Bayrak şairi Arif Nihat Asya, "Bir bayrak dalgalanmak için rüzgar bekliyor" diye iç çekiyordu.
İşte o bayrak, ay yıldızlı al bayrak, dalgalanmak için aradığı rüzgarı buldu.
Prof. Dr. Haydar Baş beyin estirdiği Kuvay-ı Milliye rüzgarı tüm Anadolu'yu, tüm Türkiye'yi sardı. Bayraklar yeniden havaya kalktı.
Ülkemizin ekonomik, siyasî, kültürel ve hatta dinî sahada kuşatma altına alındığı bir dönemde, birilerinin küresel rüzgarla etekleri şişirilerek göndere başka bayrakları çekmek üzere olduğu bir dönemde, Türk bayrağı yeniden tüm haşmeti ve güzelliği ile dalgalanmaya başladı.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın arkasına düşen milyonlar Anadolu'yu gelincik tarlasına çevirdi.
Trabzon, Ankara, İstanbul mitinglerinde estirilen Kuvay-ı Milliye rüzgarı, Bağımsız Türkiye Partisi'ni doğurdu.
Şimdi BTP, Ankara, İzmir, Trabzon, Bursa, Antep kapalı spor salonlarında yine bayrakların gölgesinde muhteşem katılım törenleri düzenliyor.
2. Kuvay-ı Milliye hareketinin lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın selamlamasının ardından yükselen coşku ve heyecanı bir görmelisiniz.
Niçin sevinmesin ki milletimiz; iktidarın ABD'ye tutsak, AB'ye teslim ve IMF'ye yalvar yakar olduğu bir dönemde; muhalefetin Yahudi lobilerinden icazet almak için yarıştığı bir dönemde; artık Baş'ı ile, gövdesi ile kökü ile bu toprağa ait bir partisi var milletimizin...
Bağımsız Türkiye Partisi'nin kökü çok sağlam. Çünkü kökü hür ve bağımsız Türkiye'yi çocuklarına emanet edebilmek için şehit olmuş milletimin aziz kahramanlarıdır.
Gövdesi, hiçbir ferdini dışarda bırakmadan söyleyelim 70 milyon Türk milletidir.
Başı ise ismi ile müsemma Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
İkide bir Amerika'ya, ABD'ye IMF'ye koşup duran siyasetçilere bakıp da sakın aldanmayın.
Zannetmeyin ki Türkiye ABD'ye mahkûm, AB'ye meftun, IMF'ye mecbur. Bugüne kadar gelen siyasetçilerin oralara koşmasının sebebi, kendine ve milletine karşı özgüvensiz, hazırlıksız, birikimsiz, projesiz ve de en önemlisi iradesiz olmalarına rağmen hırslarını gemleyemeyip siyasete talip olmalarıdır.
Siz hiç Haydar Baş dışında bir çözümden bahseden, bir projeden bahseden, çözüme dair güçlü bir iradesi, sevdası olan lider gördünüz mü?
Şimdi böyle yetenekleri olmadığı halde dışardan estirilen yalan rüzgarla siyasette tutunmak isteyen birileri bu açıklarını örtmek için, "Efendim biz kadro partisiyiz" diyorlar.
Peki kadron yeni mi diye sorunca derin bir sessizlik.
Yahu kadrolarınız bu kadar iyi, bu kadar becerikliydi de niye milleti duvara toslattınız? Niye ülke bu hale geldi? Cevap yok. Nasılsa yolunu bulmuşlar. Sen de dün dündür, bugün bugündür dersin; Yahudi lobilerini ikna edersin, ABD'nin samimi müttefikiyim dersin, AB'ye hemen girelim dersin, IMF'ye direnenleri anlayamıyorum dersin. Bu sayede Atlantik ötesinden estirilen rüzgarla yelkenlerini şişirirsin. Bir iki anketör, bir iki medyatörle de milleti avlarsın.
Proje mi? Hangi iktidar uygulamış ki. İktidar dediğin hizmet yeri değil rant paylaşım yeri.
İşte BTP bu çarpık anlayışa son vermek için yepyeni proje ve çözümlere sahip lider ve kadrolarıyla geliyor.
Prof. Dr. Haydar Baş beyin dediği gibi, yıkmaya değil yapmaya geliyor. Bozmaya değil tamir etmeye geliyor.
Krizi 24 saatte çözme iradesi ile geliyor. İcazeti milletten alarak geliyor.
Atlantik ötesinden estirilen yaban ve yalan rüzgarlarıyla değil bu milletin bağrından esen Kuvay-ı Milliye rüzgarı bile geliyor.
Anketler yeniden yapılıyor. Çünkü % 40'lık halk desteği ile geliyor. Medya da yeni yeni uykudan uyanıyor.
Şimdi Kuvay-ı Milliye rüzgarının etkisini hisseden, ABD icazetli bazı siyasetçiler, Doğu'ya gidince Kürdistan, Karadeniz'e yaklaştıkça Kuvay-ı Milliye diyor.
Değişim yeteneklerini bildiğimiz için uyarıyoruz Kuvay-ı Milliye derken samimiyseniz, bunun son durağınız olduğuna dair millet önünde söz verirseniz sizi de Kuvay-ı Milliye ailesine alırız.
Sular denize, millet BTP'ye akıyor. Hayırlı olsun.
İşte o bayrak, ay yıldızlı al bayrak, dalgalanmak için aradığı rüzgarı buldu.
Prof. Dr. Haydar Baş beyin estirdiği Kuvay-ı Milliye rüzgarı tüm Anadolu'yu, tüm Türkiye'yi sardı. Bayraklar yeniden havaya kalktı.
Ülkemizin ekonomik, siyasî, kültürel ve hatta dinî sahada kuşatma altına alındığı bir dönemde, birilerinin küresel rüzgarla etekleri şişirilerek göndere başka bayrakları çekmek üzere olduğu bir dönemde, Türk bayrağı yeniden tüm haşmeti ve güzelliği ile dalgalanmaya başladı.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın arkasına düşen milyonlar Anadolu'yu gelincik tarlasına çevirdi.
Trabzon, Ankara, İstanbul mitinglerinde estirilen Kuvay-ı Milliye rüzgarı, Bağımsız Türkiye Partisi'ni doğurdu.
Şimdi BTP, Ankara, İzmir, Trabzon, Bursa, Antep kapalı spor salonlarında yine bayrakların gölgesinde muhteşem katılım törenleri düzenliyor.
2. Kuvay-ı Milliye hareketinin lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın selamlamasının ardından yükselen coşku ve heyecanı bir görmelisiniz.
Niçin sevinmesin ki milletimiz; iktidarın ABD'ye tutsak, AB'ye teslim ve IMF'ye yalvar yakar olduğu bir dönemde; muhalefetin Yahudi lobilerinden icazet almak için yarıştığı bir dönemde; artık Baş'ı ile, gövdesi ile kökü ile bu toprağa ait bir partisi var milletimizin...
Bağımsız Türkiye Partisi'nin kökü çok sağlam. Çünkü kökü hür ve bağımsız Türkiye'yi çocuklarına emanet edebilmek için şehit olmuş milletimin aziz kahramanlarıdır.
Gövdesi, hiçbir ferdini dışarda bırakmadan söyleyelim 70 milyon Türk milletidir.
Başı ise ismi ile müsemma Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
İkide bir Amerika'ya, ABD'ye IMF'ye koşup duran siyasetçilere bakıp da sakın aldanmayın.
Zannetmeyin ki Türkiye ABD'ye mahkûm, AB'ye meftun, IMF'ye mecbur. Bugüne kadar gelen siyasetçilerin oralara koşmasının sebebi, kendine ve milletine karşı özgüvensiz, hazırlıksız, birikimsiz, projesiz ve de en önemlisi iradesiz olmalarına rağmen hırslarını gemleyemeyip siyasete talip olmalarıdır.
Siz hiç Haydar Baş dışında bir çözümden bahseden, bir projeden bahseden, çözüme dair güçlü bir iradesi, sevdası olan lider gördünüz mü?
Şimdi böyle yetenekleri olmadığı halde dışardan estirilen yalan rüzgarla siyasette tutunmak isteyen birileri bu açıklarını örtmek için, "Efendim biz kadro partisiyiz" diyorlar.
Peki kadron yeni mi diye sorunca derin bir sessizlik.
Yahu kadrolarınız bu kadar iyi, bu kadar becerikliydi de niye milleti duvara toslattınız? Niye ülke bu hale geldi? Cevap yok. Nasılsa yolunu bulmuşlar. Sen de dün dündür, bugün bugündür dersin; Yahudi lobilerini ikna edersin, ABD'nin samimi müttefikiyim dersin, AB'ye hemen girelim dersin, IMF'ye direnenleri anlayamıyorum dersin. Bu sayede Atlantik ötesinden estirilen rüzgarla yelkenlerini şişirirsin. Bir iki anketör, bir iki medyatörle de milleti avlarsın.
Proje mi? Hangi iktidar uygulamış ki. İktidar dediğin hizmet yeri değil rant paylaşım yeri.
İşte BTP bu çarpık anlayışa son vermek için yepyeni proje ve çözümlere sahip lider ve kadrolarıyla geliyor.
Prof. Dr. Haydar Baş beyin dediği gibi, yıkmaya değil yapmaya geliyor. Bozmaya değil tamir etmeye geliyor.
Krizi 24 saatte çözme iradesi ile geliyor. İcazeti milletten alarak geliyor.
Atlantik ötesinden estirilen yaban ve yalan rüzgarlarıyla değil bu milletin bağrından esen Kuvay-ı Milliye rüzgarı bile geliyor.
Anketler yeniden yapılıyor. Çünkü % 40'lık halk desteği ile geliyor. Medya da yeni yeni uykudan uyanıyor.
Şimdi Kuvay-ı Milliye rüzgarının etkisini hisseden, ABD icazetli bazı siyasetçiler, Doğu'ya gidince Kürdistan, Karadeniz'e yaklaştıkça Kuvay-ı Milliye diyor.
Değişim yeteneklerini bildiğimiz için uyarıyoruz Kuvay-ı Milliye derken samimiyseniz, bunun son durağınız olduğuna dair millet önünde söz verirseniz sizi de Kuvay-ı Milliye ailesine alırız.
Sular denize, millet BTP'ye akıyor. Hayırlı olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014