NATO'nun kuruluş amacı, asla üye ülkelerin savunmalarına katkı sunmak için değildir.
Bu NATO'nun en büyük yalanlarından birisidir.
Türk ordusu içerisinde NATO sevgisi ile yetişmiş subayların halen daha var olup olmadığını bilmiyorum ancak, varsa mutlaka tasfiye edilmelidir.
Türk ordusu NATO'nun değil, Atatürk'ün emrinde olmalıdır.
Türk ordusunun başkomutanı orası burası değil, Atatürk'ün bizzat kendisi ve değişmez ilkeleridir.
Başımıza her ne bela gelmişse bu kesinlikle NATO ve bizdeki sevicileri yüzünden meydana gelmiştir.
NATO'ya ancak, Deniz Gezmiş ve arkadaşları gibi, 'tam bağımsız Türkiye' diyebilenler karşı olabilir.
Bugünün solu ve sözde onu temsil ettiğini zanneden CHP'nin NATO sevgisi dillere destandır.
Sağ muhafazakârlar zaten dünden teslim.
Sözde milliyetçileri sormaya bile gerek yok zira 6. Filo gerçeği daha dün gibi tazeliğini korumaktadır.
Zamanın Fransa'sı bile NATO'ya şüphe ile yaklaşıyordu.
1958'den sonra Charles de Gaulle, NATO'nun Avrupa'daki rolünün ve etkinliklerinin ülkesinin milli egemenliğini çiğnediğini öne sürmüştü.
Bir söyleşisinde; "NATO, bizim savunma stratejimizi zayıflatan, onsuz bir savunma düşünülemez fikrini aşılayan, böylece milli bağımsızlık hislerimizi uyuşturan, bizi güçsüzleştiren bir kuruluştur" diyordu.
"NATO aslında bir aldatmaca, ABD'nin Avrupa'ya el koymasının bir kamuflajıydı" tespitini yapmıştı.
NATO sayesinde Avrupa hiç de öyle değilmiş gibi gözükürken ABD'ye tamamen bağımlı bir hale getirilmiş oluyor, diyordu.
Fransa'nın, 1962'de Akdeniz'de, 1963'te Atlantik'te NATO Birleşik Deniz Komutanlıklarından çekilmesine yol açmıştı.
1 Temmuz 1966'da ise Fransa, NATO'nun askeri kanadından resmen çekilerek, NATO'ya bağlı askeri güçlerin Fransa topraklarının dışına çıkarılmasını istedi.
Paris'te NATO'nun "emrindeki" 100 bin ABD askeri sınır dışı edildi.
11 Mart 2009 tarihinde Sarkozy döneminde Fransa NATO'nun askeri kanadına geri dönme kararı aldığını açıkladı. De Gaulle'ün çizgisi ile Sarkozy'nin bir ilgisi yoktu, hatta ona tam olarak karşıydı.
Bu kararın alınmasında Sarkozy'nin 'Yahudi' olmasıyla direkt bağlantısının olduğunu unutmamak lazımdır. Zira NATO'nun kurulmasına karar verenlerin kendileri bizzat Yahudi kökenlilerdi ama bunu dünyada bilen çok az sayıda insan vardır.
Nedeni çok ayrı ve işin aslını ortaya koyacak bir hikâyedir ama şimdilik buna değinmeyelim.
Yalnız sizinle şu gerçeği paylaşmam halinde, aslında NATO'nun ne için kurulduğu ve neye hizmet ettiğine dair kafanızda resmin bütününü yakalamanıza yardımcı olacak çok temel bir veri tabanı oluşacaktır diye düşünüyorum.
Bu çerçevede, İsrail'i dikkatle izlemenizi ve NATO ile olan ve aslında yokmuş gibi farz edilen bağlantılara dikkat kesilmenizi tavsiye ediyorum.
İsrail bilindiği üzere NATO'ya üye değildir.
Bu büyük bir plan ve stratejinin gereğidir.
Aslında NATO ve onun sözcüsü durumundaki ABD, üye ülkelerden çok daha evvel ve büyük bir hassasiyetle İsrail'i korumaktadır.
Ve yine NATO, herkesten gizlemeyi başardığı şu gerçeği sağlamak ve yaşatmak adına bugün varlığını devam ettirmektedir.
Bu gerçek şudur:
ABD'nin küresel soygunda kullandığı doların dünya hâkimiyetini devam ettirebilmesi için, bizzat NATO'nun jandarmalığına duyduğu olmazsa olmaz ihtiyaçtır!
Türkiye'de kimi NATO sevicilerin zannettiği gibi bu kurumun görevi, üye ülkelerin savunmalarına katkı sunmak veya onları herhangi bir saldırıya karşı korumak değildir.
Bunu bu şekilde zannedenlerin ayrıca gelir kaynaklarına mercek tutulmalıdır!
Sonuç olarak bakıldığında, özellikle de 1984 sonrası Türkiye'nin başına bela edilen terör olayları dolayısıyla büyük acılar yaşandı.
Bu olayların yaşanmasına ise NATO sadece seyirci kalmadı, bizzat bize kurşun atanların ellerine silah tutuşturdu.
Yetmedi, bu teröristleri eğitti, donattı ve en son teknolojik silah ve mühimmatlarla bile onları desteklemekten geri durmadı. Hem de alenen ve "Hadi sıkıyorsa bir şey yapın" dercesine!
Türkiye'nin başına terör olayları başta olmak üzere, sağ-sol, Sünni-Alevi ve daha birçok faili meçhul olayların baş müsebbibi NATO olmuştur.
Bu arada Türk Savunma Sanayi konusunda Türkiye, 70 yılını heba etmiştir.
Nasıl FETÖ'cüler konusunda devlet öyle veya böyle düğmeye bastı ve ciddi bir temizliğe gitti ise, aynı temizliği şimdi NATO'cular konusunda da yapmalı. Tam bağımsız Türkiye olmanın olmazsa olmaz şartlarından biri budur.
Diğer bir şartı ise, mevcut ekonomi sisteminin tümüyle çöpe atılarak, "Milli" bir ekonominin uygulanmasıdır.
Bunu yapmaktan çekinenlerin hepsine, NATO'cu damgası vurulmalıdır.
Unutmayın!.. NATO ile FETÖ ikizdir!
- Hedef, 8 milyar nüfusu 1 milyara düşürmek / 29.12.2025
- Türk ordusu teyakkuzda olmalı / 26.12.2025
- Öcalan: “Bahçeli’yi bu çizgiye ben getirdim” / 23.12.2025
- Bozkurtçu CHP’den Atlantikçi CHP’ye / 18.12.2025
- Emperyalizmin dayattığı yalan: “Hilafet makamı Meclis’te mündemiçtir” / 17.12.2025
- Atatürk’ün büyüklüğünü kabul edin / 16.12.2025
- Bu gidişe kim dur diyecek? / 15.12.2025
- Karar verildi: Ulus devlet yapımız tasfiye ediliyor! / 12.12.2025
- “Siz Papa’ya, biz ATA’ya” / 10.12.2025

































































































