7 Haziran'da Türkiye seçime gidiyor. Bu öyle hayati bir seçim ki, milletimiz bir daha seçme hakkını kullanıp, kullanmamayı oylayacak. Neden mi? Çünkü 12 yıllık AKP anlayışı artık açıkça demokrasiye, cumhuriyete "hayır" diyor. Üniter yapıyı sorguluyor. Demokrasiyi paket haline getiren ve meclisten geçiren AKP, 7 Haziran'ı da tehlikeye atmamak için bir paket daha hazırladı. Kısaca "iç güvenlik paketi" diyorlar. Bana göre ise Erdoğan'ı, hükümeti, AKP'yi koruma ve kollama paketi. Neden? AKP'li yıllarda terör zirve yaptı. 1200'den fazla şehit verdik. Sadece kadına yönelik cinayetler % 1400 arttı. 52 bin olan mahkûm sayısı şu an 153 bin. 4 milyondan fazla insana adli işlem yapıldı. 21 milyon insan polis ve adliye koridorlarında ya ifade verdi, ya suçlandı. Devletin en tepe isimleri yolsuzluk ve rüşvetle anılıyor. Haber bültenlerinde fuhuş, gasp, cinayet, hırsızlık, uyuşturucu madde, kaçakçılık vs. haberleri sıradanlaştı. Doğudan ise haber alınamıyor. Can güvenliği yok. Mal güvenliği yok. Namus güvenliği yok. Var mı? Ülkemizi böyle vahim bir noktaya getiren hükümet şimdi "iç güvenlik" paketi hazırlıyor. Bu paketin insanımızla, ülkemizle alakasız olduğunu herkes gördü. Toplumdan ortak tepki yükseldi. Beştepe ve AKP telaşa kapıldı. Bu telaş meclis salonunda şiddete dönüştü.Çünkü bu kanunun çıkmaması demek 7 Haziran'ın tehlikeye girmesi demektir. Bu tehlikeyi göze alamayanlar meclisi, milleti karşısına aldı. Bu da ayrı bir tehlike oluşturunca gündemi sallayacak, iyi pompalamayla milleti milli, manevi galeyana getirecek bir olay arandı. Ve "türbe kaçırma" işlemi gerçekleştirildi. Devletler tarihinde belki de ilk kez "türbe kaçıran" devlet olarak tarihe geçtik. Erdoğan operasyona sahiplendi. Hükümet, Genelkurmay operasyonu (türbe kaçırmayı) zafer olarak adlandırdı.Tabi yandaş medya ve yazar, çizer dışında kimse bu kaçakçılığa zafer, demediği gibi zor sorularda sormaya başlandı. Mesela! Dört yıldır türbeye, bayrağımıza, askerimize tehdit oluşturmayan Esad, şimdi mi tehdit oluşturdu? ABD ile Müslüman'ı Müslüman'a katlettirme eğitimi için yaptığınız iş birliğinden ötürü mü olası bir tehlike sezdiniz?Seçim öncesi ikinci bir Musul ayıbı yaşamamak için küçük ayıba razı mı oldunuz? IŞİD ile bugüne kadar ne gibi bir diyalogunuz vardı? Bu kaçırma işlemini kiminle beraber gerçekleştirdiniz? Cumhurbaşkanı ve hükümet bu ve daha birçok sorunun cevabını vermektense olayı paparazziye çevirdiler. Türkiye bölgedeki gücünü göstermiş. Ecdadımıza sahip çıkmış. Eleştireceğinize Fatiha okusanıza? Siz, Osmanlıyı bize öğretemezsiniz vs. gibi sosyal medyalık açıklamalar yaptılar. Detaya girmeden ülkemizi kimlerin yönettiğinin basitçe profilini çıkarayım; Cumhurbaşkanı diyor ki; "PYD bir terör örgütüdür? "Türkiye bu operasyonu hiçbir örgütle işbirliği içinde veya onların izniyle asla yapmamıştır."PYD bir terör örgütüyse bu terör örgütünün topraklarımızdan komşu devletin topraklarına girmesine kim izin verdi? Erdoğan ve hükümeti. EeeeCumhurbaşkanlığı sözcüsü Kalın; "Operasyonun selameti açısından müttefiklere bilgi verildi. Suriye'ye de nota iletildi. Bahsedilen örgütlerle işbirliği söz konusu değildir."Türkiye'nin bölgede müttefiki var mı? Mesela Irak mı, Suriye'mi, İran mı? Kim müttefik? Kimin müttefik olduğunu Başbakan Davutoğlu açıkladı; "Kimseden ne izin ne de destek isteriz. Sadece o bölgede oldukları için ÖSO ve PYD'ye bildirimde bulunduk." Başbakan Davutoğlu'nun, Macaristan'dan yaptığı, "Türkiye'yi kimse dolaylı ya da doğrudan tehdit edemez. Uluslararası hakkımızı kullandık. Bunun tartışılacak bir tarafı yoktur. Bunun için Birleşmiş Milletlere de bildirimimizi yaptık. Eşme'de türbe ve çevresi artık Türk toprağıdır." Açıklaması ise insanı güldürüyor.Dolaylı veya doğrudan tehdit yoksa türbeyi neden kaçırdınız? Hangi hukuka göre başka bir noktaya, "bayrağı diktim. Burası benimdir" diyorsunuz. Dünya gülüyor. Ayıptır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025