"Herkesin kendisine göre doğruları vardır" şeklindeki söz kadar saçma bir izah görmedim!
Güneş doğudan doğar, batıdan batar.
Aksini iddia edenlere ne dendiğini bilirsiniz.
Doğru dediğiniz açıklamalar, mutlaka bir ilmi hakikate dayanmalıdır.
Bilimsel olgular veya bulgular her ne kadar insan hayatı için yarar sağlasa da, mutlak doğrudur şeklinde kabul edilemez.
Her hakikatin dayandığı temel nokta, ilmen ispatlanmış olmasıyla bilinir.
Sizin bugün dünya genelinde 8 milyar insan üzerinde uyguladığınız neo liberal kapitalist sistemin izah ettiğim ilmi gerçeklikle ne alakası var?
Alaka kuran da yok zaten.
Neyin inadıdır bu Allah aşkına.
250 yıl önce ortaya konmuş bu sapık anlayışla, insanlık neslinin üzerine adeta benzin döken ve elinde çakmakla dolaşan kapitalist sistemin neresinde akıl var, bilim var, reel gerçeklik var.
Geri zekâlı bir teorisyenin çıkıp, "İnsan nüfusunun geometrik, üretimin ise aritmetik arttığı" şeklindeki koca bir saçmalığın ardından ne diye koşulur.
Aynı anlayışa göre, "Evrende kaynaklar kıttır, insan ihtiyacı sınırsızdır" türünden ileri sürülen, gerek bilime ve ilme aykırı olan bu saçma görüşe niçin özellikle de siyaset sınıfı daima selam çakar.
Bu soruları soruyorum ama zannetmeyin ki bende yanıtları yok.
Bizler kiralık ve satın alınmış kalemler zümresinden değiliz.
Bizi okurlarımız da, Türk milleti de böyle bilir.
Dünyamızı gereksiz yere kana bulayan ve savaşları tetikleyen bu hurafe görüşlerin bu kadar uzun süredir satın alınması, okullarda ders olarak irdelenmesi gereken çok özel bir konudur.
Günümüz dünyasında ömrünü tamamlamış olan neo liberal kapitalist sisteme hayat verenler, maalesef bizim siyasetçilerimizdir.
Kapitalist sistem dışarıdan ithal edilmiş olmasına rağmen, içimizdekilerin inanılmaz bilgisizliği yüzünden kısmen de olsa yaşamını sürdürmektedir.
Bu sistemi yeryüzünden silip atan ilmî görüş ise, Prof. Dr. Haydar Baş'a ait, "Milli Ekonomi Modeli" olmuştur.
2005 yılında kapitalist sistem "MEM" formülleriyle kalbinden vurulmuş, 2013 yılında ise geçerliliğini yitirmiştir.
Başta Rusya ve Çin olmak üzere, ABD ve AB ülkelerinde özellikle de pandemi sürecinde hayata geçirilen iktisadi anlayışın temeli, "MEM" kurallarına dayanmıştır.
Rusya bu tezi kısmen uyguladığı halde bugün NATO'ya direnebilmiştir.
ABD, bu tezden ilhamla pandemiyi sağlıklı atlatmıştır.
Almanya, Fransa, İngiltere vs. hepsi aynı yolu izlemiştir.
Kapitalist anlayışın bir kör düğüm olduğunu ilk fark eden, ABD olmuştur.
Bu köhne sistemin ne menem şey olduğunu anlamak istemeyen ülke sadece Türkiye'dir.
Aslında durum biraz daha farklıdır.
Bizde ki siyasetin, yeni dünyanın şekillenmesinde ve her yönüyle kalkınmasında geçerli olabilecek yegâne sistemin, Haydar Baş Bey'in "MEM" formüllerinden başkası olmadığını inanın çok net bilmekteler.
Türk milletinin dikkatini dağıtmak ve bu gerçeğin görülmesine mani olmak için, uyduruktan bir sürü paketler toplumun önüne atılır.
Yok efendim KDV'yi %18'den %8'e indirmeler vs.
Siz isterseniz KDV'yi sıfırlayın hiç bir işe yaramaz!
20 TL yaptığınız akaryakıttan KDV'yi çıkardığınızda 5 TL mi oluyor.
Dalga mı geçiyorsunuz?
Gerek Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı bileşenlerinin ülkeyi mutlu ve refah düzeyine ulaştıracak tek bir görüşleri yoktur.
Vallahi de yoktur, billahi de yoktur.
Meseleyi çok iyi bildiğim için bu yeminim.
Bugün değil sadece Türk toplumunu, bütün dünyayı esenlik içinde yaşatacak ilmi olan tek bir geçerli sistem vardır o da Milli Ekononi Modeli'dir.
Türk milletine duyurulur!
- 50 bin yıl yetecek enerji kaynağı: TORYUM / 29.05.2025
- Adaları veren Lozan değil, Osmanlı’dır! / 28.05.2025
- Türkiye’de etnik yapı yoktur / 27.05.2025
- Ülke resmen bölünüyor! / 26.05.2025
- Askerler neden sus pus? / 25.05.2025
- Türkler 15 bin yıldır Anadolu’da / 21.05.2025
- Türkiye’yi ver, koltuğu al! / 20.05.2025
- “Terörsüz Türkiye” tuzağına dikkat! / 19.05.2025
- Haine hain demeyen, HAİNDİR! / 15.05.2025