'Ağzımızın tadını kaçıran ölüm' seslendirme dosyası:
İnsanoğlu, babası ve annesi sağken hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar hayatı. Annesi ölünce ölümü sevmeye çalışır, en sevdiğini toprağa vermiştir çünkü. Arkasından babasını toprağa verince hangi yaşta olursa olsun çocukluğunu kaybeder insan.
Hiçbir hesap yapmadan, olduğu ve gönlünden geldiği gibi her şeyini paylaşacağın, hayatın dalgalarından sığınacağın o limanı yoktur artık.
Evlat acısı mı? Rabbim kimseye yaşatmasın. "Ben annemi ve babamı kaybettiğimde doya doya ağlayacağım kimsenin görmeyeceği yer arıyordum kendime ama evlat acısı hiçbirine benzemiyor" derdi Hocam. Yurtdışında aynı otel odasında Hocamla beraber yaşadığım o geceyi ömür boyu unutamam. Her saat başı yatağından kalkıp abdest alıp kıldığı gece namazından sonra Fatıma'sıyla ilgili hatıralarını saya saya ağlayan babaydı benim Hocam. Bir diğer kalkışında teselli edebilmek umuduyla yatağına yaklaştığımda kendimi de onunla ağlar halde buluvermiştim.
Sevdiklerini bir bir toprağa verince insan, yerin altının üstünden daha değerli hale geldiğini yaşamaya başlar. Ölüm, sevdiklerine kavuşmanın ilk adımıdır.
Ahirette beraber olacağı dostu, arkadaşı, kardeşi dünyada seçer insan. Onun için dünya da değerlidir. Unutmayalım ki birbirimizle açı yaparsak ahiretteki beraberliğimizi riske sokmuş oluruz.
Seksen öncesi Üniversitede okuduğum yıllarda sağ sol çatışmalarında birçok arkadaşımı toprağa verdim. Her verdiğimde, bir gün senin de böyle bir günün olacak dedim kendi kendime.
Onun için bir yazımda farkındalık oluşturur düşüncesiyle haklı isen haklısındır onu kafaya kakma, yanlışı kardeşin yapmışsa o da seni sevindirmesin, diye yazmıştım. Kardeşin için üzül ki haklılığın anlam kazansın. Babasını seven ve onun yolundan giden babanın kardeşlerinden biri haklı olsa ne olur, haksız olsa ne olur.
Dün Mersin'de kardeşimiz Nuri Hacıçavuşoğlu'nu Hakk'a uğurladık. Güzel ahlaklı, yumuşak huylu, güler yüzlü, alçak gönüllü, asla insanlara yukardan bakmayan, kibrin semtine uğramadığı, bilgi ve birikimini gençlere aktarmaktan, onlara faydalı olmaktan keyif alan bir kardeşimizdi. Bazıları vardır ya, az iş yapar bütün dünyaları kurtarmış gibi anlatır, Nuri kardeşim bunun tam manasıyla zıttı kâmiliydi. Çok özel, çok güzel bir arkadaştı.
Bir ara bazı özel görüşmelerimiz olmuştu kendisiyle, arkadaşlarına bakışı, getirdiği isabetli yorumlar, olaylara yaklaşımdaki gönül zenginliği, taşıdığı kumaşın kodlarını ele veriyordu. O zor günlerin adamıydı, onunla çile de, meşakkat de güzeldi. Kucaklayıcı, sevecen tavırlarıyla küçüklerin abisi, büyüklerinin can yoldaşıydı. Doğru bildiğini hiç çekinmeden söylerdi. Gönlünde ne varsa dilinde de o vardı. Çünkü kafasında başka bir arka plan yoktu.
Genç yaşında, 45'inde Hakk'a yürüdü. Yoluna hizmet ettiği, çok değer verdiği Hocamın onu karşıladığına inancım tamdır.
Nuri kardeşim sen emin ellerdesin, bizim de sizlerle buluşacağımızı, günlerimizin sayılı olduğunu biliyoruz. Asıl dostluğumuz orada yaşayacağımızdır. Kabrinin başında vedalaşırken bizlere çok şey anlattın, orada da görevini ihmal etmedin. Rahmet ayının ilk on gününde Rabbine kavuştun. Rabbim sana mağfiretiyle muamele eylesin. Hocam ve Ehl-i Beyt yoldaşın olsun.
Dünyada kalıcı tek bir gerçek var dostlar, o da ÖLÜMDÜR vesselam.
Hiçbir hesap yapmadan, olduğu ve gönlünden geldiği gibi her şeyini paylaşacağın, hayatın dalgalarından sığınacağın o limanı yoktur artık.
Evlat acısı mı? Rabbim kimseye yaşatmasın. "Ben annemi ve babamı kaybettiğimde doya doya ağlayacağım kimsenin görmeyeceği yer arıyordum kendime ama evlat acısı hiçbirine benzemiyor" derdi Hocam. Yurtdışında aynı otel odasında Hocamla beraber yaşadığım o geceyi ömür boyu unutamam. Her saat başı yatağından kalkıp abdest alıp kıldığı gece namazından sonra Fatıma'sıyla ilgili hatıralarını saya saya ağlayan babaydı benim Hocam. Bir diğer kalkışında teselli edebilmek umuduyla yatağına yaklaştığımda kendimi de onunla ağlar halde buluvermiştim.
Sevdiklerini bir bir toprağa verince insan, yerin altının üstünden daha değerli hale geldiğini yaşamaya başlar. Ölüm, sevdiklerine kavuşmanın ilk adımıdır.
Ahirette beraber olacağı dostu, arkadaşı, kardeşi dünyada seçer insan. Onun için dünya da değerlidir. Unutmayalım ki birbirimizle açı yaparsak ahiretteki beraberliğimizi riske sokmuş oluruz.
Seksen öncesi Üniversitede okuduğum yıllarda sağ sol çatışmalarında birçok arkadaşımı toprağa verdim. Her verdiğimde, bir gün senin de böyle bir günün olacak dedim kendi kendime.
Onun için bir yazımda farkındalık oluşturur düşüncesiyle haklı isen haklısındır onu kafaya kakma, yanlışı kardeşin yapmışsa o da seni sevindirmesin, diye yazmıştım. Kardeşin için üzül ki haklılığın anlam kazansın. Babasını seven ve onun yolundan giden babanın kardeşlerinden biri haklı olsa ne olur, haksız olsa ne olur.
Dün Mersin'de kardeşimiz Nuri Hacıçavuşoğlu'nu Hakk'a uğurladık. Güzel ahlaklı, yumuşak huylu, güler yüzlü, alçak gönüllü, asla insanlara yukardan bakmayan, kibrin semtine uğramadığı, bilgi ve birikimini gençlere aktarmaktan, onlara faydalı olmaktan keyif alan bir kardeşimizdi. Bazıları vardır ya, az iş yapar bütün dünyaları kurtarmış gibi anlatır, Nuri kardeşim bunun tam manasıyla zıttı kâmiliydi. Çok özel, çok güzel bir arkadaştı.
Bir ara bazı özel görüşmelerimiz olmuştu kendisiyle, arkadaşlarına bakışı, getirdiği isabetli yorumlar, olaylara yaklaşımdaki gönül zenginliği, taşıdığı kumaşın kodlarını ele veriyordu. O zor günlerin adamıydı, onunla çile de, meşakkat de güzeldi. Kucaklayıcı, sevecen tavırlarıyla küçüklerin abisi, büyüklerinin can yoldaşıydı. Doğru bildiğini hiç çekinmeden söylerdi. Gönlünde ne varsa dilinde de o vardı. Çünkü kafasında başka bir arka plan yoktu.
Genç yaşında, 45'inde Hakk'a yürüdü. Yoluna hizmet ettiği, çok değer verdiği Hocamın onu karşıladığına inancım tamdır.
Nuri kardeşim sen emin ellerdesin, bizim de sizlerle buluşacağımızı, günlerimizin sayılı olduğunu biliyoruz. Asıl dostluğumuz orada yaşayacağımızdır. Kabrinin başında vedalaşırken bizlere çok şey anlattın, orada da görevini ihmal etmedin. Rahmet ayının ilk on gününde Rabbine kavuştun. Rabbim sana mağfiretiyle muamele eylesin. Hocam ve Ehl-i Beyt yoldaşın olsun.
Dünyada kalıcı tek bir gerçek var dostlar, o da ÖLÜMDÜR vesselam.
Harun Kayacı / diğer yazıları
- Zulme baş kaldırmak sistemle olur / 19.11.2023
- Hamaset mi, çözüm mü? / 16.11.2023
- Asıl hedef Türkiye! / 06.11.2023
- Sahi siz kimsiniz, Sayın Önkibar? / 08.05.2023
- Yeni Mesaj’la çeyrek asır / 01.12.2022
- İslam’ı yaşamak, Ehl-i Beyt’i anlamaktan geçer / 04.08.2022
- Gadir-i Hum bayramını anlamak / 18.07.2022
- Bermuda ekonomi üçgeninden kurtulmanın yolu / 02.12.2021
- Böyle bir şey olabilir mi, biz neyi tartışıyoruz? / 01.12.2021
- Sizin hakkınız ve haddiniz değil! / 10.10.2021
- Hamaset mi, çözüm mü? / 16.11.2023
- Asıl hedef Türkiye! / 06.11.2023
- Sahi siz kimsiniz, Sayın Önkibar? / 08.05.2023
- Yeni Mesaj’la çeyrek asır / 01.12.2022
- İslam’ı yaşamak, Ehl-i Beyt’i anlamaktan geçer / 04.08.2022
- Gadir-i Hum bayramını anlamak / 18.07.2022
- Bermuda ekonomi üçgeninden kurtulmanın yolu / 02.12.2021
- Böyle bir şey olabilir mi, biz neyi tartışıyoruz? / 01.12.2021
- Sizin hakkınız ve haddiniz değil! / 10.10.2021