Duyduk ki Üsküdar belediyesinin iftar çadırında Amerikalılar yemek dağıtmışlar.
Söz konusu ülkenin dışileri bakan yardımcısı, büyükelçisi ve İstanbul konsolosu ve tabii adı geçen ilçenin belediye başkanı geçmişler kazanların başına, almışlar kepçeleri ve kuyruğa geçen Müslümanlara iftar yemeği dağıtmışlar.
Sessiz protestonun tam da yeri ve zamanı imiş ama olmamış.
Olsaydı ne kadar güzel, ne kadar anlamlı olurdu.
Hassasiyetler planlı bir şekilde buharlaştırıldığı için, kırmızı çizgiler zihinlerden silindiği için böyle bir şey beklemek artık çok zor.
Olsaydı ne kadar güzel olurdu.
Ellerinde tabaklarla kuyrukta bekleyen vatandaşlar, haberi alır almaz yavaşça bir U dönüşü yapıp tabakları aldıkları yere bırakıp çıkacaklardı.
Organizatör belediye başkanı da Amerikalı yemek dağıtıcılar da ellerinde kepçelerle kazanların başında bir birlerini seyre dalacaklardı.
Olsaydı ne kadar anlamlı ve ne kadar da güzel olurdu.
Önce ellerinizi temizleyin ondan sonra gelin bizim iftar yemeğimize burnunuzu sokun denmiş olurdu.
Irak'ta katlettiğiniz bir buçuk milyon kardeşimizin kanları ellerinizde olduğu halde, ellerinizden kardeşlerimizin kanları damladığı halde hem de iftar yemeğimizde ne işiniz var sorusu sorulmuş olurdu.
Ayağınızda kanlı çizmelerle bütün bir İslam coğrafyasını kana buladınız, yeni yeni yaralar açma peşindesiniz, yeni katliamlar için haçlı seferleri düzenliyorsunuz ve bu halinizle gelip bize iftar yemeği dağıtıyorsunuz, hangi yüzle denmiş olurdu.
Müslüman Türk milletinin hassasiyetlerini hiçe sayan belediye başkanına da iyi bir ders verilmiş olurdu.
Olsaydı ne kadar güzel olurdu.
O akşam yemeseydiniz ölür müydünüz?
Söz konusu ülkenin dışileri bakan yardımcısı, büyükelçisi ve İstanbul konsolosu ve tabii adı geçen ilçenin belediye başkanı geçmişler kazanların başına, almışlar kepçeleri ve kuyruğa geçen Müslümanlara iftar yemeği dağıtmışlar.
Sessiz protestonun tam da yeri ve zamanı imiş ama olmamış.
Olsaydı ne kadar güzel, ne kadar anlamlı olurdu.
Hassasiyetler planlı bir şekilde buharlaştırıldığı için, kırmızı çizgiler zihinlerden silindiği için böyle bir şey beklemek artık çok zor.
Olsaydı ne kadar güzel olurdu.
Ellerinde tabaklarla kuyrukta bekleyen vatandaşlar, haberi alır almaz yavaşça bir U dönüşü yapıp tabakları aldıkları yere bırakıp çıkacaklardı.
Organizatör belediye başkanı da Amerikalı yemek dağıtıcılar da ellerinde kepçelerle kazanların başında bir birlerini seyre dalacaklardı.
Olsaydı ne kadar anlamlı ve ne kadar da güzel olurdu.
Önce ellerinizi temizleyin ondan sonra gelin bizim iftar yemeğimize burnunuzu sokun denmiş olurdu.
Irak'ta katlettiğiniz bir buçuk milyon kardeşimizin kanları ellerinizde olduğu halde, ellerinizden kardeşlerimizin kanları damladığı halde hem de iftar yemeğimizde ne işiniz var sorusu sorulmuş olurdu.
Ayağınızda kanlı çizmelerle bütün bir İslam coğrafyasını kana buladınız, yeni yeni yaralar açma peşindesiniz, yeni katliamlar için haçlı seferleri düzenliyorsunuz ve bu halinizle gelip bize iftar yemeği dağıtıyorsunuz, hangi yüzle denmiş olurdu.
Müslüman Türk milletinin hassasiyetlerini hiçe sayan belediye başkanına da iyi bir ders verilmiş olurdu.
Olsaydı ne kadar güzel olurdu.
O akşam yemeseydiniz ölür müydünüz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025