Seçimlerden sonra hükümetin en temel gündem maddesinin yeni anayasa olacağını ifade ediyorduk, aynen öyle oldu.
Gerek Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek Numan Kurtulmuş, gerekse diğer AKP'li yetkililer gittikleri her ortamda, gece gündüz sürekli "yeni anayasa" deyip duruyorlar.
İnsan da merak etmiyor değil, yahu bu siyasilerimizin yeni anayasadan beklentileri nedir?
Milletin hangi sorununu çözmek istediler de mevcut 82 Anayasasının hangi maddesi ya da maddeleri buna engel oldu?
Yeni anayasayı milletin bekası için mi istiyorlar, yoksa kendi şahsi bekaları için mi?
AKP hükümeti bugüne kadar 1982 Anayasasında dokunmadıkları hemen hemen hiçbir madde kalmadı. Tabii ki ilk 4 madde ve genel kuralları ihtiva eden bazı maddeler hariç.
Her ne kadar AKP'li yetkililer, "İlk 4 maddeye dokunmayacağız" deseler de, bu durum ister istemez, "Acaba dokunacaklar mı?" sorusunu gündemde tutuyor.
Hükümet bugüne kadar neye dokunduysa orada güven dip yaptı.
Örneğin adalet mekanizması. Eskiden adalete güven tamdı. Ama hükümet 2010 referandumunda anayasa değişikliğine gitti ve özellikle de adalet mekanizması ile ilgili yeni düzenlemeleri devreye koydu.
Peki, geçen 14 yıllık sürecin sonucunda ne oldu? Adalete güven dip yaptı.
ASAL Araştırma ve Danışmanlık Şirketi tarafından Türkiye genelinde 26 ilde yapılan kamuoyu araştırmasında seçmenlere, "Türkiye'deki adalet sistemine güveniyor musunuz?" sorusu yöneltildi. Katılımcıların yüzde 24,5'i "Güveniyorum" yanıtını verirken, "Güvenmiyorum" diyenlerin oranı yüzde 67,7 oldu. Yüzde 7,8'lik bir kesim ise "Fikrim yok" cevabını verdi.
Adalete dokundular, adalete güven kalmadı peki anayasaya dokunduklarında sizce tablo nasıl olur?
Hükümetin yeni anayasa ısrarına en büyük tepkiyi Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş ortaya koydu. 2010 referandumunda da anayasa değişikliğine en güçlü "hayır"ı diyen yine BTP olmuştu.
BTP lideri Hüseyin Baş'ın yeni anayasa ile ilgili görüşlerini kişisel YouTube kanalında yaptığı değerlendirmeden özetle aktaralım:
(Erdoğan'ın 'sivil anayasa' söylemine yönelik) "Anayasayı kimin yaptığını değil de anayasada ne yaptığını konuşmamız lazım. Dolayısıyla sivil anayasa yapıldığında bu askerin yaptığından daha demokratik olacak anlamı taşımaz."
"60 Anayasası 82'den daha demokratik, daha özgürlükçü bir anayasaydı. Şimdi askerin yaptığı anayasa yine askerin yaptığı anayasadan daha kısıtlayıcı oluyor ya da askerin yaptığı anayasa daha özgürlükçü olabiliyor."
"Sivilin yaptığı anayasa askerin yaptığından daha otokrat bir şey de olabilir, anti demokrat da olabilir."
"Burada anayasayı kimin yaptığı önemli değil, anayasanın içinde ne olduğu önemli. Şimdi o zaman şunu sormak; sen niye anayasa değişmek istiyorsun?
"Anayasanın hangi maddesi seni rahatsız ediyor? 156. maddesi mi, 134. maddesi mi, 17. maddesi mi, 65. maddesi mi, 174. maddesi mi? Hangi madde rahatsız ediyor, hangi madde sana sorun oluşturuyor?"
"Anayasanın ruhu sorun oluşturuyor diyorlar. Anayasanın ruhu nedir? Anayasanın ruhu dediğin maddelerin anlattığıdır, maddelerden hangisinin hangi anlattığı rahatsız ediyor? Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları mı rahatsız ediyor, bayrağı mı, başkenti mi, ana dili mi, vatandaşlık bağıyla bağlı olması mı, Türklüğü mü, neyi rahatsız ediyor seni?"
"Dolayısıyla senin neden rahatsız olduğunu ve bundan sonra ne yapacağını ortaya koyman lazım. Açık insan, dürüst siyasetçi de böyle davranır, 'Benim maksadım budur, planım şudur, şöyle bir şey yapmak istiyorum' der."
"İnsanın planları olabilir, projeleri olabilir buna kimse karşı çıkmıyor ki ama ne kadar milli planların var, ne kadar vatanın vatandaşın kârına planların var? Biz bunu görmek istiyoruz ama sen de anlıyoruz ki göstermek istemiyorsun, niye acaba?"
BTP lideri Hüseyin Baş'ın bu sorularına hükümetten acilen cevap bekliyoruz.
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Direnç kalktıkça, İsrail pervasızlaştı / 21.03.2025
- İsrail Gazze’de ateşkese kapıları kapattı / 20.03.2025
- Yargı, muhalefeti cezalandırma aracı mı? / 18.03.2025
- Trump planı mı, Mısır planı mı? / 15.03.2025
- Salih Müslim: YPG silah bırakmayacak / 13.03.2025
- YPG’nin silah bırakmayacağı kesinleşti / 12.03.2025