Önce herkesin Kurban Bayramı'nı tebrik ediyorum. Bu bayramın milletimize ve bütün insanlığa huzur ve güven getirmesini Cenab-ı Hak'tan dua ve niyazlarımla istiyorum.
Yine Cenab-ı Hak'tan bu kurban bayramının mana ve ruhunun anlaşılmasını bizlere ve bütün insanlığa acilen nasip etmesini diliyorum.
Kitap ve sünnetin yanında ve yolunda 15 asırdan beri büyük bir idrak ile uyguluna gelen kurban kesme gerçeğini bir tarafa bırakıp basit ve düzeysiz demagojilerle işi çığırından çıkarıp kesilsin mi, kesilmesin mi, orada mı kesilsin, burada mı kesilsin, o mu alsın bu mu alsın gibi dine de, ilme de, akla da, izana da, örfe de, maslahata da ters bir mantıkla kelle avcılığı yapan ucuz kahramanların kurban, kurban olma, kurban etme ve bayram gerçeğinin ruhundaki manayı merak etmelerini, öğrenmelerini de Cenab-ı Hak'tan temenni etmelerini ediyorum.
Ve bu bayramı ve bütün dinî ve millî bayramlarımızı Cumhurbaşkanımızdan dağdaki çobanımıza aynı inanç, aynı duygu ve aynı hassasiyetlerle el ele, gönül gönüle, aynı dualarla, aynı dileklerle birlikte kutlamayı istiyorum.
Devleti devlet, milleti millet, vatanı vatan, dini din, tarihi tarih, örfü örf yapan ortak ve temel değerlerde 70 milyonu tek bir gönül, tek bir beyin, tek bir vücud olarak ay yıldızlı bayrağın gölgesinde ilelebed payidar olmasını diliyorum.
Düşüncelerin, fikirlerin, plânların bölmeye, yıkmaya, yakmaya, yoketmeye değil birleştirmeye bütünleştirmeye, güçlendirmeye daha verimli ve üretken olmaya yönelik olmasını millî ve dinî bir görev olarak istiyor ve bekliyorum.
Kurban dahil herkesin gerektiği kadar bildiği konuları tartışmaya açarak zihinleri bulandırmak yerine her şeyin daha iyisini, daha faydasını, daha doğrusunu hep birlikte nasıl yaparız, konuşmayı ve müzakere etmeyi Cenab-ı Hak nasip etsin diyorum.
Eksikleri, yanlışları, günahları öncelikle ve samimi olarak kendimizde arayalım düzeltmeye de, tamamlamaya da, temizlemeye de yine kendimizden başlayalım diye de Cenab-ı Hakk'a dua ediyor ve yalvarıyorum.
Dinî, ilmî, hukukî, ahlakî, mantıkî ve aklî hiçbir dayanağı, tutarlılığı olmayan dedikodulardan, iddialardan, ithamlardan, yakıştırmalardan ve bütün önyargılardan Allah'a sığınıyor, bu belanın kâbusundan ülkemizi kurtarmasını da temenni ediyorum.
Bayramı, kurbanı tartışma ve kavga ortamını çekme yerine dinî ve millî bir görevle birleştirici, barıştırıcı, kucaklaştırıcı, bağışlatıcı, sevdirici bir ibadet olarak idrak etmek, anlamak ve yaşamak sadece tek ve en doğru olan değil bu ve benzeri konularda tek ve en doğru çare ve çözümdür.
Başkalarının din adına, medeniyet adına, tarih adına yalanlarını, iftiralarını ham hayallerine çürük ipliğe dizerek boynumuza nasıl geçireceklerinin hesabını yaptıkları ve bir hayli de mesafe aldıklarını bir bilebilsek bu bayramın bu kurbanın ve bütün değerlerimizin hiç bir tartışma kabul etmez gerçekler, çareler ve çözümler olduğunu daha iyi anlarız.
Bu bayram münasebetiyle Cenab-ı Hak'tan böyle bir idrake ulaşmayı da nasip etmesini diliyorum.
Sadece devletin devlet, milletin millet, vatanın vatan olması için değil, anaların ana, babaların baba, evlatların evlat, kardeşlerin kardeş, komşuların komşu, dostların dost olması için de bayramları, kurbanları ve bütün millî, manevî, tarihî değerlerimizi bilmek, tanımak, korumak ve yaşamak zorundayız.
Bugün yaşadıklarımıza bakabilmeyi başarırsak neyin eksik olduğunu ve dolayısıyla bayramlarımızın ve kurbanlarımızın mana ve ruhuna ne kadar muhtaç olduğumuzu anlamış oluruz.
Yine Cenab-ı Hak'tan bu kurban bayramının mana ve ruhunun anlaşılmasını bizlere ve bütün insanlığa acilen nasip etmesini diliyorum.
Kitap ve sünnetin yanında ve yolunda 15 asırdan beri büyük bir idrak ile uyguluna gelen kurban kesme gerçeğini bir tarafa bırakıp basit ve düzeysiz demagojilerle işi çığırından çıkarıp kesilsin mi, kesilmesin mi, orada mı kesilsin, burada mı kesilsin, o mu alsın bu mu alsın gibi dine de, ilme de, akla da, izana da, örfe de, maslahata da ters bir mantıkla kelle avcılığı yapan ucuz kahramanların kurban, kurban olma, kurban etme ve bayram gerçeğinin ruhundaki manayı merak etmelerini, öğrenmelerini de Cenab-ı Hak'tan temenni etmelerini ediyorum.
Ve bu bayramı ve bütün dinî ve millî bayramlarımızı Cumhurbaşkanımızdan dağdaki çobanımıza aynı inanç, aynı duygu ve aynı hassasiyetlerle el ele, gönül gönüle, aynı dualarla, aynı dileklerle birlikte kutlamayı istiyorum.
Devleti devlet, milleti millet, vatanı vatan, dini din, tarihi tarih, örfü örf yapan ortak ve temel değerlerde 70 milyonu tek bir gönül, tek bir beyin, tek bir vücud olarak ay yıldızlı bayrağın gölgesinde ilelebed payidar olmasını diliyorum.
Düşüncelerin, fikirlerin, plânların bölmeye, yıkmaya, yakmaya, yoketmeye değil birleştirmeye bütünleştirmeye, güçlendirmeye daha verimli ve üretken olmaya yönelik olmasını millî ve dinî bir görev olarak istiyor ve bekliyorum.
Kurban dahil herkesin gerektiği kadar bildiği konuları tartışmaya açarak zihinleri bulandırmak yerine her şeyin daha iyisini, daha faydasını, daha doğrusunu hep birlikte nasıl yaparız, konuşmayı ve müzakere etmeyi Cenab-ı Hak nasip etsin diyorum.
Eksikleri, yanlışları, günahları öncelikle ve samimi olarak kendimizde arayalım düzeltmeye de, tamamlamaya da, temizlemeye de yine kendimizden başlayalım diye de Cenab-ı Hakk'a dua ediyor ve yalvarıyorum.
Dinî, ilmî, hukukî, ahlakî, mantıkî ve aklî hiçbir dayanağı, tutarlılığı olmayan dedikodulardan, iddialardan, ithamlardan, yakıştırmalardan ve bütün önyargılardan Allah'a sığınıyor, bu belanın kâbusundan ülkemizi kurtarmasını da temenni ediyorum.
Bayramı, kurbanı tartışma ve kavga ortamını çekme yerine dinî ve millî bir görevle birleştirici, barıştırıcı, kucaklaştırıcı, bağışlatıcı, sevdirici bir ibadet olarak idrak etmek, anlamak ve yaşamak sadece tek ve en doğru olan değil bu ve benzeri konularda tek ve en doğru çare ve çözümdür.
Başkalarının din adına, medeniyet adına, tarih adına yalanlarını, iftiralarını ham hayallerine çürük ipliğe dizerek boynumuza nasıl geçireceklerinin hesabını yaptıkları ve bir hayli de mesafe aldıklarını bir bilebilsek bu bayramın bu kurbanın ve bütün değerlerimizin hiç bir tartışma kabul etmez gerçekler, çareler ve çözümler olduğunu daha iyi anlarız.
Bu bayram münasebetiyle Cenab-ı Hak'tan böyle bir idrake ulaşmayı da nasip etmesini diliyorum.
Sadece devletin devlet, milletin millet, vatanın vatan olması için değil, anaların ana, babaların baba, evlatların evlat, kardeşlerin kardeş, komşuların komşu, dostların dost olması için de bayramları, kurbanları ve bütün millî, manevî, tarihî değerlerimizi bilmek, tanımak, korumak ve yaşamak zorundayız.
Bugün yaşadıklarımıza bakabilmeyi başarırsak neyin eksik olduğunu ve dolayısıyla bayramlarımızın ve kurbanlarımızın mana ve ruhuna ne kadar muhtaç olduğumuzu anlamış oluruz.
Ali Gedik / diğer yazıları
- Milli Çözüm Milli Ekonomi Modeli / 03.07.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010