Zamların acısını unutmadan terör acısını yaşadık. Terör acısı ülkeyi sarmış, millet harekete geçmiş, terörün, teröristle işbirliğine gidenlerin etekleri tutuşmuşken bu seferde deprem acısıyla iyice kendimizi kaybettik. Allah (c.c) tüm mümin ve mü'minelere rahmet etsin. Ortadan başlayalım. Birçok noktaya eş zamanlı saldırılar ve verdiğimiz şehitler neticesinde terörle mücadeleyi "müzakere" olarak algılayan iktidar, mecburen harekete geçti. 22 taburla sınır ötesi harekât başlatıldı. Oh, nihayet çok önceleri yapılması gereken operasyonlar başladı, diye umutlandık. Şahsen, tek bir terörist bile kalmadan bu asker geri dönerse, bu harekâtın amacı sadece millette oluşan hükümet aleyhtarı havayı kırmak, halkın gazını almak için olduğunu yazmıştım. Çünkü Türkiye ayağı kalkmıştı. Ankara'da, İzmir'de, İstanbul'da, Adana, Zonguldak, Samsun, Kayseri, Antalya, Gaziantep, Denizli, Çanakkale, Bursa, Muğla, Balıkesir gibi. Hülasa ülkenin dört bir tarafında on binler sokaklarda terörü ve teröristle müzakere edenleri lanetliyordu. Tehlikeli, her türlü provokasyona açık bir durumdu. Her il ve ilçede malum partinin başkanlıkları koruma altına alınmıştı. Her an her şey olabilirdi. İşte hükümet, Meclis'in kendisine verdiği yetkiyle sınır ötesi harekâta başladı. Tabi dünyadan da terörü kınayan artı devletimize başsağlığı mesajları peş peşe geldi. Tabi Tayyip beyin "kadim dostu da" başsağlığı artı tavsiyelerini sıraladı. Türkiye'nin terörle mücadele hakkını teyit etmişler. Ama komşuların sınır haklarına da duyarlı olmak lazımmış, ince mesajını gönderdiler. Şahsen, asker nihayet görevinin başında, gerekeni yapacaktır havasındaydım. Meğer boşuna havaya girmişiz. Biz daha operasyonun giriş, gelişme bölümleri hakkında bir iki şey yazalım derken, hükümet operasyonun sonuçlandığını açıkladı. İlginçtir, yıllardır askeri kaale almayan Başbakan, bu operasyonun neticelenmesi ve sonuçları ile ilgili bilgilere Genelkurmay'ın sitesinden ulaşabilirsiniz, diye açıklamada bulundu. Yani ikinci safa geçti, askeri öne koydu. Daha ne oluyor diyemeden, ekranlarda bir haber; Türk tankları sınırı geçti. Ya hu ne oluyor? Biri dönüyor, biri giriyor. Bunun ortası yok mu? Tabi bunları vatandaş gözüyle, haberlere bakarak düşünüyorum. Başbakanı, Genelkurmayı bir süre sonra açıklama yapıyor. Başbakan "yok böyle bir şey, sınırı filan geçmedik" diyor. Sanki geçse suç işlemiş olacakmış gibi bir izlenim veriyor. Ya hu Güneydoğuda sınır mı kaldı. Adamlar geliyor, vuruyor, gidiyor. Sen kalkmış sınırdan bahsediyorsun. Bu 22 tabur askeri üç günlüğüne tatile mi gönderdiniz ey hükümet! Ne yapıyorsunuz, ne yapmaya çalışıyorsunuz? Bu harekâtın sonlandırılmasında ABD'nin "komşu ülkelerin sınır hakkı" ince mesajının etkisi var mı? Sonra Barzani ülkemizde yaşanan deprem felaketinden dolayı rekor bağış göndermiş. 1 milyon dolar. Merak ediyorum; Bu parayı depremden ötürü mü gönderdi, yoksa başlatılan kara harekâtının sonlandırılmasından ötürü mü?Asıl yobaz kimdir?Yıllarca bu kelime ekranlarda kullanıldı. Hele kritik seçim zamanlarında ve yaşanılan önemli olayların akabinde daha fazla gündem edildi. Bu söylemlerden kim fayda gördü? Söylemlerini insanların milli ve manevi duyguları üzerine kurup, siyaset yapanlar. Yine aynı süreci yaşıyoruz. Zam, terör, deprem ülke gündeminde. Yorgun, bitkin, çaresiz ama koltuğa yapışmış bir iktidar ortada. İşte bu şartlarda Tayyip beyin söylemiyle "Böyle muhalefete can kurban" sözü bir kez daha tecelli etti. Artık şu bir kesindir ki, üç dönemlik AKP iktidarının en büyük destekçisi CHP'dir. Yaptıkları söylem ve icraatlarla AKP'lilerin yapamayacağı hizmeti AKP'ye yapmıştırlar, yapıyorlar da. CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner'i tanıyorsunuz. Okumuş adam! Bir konferansa katılıyor. Konferansın konusu "Türkiye'de Hukuk Sistemi" ve Cihaner bombayı patlatıyor; "Türkiye'nin bütün temel sorunlarının altında gerici, sağcı, muhafazakâr iktidarların, olduğunu söylüyor. Artı "Kürt sorununu içinden çıkılmaz hale getiren de sağcı iktidarlardır" diyor. Hani derler ya! Yarın seçim olsa ne olur? İşte bu sözlerin ardından halk harap ve bitap düşmüş bile olsa, AKP tekrar iktidar olur. Bu yobaz kafalar olduğu müddetçe de AKP'de hep iktidar olacaktır!
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024