Günlerdir, ABD ülkemiz siyasetini dizayn ediyor mu, başlığını irdeliyoruz. Kısaca malumu anlatıyoruz. Bu malum herkesin canını sıkmış olacak ki, bir 'müjde' başlığıyla Biden, bidon filan unutuldu.
Ama tarih, dünyalık mal ve mevki için inancını, milletini, devletini satmayan o lideri unutmadı, unutmayacaktır da.
O lider merhum Prof. Dr. Haydar Baş'tır. ABD'ye neden hayır, dediğini yüzlerce kez anlattı. Bir daha hatırlayalım:
"Ahmet Erimhan'ın da katıldığı bir toplantıda ABD'nin Büyükelçisi, bendenizi ziyaret etmek istedi.
Niye beni ziyaret etsinler diye düşündüm? Sonra öğreniyorum ki, Türkiye'de siyasilerden istedikleri sonucu elde edemiyorlar, yeni bir tane av arıyorlar.
Baktılar bu hoca has bir adam, sakallı biri, bununla milleti ikna ederiz, bunu bir avlayalım! Ağı attılar, beni bekliyorlar.
Ben de arkadaşları topladım. Bakınız şu anda Türkiye'de bütün imkanlar bizim önümüze kondu, isteyen başbakan olur, bakan olur, vekil olur, genel müdür olur, her şey olabilirsiniz. Bana derseniz, 'hocam, sen ne olacaksın'. Hiçbir şey olmayacağım.
Bendeniz, onları kabul bile etmedim. Ancak iki arkadaşımız Ankara'da, Büyükelçi ile 3 saatlik bir görüşme yaptılar, görüşme sonrasında Büyükelçi, 'Kapımız Haydar Baş Bey'e ardına kadar açıktır, bekliyoruz' dediler.
Siyasette hakikaten bir koltuk sahibi olma diye derdim olsaydı, bu büyük fırsatı kaçırmazdım…
Allah'a şükürler olsun ki, dünyaya bakarak ahretimi terk etmedim. Evvela bu konular önüme geldiğinde şunu hesap ederim: Bu adam, bana istediğimi verecek ama benden ne isteyecek? Onun cevabını verdikten sonra 'olur mu, olmaz mı' kararını veririm.
Dedim ki: Bu adamlar, bize bunu verirken;
1-Namusumuzu isteyecekler
2-Vatanımızı isteyecekler
3- Devletimizi isteyecekler
4- Dinimizi isteyecekler
5- Servetimizi isteyecekler…
Rahmetli hocalarım Baki Bektaş, Celal Mısır ve Ali Gedik ile istişare ettikten sonra dedim ki, dünyaya bir defa geldim. Ben bu teklife 'evet' diyemeyeceğim. Onlar da, 'biz de evet, diyemeyiz' diye cevap verdiler. Ben, ABD Büyükelçisi ile görüşme dahi yapmadım."
Merhum Baş Hocamız sadece ABD'nin isteklerine hayır, demekle kalmadı. Ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ile ABD'nin elini kolunu bağladı.
Hem içerden, hem de dışarıdan Baş Hocamıza bu duruşundan ötürü çok bedel ödetmek istediler.
Hakkında yüzlerce dava açtılar. Öncülük ettiği kurumları adeta ablukaya aldılar. Medya ve satılmış kalemler üzerinden iftiralar attılar.
Ama O, duruşundan zerre taviz vermedi. Hakikati söylemekten hiç mi hiç çekinmedi. Hep uyarıcı oldu. İktidarı da, muhalefeti de, milletimizi de emperyalist tehlikeye karşı uyardı. Kurtuluş yolunu gösterdi.
Ama dinlemediler. Neden? Çünkü o gemiye kendi istekleri ile binmiştiler. Lüks, şatafat, mal, makam hoş gelmişti. Ama bunun bir karşılığı vardı ve o karşılığı devlet ve millet olarak ödüyoruz. Ödemekle de bitecek gibi değil.
Merhum Baş Hocam, ABD ve AB hayranlarına, "onlarsız olmaz" diyenlere 2010 yılında şu cevabı veriyordu:
"Deniliyor ki, 'Bizim hukukumuz onlarla iyi olması lazım'.
Ne yaptı ki iyi olacak?
Türkiye'nin hukukunun bir milletle, devletle iyi olması için, o milletin, devletin Türkiye coğrafyası üzerinde hesabı olmaması gerekir.
Bu coğrafyada gözü olmayacak ülke olacak. Bunlar kimlerdir? Hindistan, Tayland, Tayvan, Kore vesairedir... Niye bunları sayıyorum. Bu adamların, bizim ülkemiz üzerinde şu ana kadar hesabı olduklarını duymadım. Siz duydunuz mu?
Peki, Avrupa'yı, ABD'yi duydunuz mu? Evet, duydunuz. Hem toplu halde, hem de teker teker hesapları var.
Beni iyi sömürsünler; hem milleti, hem vatanı bölsünler diye bu adamların kurduğu topluluğa gireceğim, dostum, diyeceğim, stratejik ortaklık yapacağım. Öyle mi?
Vallahi buna müsaade etmem. Sonra Avrupa, ABD kim oluyor, nedir bunlar!? Benim anlamadığım nokta bu! Hangi yönleri bizim üstümüzde?"
İşte bu bayrak şimdi Hüseyin Baş beyefendinin elinde. Tam Bağımsız Türkiye için dalgalanıyor…
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024