Bu yazımızda dilerseniz sevgili okurlar rakamları konuşturalım. Türkiye'nin toplam dış borcu 2002'de neydi, bugün ne? Borcumuz azaldı mı arttı mı? Yıllardan beri kemer sıkıp ülke olarak iç-dış borçlarımızı ödemeye çalışıyoruz. Bunca sıkıntılı yıldan sonra iç ve dış borçlarımızı acaba temizleyebildik mi, yahut azaltabildik mi? Ülkemizin dış borcu 3 farklı kalemin toplamından meydana geliyor sevgili okurlar, bunlar Merkez Bankası'nın borcu, özel sektörün borcu ve kamu sektörü borcu. Türkiye'nin toplam dış borcu 2002'de 130 milyar dolar iken geçtiğimiz Ekim sonu itibariyle toplam dış borç tutarı ikiye katlanarak 266 milyar dolara çıktı. Ülkemizin kamu sektörü dış borç stoku ise 2002'de 65 milyar dolar iken bu rakam 2010 Ekim sonu itibariyle 85 milyar dolar'a çıktı. İç borç stokumuz 2006'da 251 milyar TL iken Ekim sonu itibariyle bu tutar da 348 milyar TL'ye çıktı. Toplam iç ve dış borç tamamı şu an 700 milyar TL ye ulaşmış bulunmakta. Toparlamak gerekirse, vatandaş olarak sürekli kemer sıkıyoruz, ülke olarak sürekli borç ödüyoruz ama diğer yandan da borçlanmaya devam ettiğimiz için borçlarımız sürekli artıyor.
2,5 aylık Kübra açlıktan öldüAjanslara yansıyan haber aynen şöyle sevgili okurlar: Samsun'un Tekkeköy İlçesi'nde rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan 2.5 aylık bebek hayatını kaybetti. Doktorlar bebeğin beslenme yetersizliğinden öldüğünü söylüyor. Samsun'da kaldırıldığı hastanede beslenme yetersizliği nedeniyle hayatını kaybettiği iddia edilen 2,5 aylık Kübra Bakırcı'nın annesi 25 yaşındaki Necla Bakırcı, eşinin işsiz olduğunu, dilenerek yaşamaya çalıştıklarını söyledi. Necla Bakırcı, ekmek parası bile bulmakta zorluk çektiklerini belirterek, "2,5 yıl önce 5,5 yaşındayken kızım Kumru'yu kaybettim. Şimdi Kübra açlıktan öldü. Bebeğim açlıktan, parasızlıktan öldü. 2 çocuğum daha var. Onlar da aç. Ekmek almaya paramız yok" dedi.
İcradan satılık köyAntalya'ya 115 kilometre uzaklıktaki Düdenköy, icradan satılığa çıktı. Bankalar köyün 8 milyon TL'ye ulaşan borcu nedeniyle tarlalardan evlere köyde ne varsa icra gönderiyor. 340 haneli Düdenköy'de sadece 3 hanenin bankalara borcu bulunmuyor. Düdenköy Muhtarı Musa Asma, her şeyin 6 yıl önce bankaların köye akın etmesiyle başladığını söyledi. Gelen her banka memurunun kendisini bulduğunu ve 'cazip' koşullarda tarım ve hayvancılık kredisi sunduklarını belirten Muhtar Asma, "Bankacılar 'Cazip kredi veriyoruz' dedi. Ben de köylülerime önerdim. Koşulları duyan köylü de 'İyi iyi, güzel' dedi, tarlalar, evler ipotek gösterilerek krediler verilmeye başlandı. Ama bir noktada iş çığrından çıktı. Bir adama 5 banka kredi verdi. 'Öderiz' diye herkes aldı ama sonuçta 340 hanenin neredeyse tamamı icralık oldu" diye konuştu."Antalya'nın ilçesi Elmalı'ya bağlı Düdenköy'de üç yüz hane var, borcu olmayan 3 kişi var. Düdenköy köylüleri Antalya, Kumluca, Finike, Elmalı'daki banka şubelerinden tarla alımı, sera yapımı için, özellikle sera yapımı için kredi almışlar. 20 bin lira almışlar, 60 bin lira olmuş. Köyün bütün topraklarına bankalar ipotek koymuş. Köy Muhtarı Musa Asma'nın muhtarlık maaşına bile el konmuş. Köy satılık, alan yok." Evet sevgili okurlar ibretlik bir köy gerçeği... Yakında tüm köylerimiz yaşanan bu gerçekle yüzleşirse hiç şaşmayalım...
İntiharlar aldı başını gittiAKP'nin hükümeti devralmasının ardından geçen 7 yılda, 20 bin 688 kişi kendi eliyle hayatına son verirken, 133 bin 428 kişinin bu girişimi sonuçsuz kaldı. Son dokuz yılı kapsayan rakamlara bakıldığında ise Türkiye genelinde 38 bin 351 intihar gerçekleşirken 156 bin 224 intihar teşebbüsü yaşandı. TÜİK'in son 10 yılın intihar ve intihara teşebbüs rakamlarını karşılaştırarak yaptığı incelemede başlıca sebepler, ekonomik sıkıntı olarak gösteriliyor. 2000'li yıllardan önce Türkiye'deki intihar vakaları on binde 3'ün altında kalırken, son 9 yılın ortalamasının on binde 3,5'e kadar yükselmesi dikkat çekici bulundu.
Vatandaşın bankalara borcu 165 milyarTüketiciler 2010 yılını, bankalara 165 milyar lira borçlu olarak kapattılar. "GSMH rakamlarına göre daha fazla artan borçlanma rakamları gelir dağılımındaki uçurumun artışıyla birlikte birçok tüketicinin çöküşüne, ailelerin dağılmasına neden oldu.
Cezaevlerinde doluluk oranı rekor düzeye geldiAjanslardan okumaya devam ediyoruz. Mahkum sayısı her geçen yıl artan cezaevleri alarm veriyor. Kasım ayı sonu itibariyle cezaevlerindeki mahkum sayısı 121 bini geçerek rekor kırdı. Demir parmalıklar ardından gelen şikayetler artınca hükümet yeni düzenlemeler için düğmeye bastı. Bir yandan küçük ve yetersiz olan cezaevlerinin kapısına kilit vuran devlet, diğer taraftan daha büyük ve çağdaş cezaevlerini hızla inşa edecek. 5 yıl içinde kapasitenin 142 bine çıkarılması kararlaştırıldı.
İcra ve haciz batağında bir milletÜlkemizde son yıllarda derin bir şekilde yaşanan ekonomik krizin etkisiyle vatandaşlarımız borçlarını zamanında ödeyememekte, alacaklılar da alacaklarını alamamaktadırlar. Bu olumsuz gelişmeler, ülke genelinde icralık dosyaları ve İcra Dairelerinin sayısını arttırdı. İcra dosyalarındaki artış ve dosyaların tahsilinin gecikmesi icra dairelerini adeta kilitledi. Pek çok icra dairesinde takipteki dosya sayısı yüzde 70'in üzerinde artış gösterdi. Her icra dairesindeki dosya yükü bir önceki yıla göre yüzde 100 arttı. Haciz için ancak 15 gün 1 ay sonrasına gün alabiliyorsunuz. Dosyaların önemli bir kısmı banka kredilerinden kaynaklanıyor. İkinci sırada ödenmeyen çek ve senetlerin oluşturduğu dosyalar yer alıyor. Artık kiralar bile ödenmediğinden kira borçları da icralık.
15 bin dolara yükselen milli gelirSevgili okurlar dilerseniz yukarıda sıraladığımız iç karartıcı tablodan biraz sıyrılarak, nankörlük de etmeden "Kişi başına düşen milli gelirin 15 bin dolar olduğunu zikredelim . Kişi başına 15 bin dolar. Yani hükümete göre 5 kişilik bir aile yılda 75 bin dolar kazanıyor . Bu bir ayda 5 kişilik bir ailenin eline 6250 dolar para geçiyor demek. Şimdi soralım bu parayı alıyor muyuz?.. Almıyorsak niçin davasını güdüp, hakkımızı istemiyoruz. Bu para,bu gelir elbette var sevgili okurlar, ama bu paradan milletimiz payına düşeni alamıyor. Bu para rant çevrelerine, hortumculara, global güçlere aktarılıyor. Bizde sanal olarak avunuyoruz, yılda kişi başına 15 bin dolar gelirimiz var diye? Harca harca bitmez. Son söz şairin olsun:Bütün bir kainat muşamba dekorBütün bir insanlık yalana teslim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Adem Birinci / diğer yazıları
- Adil İmam / 25.06.2025
- ‘Ali’nin saçının bir teline değişmem’ / 23.06.2025
- Zilhicce ayındayız / 29.05.2025
- Yüceler yücesidir Fatıma anamız / 19.05.2025
- Na't-ı İmam Hüseyin / 17.05.2025
- Ceylanların sığınağı İmam Rıza / 10.05.2025
- Öz anneden daha aziz annemiz / 09.05.2025
- Azılı müşrik Übeyy b. Halef / 03.05.2025
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ali’nin saçının bir teline değişmem’ / 23.06.2025
- Zilhicce ayındayız / 29.05.2025
- Yüceler yücesidir Fatıma anamız / 19.05.2025
- Na't-ı İmam Hüseyin / 17.05.2025
- Ceylanların sığınağı İmam Rıza / 10.05.2025
- Öz anneden daha aziz annemiz / 09.05.2025
- Azılı müşrik Übeyy b. Halef / 03.05.2025
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025