçinin kim olduğu, nasıl olduğundan ziyade temsil ettiği iradedir ve o da Türkiye Cumhuriyeti devletidir.Büyükelçi bu tarz bir davranışı ve söylenen alaylı sözleri belki dil bilmediği için o an tepki vermemiş olabilir ama Türkiye Cumhuriyetine temsilen yaptığı bu görüşmenin akabinde durumu öğrendikten sonra kamuoyuna mal olmuş hakaretleri görmezden gelmek gibi bir lüksü yoktur. Bu artık onun meselesi değil devletin ve milletin meselesidir.Peki, İsrail'in özür dilemesi yeterli mi?Bu aşamada hayır. Daha fazlasını yapması lazım. Kaldı ki özür diye basına yansıyan ifadeler de asla gerçek bir özrü ifade etmiyor. Yapılan hakaretlerin teknik boyutunun yanlışlığından bahsediliyor, yoksa görüşlerde bir farklılık yok.İsrailli yetkililerin açıklamalarına bakarsanız, daha ileriki zamanlarda daha teknik ve daha siyasi hakaretler yapılacağını anlarsınız.Siyasilerimiz gerçekten Gazze konusunda samimilerse ve büyükelçimize yapılan hakarete gerçek bir tepki göstermek istiyorlarsa bu İsrail ile yapılan anlaşmaların şu an itibarıyla iptalinden geçer. Yine tepki olarak Sayın Başbakan, "mimarının İsrail, taşeronunun ABD olduğu" ve Büyük İsrail Devleti'ni kurma hedefli Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) eşbaşkanlığını derhal bırakmalıdır. Türkiye acilen milli politikalara yönelmeli, bölgesinde ve dünyada gerçek bir güç olmalı, İsrail'in en büyük destekçisi olan "okyanus ötesi"nin talimatlarıyla hareket etmeyi hemen bırakmalıdır.Daha yapılması gereken çok şey var ama bunlar bile bir samimiyet göstergesidir. Bunları pratikte hayata geçirmeden İsrail ile tiyatro oynamanın hiçbir faydası olmayacaktır. Oynanan tiyatrolar hep havada kalacak Türk milleti de artık bu tür tiyatrolara temkinli bakacaktır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024