Konuyu herkesin ezberlediği taraftan değil, hiç ele alınmadığı taraftan çok kısaca irdelemek isterim.
Geçen hafta Madrid'de gerçekleşen NATO zirvesinin son fotoğraf karesinde ABD Başkanı Biden sırıtırken, bizim Cumhurbaşkanımız oldukça tedirgin bir profil çizdi.
Nedeni ise çok açıktı;
ABD, Finlandiya ve İsveç üzerinden istediğini tam anlamıyla elde etmişti.
Türkiye ise, turşusu çıkmış ve hiçbir anlam ifade etmeyen 73 teröristin iadesi ve bunun yanı sıra, PYD-YPG-FETÖ terör örgütlerinin bu isimle listede yer almasını talep etti.
Adamlar 73 teröristin iadesi için tamam demiş olsalar da, bunun gerçekleşmiş olması halinde bile, şu an Türkiye'nin içerisinde bulunduğu güvenlik konjonktürüne hiçbir katkısı olmayacağı çok açık.
Diğer taraftan, PYD-YPG-FETÖ gibi terör örgütlerini, terörist örgütler olarak tanımadıkları gibi, sadece bu örgütlere destek sağlanmayacak açıklamasında bulundular.
Bunun uluslararası diplomasi ve hukukta hiçbir karşılığı olmadığı gibi, dediklerinin yapılıp yapılmayacağının kontrolü de çok mümkün değil.
Öte yandan, mevcut alınan kararların altında NATO sekreterinin imzası olmadığı gibi, alınan kararlar da NATO tarafından belgelendirilmemiştir.
Yani sonuç, koca bir hiçtir.
Türkiye için geçerli olan asıl büyük tuzak ise NATO tarafından şu şekilde planlanmıştır:
Rusya açısından kırmızı hat olan, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği konusu, Türkiye için diğer tüm ülkelerden çok daha fazla anlam taşımaktadır.
Şayet Türkiye, 'ben istediklerimi aldım' diyerek, bu ülkelerin NATO üyeliğine yeşil ışık yakarsa bakın neler olur!
1- Akdeniz'de bizim yanımızda olan Rusya, karşımızda pozisyon alır veya desteğini çeker.
2- Suriye konusunda Rusya bizimle ortak hareket etmeyi bırakır ve çok sert kararlar alarak karşımızda yer alır.
3- Mısır ve Libya konusunda da aynı tavrı göstereceğinden emin olduğumuz bir Rusya var karşımızda.
4- En yumuşak karnımız olan asıl mesele… Rusya bize doğalgaz vermeyi durdurur veya fiyatını 2 katına çıkarabilir.
Başta hububat olmak üzere, bir gıda gereksinimimizi aynı şekilde yaptırımlara tabi tutabilir veya tümden kesebilir.
Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği inanın sevgili okurlarım Rusya'dan çok daha fazla Türkiye'nin başına bela olur.
Türkiye'ye karşı muhtemel bir Yunan saldırısı ile eş zamanlı olarak Suriye'de pusuda bekleyen ABD kontrolündeki büyük terörist gurupların saldırısına karşı yanımızda kimseyi bulamayız!
İşte ABD'nin en büyük stratejisi, Türkiye'nin yalnızlaştırılıp kuşatılmasıdır. Yoksa, 17 milyon kilometrekarelik bir Rusya'ya hem de ikinci süper güç olduğu halde hiçbir şey olmaz.
Ne olmalıdır sorusuna yanıt olarak derim ki; ne AB, ne ABD ve ne de NATO.
Atatürk'ün çizgisinden bir milim sapmayan ve hiçbir güce boyun eğmeyecek olan, tam bağımsızlık aşığı Türk gençliğine müracaat edin.
Sonrası çok kolay.
- Cumhuriyetin emanetleri nerede? / 15.03.2024
- Türk milleti bir ayıkırsa… / 14.03.2024
- En çok sevilen siyasetçi / 12.03.2024
- Emekli 12 ay oruç tutuyor / 11.03.2024
- Atatürk ittifakı / 06.03.2024
- Erdoğan mı, Hüseyin Baş mı? / 05.03.2024
- Cumhurbaşkanı Hüseyin Baş / 04.03.2024
- Gençler onu konuşuyor / 28.02.2024
- Atatürk Peygamber torunu, ya sen kimsin? / 27.02.2024