AKP hükümeti, 2007-2013 yılları arasında uygulanacak "Türkiye'nin AB Müktesebatına Uyum programı" adını verdikleri bir yol haritası hazırladı ve bu yol haritasını, kamuoyuna Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ve Başmüzakereci Ali Babacan duyurdu.Yapılan basın toplantısında Sayın Gül ve Babacan'ın yaptığı açıklamalar oldukça dikkat çekiciydi.Sayın Gül, AB süreciyle birlikte reformlara daha da hız verilmesi gerektiğini, sadece yasa çıkarmanın yeterli olmadığını, çıkan bu yasaların uygulanması ve de zihniyet değişikliğinin de temin edilmesi gerektiğini vurguladı.Sayın Babacan ise AB uğruna neredeyse anayasanın üçte birinin değiştirildiğini ve reformların bundan sonra da devam edeceğini açıkladı.Başbakan Erdoğan da birkaç gün önce Almanya'da benzer açıklamalar yapmıştı. Alman ve Türk iş adamlarına hitaben medeniyetler ittifakını anlatmış ve medeniyetin merkezinin AB olduğunu vurgulamıştı.Uzun bir süredir sessiz işleyen AB süreci hükümet yetkililerinin bu açıklamalarıyla bir anda yine gündeme geliverdi. İster istemez "Bayram değil, seyran değil, bu açıklamalar da neyin nesi" deyiveriyorsunuz. Belki bunun sebebi, yaklaşan seçimler öncesi, AKP'nin yaptığı tek icraat olan AB uyum politikalarında, yaşanan fiyaskoları sümenaltı etme faaliyetleri olabilir.Çünkü AB'nin bir dediği iki edilmedi, Babacan'ın da ifade ettiği gibi anayasanın üçte biri değiştirildi, Gül'ün bahsettiği gibi zihniyetimiz bile değiştirilmeye gayret edildi, ediliyor, ama AB'den tık yok.Ne yaparsan yap bir şey olacağı da yok ama neyse?Olan sadece devletimize, milletimize ve askerimize, yani kısaca bizlere oluyor.Taviz üstüne taviz veriliyor, neticede daha fazla vermemiz isteniyor. Sayın Gül'ün zihniyet değişikliğine vurgu yapması da ilginç. Ne demek zihniyet değişikliği?Ya da Sayın Erdoğan'ın medeniyetin merkezini AB olarak göstermesi de ilginç.Dikkat ediniz, zihniyetten, medeniyetten bahsediyoruz. Bunlar tarih demektir, kültür, sanat demektir, ilim ve insanlık demektir.Tarihten günümüze baktığımızda, bizim zihniyetimiz de belli, medeniyetimiz de; Batının zihniyeti de belli, medeniyeti de.Bizim zihniyetimiz ve medeniyetinizde insanlık vardır, adalet ve sevgi vardır, kuşatıcılık, birlik ve beraberlik vardır, yardımlaşma vardır. Ya Batınınkinde?Geçmişte ve günümüzde kan, zulüm, sömürü, kavga, işgal, işkence?Tarihtekini görmek için okuyun Haçlı seferlerini, okuyun Kazıklı Voyvoda'yı ya da Endülüs katliamını, Amerikan'ın işgalini, medeniyetlerin ve milletlerin nasıl yok edildiğini?Bugünkünü görmek için bakın Bosna'ya, Irak'ta, Afganistan'da yapılan eşi ve benzeri görülmemiş katliamlara, tecavüzlere, işkencelere?İkna olmuyorsanız Ebu Garip cezaevinde çekilen fotoğraflara bir daha bakın, Felluce'de, Tel Afer'de yapılanları bir daha okuyun? Tarihte hiç yaşanmamış bir sözde Ermeni Soykırımı masalını bile bilimsellikten uzak bir şekilde, hiçbir ispat ve delile ihtiyaç duymadan, tamamen önyargıyla sürekli önümüze koyan AB'nin hangi medeniyetinden hangi zihniyetinden bahsediyorsunuz?Üstelik ülkemizin güvenliğinden sorumlu askerimiz, Büyükanıt Paşa'nın şahsında, "AB ülkemizde yeni azınlıklar oluşturmak istiyor. AB müktesebatı birebir uygulanırsa Türkiye parçalanır" ikazını yapmasına rağmen?Üstelik 4,5 yıldır uygulanan AB taviz politikalarına milletimizin tamamı "hayır" demesine rağmen. Bir de sayın Gül, Büyükanıt'a cevaben, "Pratikte çıkan bir çok sorun olabilir. Bunlar hiçbir zaman Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu unutmak anlamına gelmez. Demokrasi içindeki mücadele farklıdır, hukukun olmadığı yerlerde mücadele farklıdır" diyor.Siyasetçilerin yaptığı icraatlar, milletinin düşündüğünü ve inandığını millet adına ve millet yararına ortaya koyduğu müddetçe hukukidir, demokratiktir.Milletimizin cephe aldığı, askerimizin ise bölünme uyarıları yaptığı bir AB sürecinin hala hukuki ve demokratik olduğunu söylemek ne kadar mantıklıdır, ne kadar doğrudur?Demokrasi ve hukuk, devlet için vardır, millet için vardır?Halbuki siyasilerimizin çözüm olarak önümüze koyduğu AB ülkemiz için bir tehdit unsurudur. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın da ifade ettiği gibi "AB, 5 bin yıllık Türk tarihinin, bin yıllık Türk-İslam tarihinin ve 80 küsur yıllık Türkiye Cumhuriyetinin mezarlığa gömülmesi projesidir".Yine Sayın Baş'ın ifadesiyle, "AB, Sevr'den de ötedir".
Murat Çabas / diğer yazıları
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024