Seçim günü 7 Haziran 2015'e sayılı günler kaldı. Allah, oy kullanacak vatandaşlara cesaret ve basiret versin.Seçim yaklaşırken sizlerin dikkatlerinize taşımak istediğim konu özellikle yaşlılıkla veya hastalıkla gelen karar verme, ayırt edebilme gibi akli melekelerinde belirgin bozulma olmuş olan yaşlıları seçimde nasıl kullanıldığı konusudur.Önce yaşlı nüfusu ve özeliklerini değerlendirmek seçimde oluşan tehlikeyi anlamayı kolaylaştıracak kanaatimdeyim. TUİK'in yayımladığı "İstatistiklerle Yaşlılar-2014" verilerine göre yaşlı nüfus (yani 65 ve üzeri) oranı %8. Yani 6 milyon 192 bin 962 kişi. Bu rakam nüfus projeksiyonlarına göre 2023 yılında %10.2, 2050 yılında %20,8, 2075 yılında ise %27,7'ye yükseleceği tahmin ediliyor. Dünyada da aşağı yukarı çok farklı beklentiler yok denilebilir. Ayrıca yaşlı nüfusta 80 ve üzeri olan "çok yaşlı" veya "ihtiyar" olarak tanımlanıp 80 yaş üzeri 1.316.845, 85 yaş üzeri 475.435 veya 90 yaş üzeri 115.277 kişi ile yaşamaktadır.Bunama (demans) açısından değiştirilemeyen ve en etkin faktörün yaş olduğu ülkemizde Alzheimer tanısı alınmış yaklaşık 500 bin kişi olduğu ve bunların yarıdan fazlasının orta ve ağır grupta yani herhangi bir cezai ehliyeti olmadığı göz önünde alınırsa yaklaşan seçimde "bu insanlar oy kullanacak mı?" veya "yerlerinde oy kullananlar olacak mı?" konusu önem arz etmektedir.Bu kişilere ağır şizofreni gibi psikiyatrik, bedensel iyi olup zihinsel özürlü olan, inme veya diğer nörolojik hastalıklarla akli melekelerini kullanamayan vatandaşlarımızı da katarsak rakam bir hayli yükseldiği görülür. Ülkemizde kayıt sistemleri hala yeterli olmadığından veya bu rakamlar halka açıkça verilmediğinden sayıya ulaşmak mümkün olmadı. Ama benim 22 yıllık hekim olarak tahminim akli melekesi seçimde oy kullanmaya yeterli gelmeyecek hasta, yaşlı ve özürlü vatandaşlarımızın sayısı 500 bin kişinin üzerinde olduğudur.Ayrıca Medeni Hukuk'ta kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar olarak nitelendirilen evlenme, boşanma, nişanlanma gibi Aile Hukukundan doğan işlemler ile seçme, seçilme, üye olma gibi işlemleri yapma hakkı sadece şahsın kendisine tanınmış olduğundan, bu tür işlemleri, vasi veya vekil tayini ile yapmak hukuken mümkün bulunmamaktadır.Peki, bu kişiler oy kullanmaktalar mı? Genel geçer bir düşünce ile tabii ki büyük bir oranı adına birileri oy kullanmaktadır. Geçmiş seçimlerde sandık başkanlarının yaşlılara yardım etme bahanesi ile kullandıkları oylarla seçimin iptal edildiği bir vakadır. Ölmüş ama nüfus sisteminden düşürülmemişlerin, doğmamış ama doğdu gösterilerek çift kimlikle yaşayanların veya ikametgâhında kimselerin olmadığı yerlere onlarca kişilerin mükerrer yazılarak farklı gölgelerde oy kullananların olduğu ülkemizde "bu kişiler adına mutlaka oy kullanılmaktadır" dersek yanlış olmaz.Bu durum %10 gibi dünyada benzeri olmayan seçim barajı olan ülkemizde haksız bir rekabet unsuru olarak önemlidir. Ayrıca ortalama 90 bin kişinin oyu ile (28 bin-111 bin) bir milletvekili seçildiği düşünülürse bahsi geçen konu ile ilgili meclise 5,5 kişi haksız yere girmektedir. Ortalama 2,5 yılda bir seçimin yapıldığı ve ekonomik olarak ciddi paraların harcandığı ve seçilmek için yapamayacağı bir şeyin olmadığı insanlarla seçime gidildiği ortamda sandığa sahip çıkmak seçimi kazanmanın olmazsa olmazıdır."Oy namustur, benim oyum kutsaldır, alınıp satılmaz, ödünç verilmez, barajı benim oyum geçer, oyuma sahip çıkıyor ve hakkımı istiyorum" diyen Türk milletine selam ve saygılarla?
Dr. İbrahim Mumcuoğlu / diğer yazıları
- Teknolojik bunama-II / 16.02.2021
- Teknolojik bunama-I / 15.02.2021
- Teknolojik bozukluklar-III / 27.01.2021
- Teknolojik bozukluklar-II / 26.01.2021
- Teknolojik bozukluklar-I / 25.01.2021
- Covid-19 sonrası (hastalıklar)-II / 19.01.2021
- Covid-19 sonrası (hastalıklar)-I / 18.01.2021
- Yeni Covid-19: Yeni canlı mezarlıklar / 23.12.2020
- Karanlık dönem / 10.05.2017
- Demarkasyon hattı / 09.05.2017
- Teknolojik bunama-I / 15.02.2021
- Teknolojik bozukluklar-III / 27.01.2021
- Teknolojik bozukluklar-II / 26.01.2021
- Teknolojik bozukluklar-I / 25.01.2021
- Covid-19 sonrası (hastalıklar)-II / 19.01.2021
- Covid-19 sonrası (hastalıklar)-I / 18.01.2021
- Yeni Covid-19: Yeni canlı mezarlıklar / 23.12.2020
- Karanlık dönem / 10.05.2017
- Demarkasyon hattı / 09.05.2017