İsrail, Filistin, PKK ve İstifa!

Ekranlar yaz plajlarında pusu kuran kameralardan şehvet kusmaya devam ede dursun bölgemiz kan ağlıyor.Öncelikle olanı biteni alta alta toplayalım:1- İsrail ölüm ekerek, ölüm biçerek  Filistin'e Lübnan'ı da ekledi ve sonunda Suriye sınırına gelip dayandı.2- PKK terörü gemi azıya aldı. Son 3 günde 13 şehit verdik. Bu rakamlar yazık ki İsrail'in günlük "öldürme" bilançosundan daha yüksektir. Yani sessiz sedasız Filistin'i aşan bir tehtid ile karşı karşıyayız.3- Ankara'da askeri kanadda ilkler birbirini izliyor.Bir kuvvet komutanı TSK tarihinde ilk kez yolsuzluktan mahkum olurken, yine bir ilkle Harp Okulu Komutanı telekulak skandalı ile istifa ediyor. Komutan görevinden ayrılırken "bu olayda yabancı bir ülkenin izleri var" diyor. Bu 3 olayın aynı anda üst üste gelmesi peki nasıl bir anlam taşıyor? Olup bitenler bir tesadüf müdür? Yoksa ilginç bir zamanlama ile mi karşı karşıyayız?Fotoğrafımızı karelendirelim...İsrail, Filstin'de- Lübnan'da taş taş üstünde bırakmazken, Güneydoğu'muzda da şiddet o bölgeyi aratmayacak bir seviyeye çıkıyor. Aynı anda bütün bu olup bitenden direkt etkilenecek TSK bir iç çekişme ortamına çekiliyor. İstifa eden Paşa "Büyükanıt Paşa'yı zor durumda bırakmak istemedim"diyor. Büyükanıt Paşa kim? 1 ay sonra TSK'nın kaptan köşküne oturacak isim!Buradan çıkan anlamlı bir sonuç var yazalım:"İsrail, İran'la yapmaya hazırlandığı büyük kapışma öncesinde Tahran'ın elindeki kartları tek tek temizlemeye çalışıyor. Bunu başarabilir mi bu ayrı bir konu ama bunu hedefliyor. Çünkü böyle bir savaş da İran, Hizbullah aracılığı ile Filistin ve Lübnan'da İsrail'e karşı İkinci bir cephe açabilecek güce sahiptir. İsrail son operasyonları ile Tahran'ın bu çook önemli hücum gücünü elinden almaya çalışıyor.Aynı anda İsrail'e direnecek ya da bunu aklından geçirebilecek ya da İsrail'e taşeronluğa hayır diyebilecek adreslere de gereken mesaj gönderiliyor. Mesajın ön yüzünde PKK yazıyor, arka yüzünde ise 'seni içerden rahatsız ederim' notu var!"Suudiler gereken mesajı aldılar ve İran'ı kınadılar. Ama ya Türkiye! Hükumet çantada keklik, pardon çantada taşeron! Orada sorun yok ama ya TSK! İşte orada duralım. Sonuçta savaşması istenilen adres Askerler!Hatırlatalım ki Türkiye'ye isteklerini kabul ettirebilmenin en iyi yolu PKK tehtidini kullanmaktan geçiyor. 90'lı yıllar PKK terörünün azdığı, aynı anda İsrail ile ilişkilerimizin de tavan yaptığı yıllar olmuştur.Bunun bir tesadüf olmadığını biliyoruz. İsrail şimdi bir Kıyamet savaşına hazırlanıyor ve 20 küsur gizli anlaşmanın gereklerini yerine getirmemizi istiyor, yani Soros'un ünlü vecizevi sözünü:"En iyi ihraç ürününüz askeriniz olacaktır"Bu derin talebi biz şimdiye kadar galiba ABD askerine eşlik etmek olarak anlıyorduk. Oysa ABD bu işin sütresi! Bizden istenen İsrail'e askerlik etmek ve işin şakası yok, somut gerçeklerle karşı karşıyayız. Yani İsrail ile tatbikat yapabilirsiniz, bazı şeyleri inkar edebilirsiniz ama şimdi görev zamanı! Bu fotoğrafın direkt TSK ile ilgili bir sorumluluk doğurduğunu yineleyelim.Bu elbette hazmı kolay bir şey değildir ve Siyasiler tereyağından kıl çekme yarışına girerken Asker bir büyük bela ile karşı karşıyadır. İsrail Doğu sınırımızdan İran'ı kontrol ediyor.İyi güzel ama ama bu sürgit devam edemez. İran bunu nereye kadar kabul edebilir? İsrail kopardığı bu tarihi tavizden kolay kolay vazgeçmez.Buradan çıkan sonuç terörü azdırmak ve koltuğunuzun altına muz koymak olabilir mi acaba!Ağustos Terfisinin Komutanı olacak Büyükanıt Paşa'yı kelimenin tam anlamı ile "tarihi bir görev" bekliyor. Olup biten bunun ispatıdır? Hangi komutan bu kadar zor operasyona tabii tutuldu ki!Ama hatırltalım ki "zor'u kolay etme"nin yolları vardır. Hem de fazlası ile...Türkiye bundan daha kötüye gidemez. Giderse zaten ortada ülke-devlet-asker hiçbir şey kalmayacak!Bu dahi aslında büyük bir imkan, önemli bir hareket alanı kazanmak değil midir?Çare var, yeter ki direnecek imanımız olsun!