logo
19 MART 2024

Kanal İstanbul’un riski çok, faydası yok

27.12.2019 00:00:00

Kanal İstanbul projesinin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle alakalı değerlendirmesini dünkü yazımızda detaylıca ortaya koyduk. Bugünkü yazımızda da projenin barındırdığı riskleri özetle aktarmaya çalışacağız.

Amacımız, milletimize faydalı olabilecek bir projenin önünü kesmek değildir; ama bilimsel gerçekler böyle bir adımın bizlere çok şeyler kaybettireceğini gösteriyorsa, endişelerimizi dile getirmek elbette ki vazifemizdir.

ÇED Raporu'na göre, Kanal İstanbul'la beraber kaybedeceklerimiz şunlar:

* 45 kilometre uzunluğunda, 275 metre genişliğinde ve 20,75 metre derinliğindeki kanal projesinin uygulanacağı alanın yüzde 52'si tarım arazisi; bu kadar tarım alanı kaybedilecek.

* 458 hektar orman, 503 hektar mera, 743 hektar göl, 559 hektar kumul, 445 hektar fundalık, 447 hektar da çayır alanı kaybedilecek. 200 binden fazla ağaç katledilecek.

* Proje sahasında 78 familyaya ait toplam 399 bitki türü bulunuyor. Bu bitkilerden 13 tanesinin endemik olduğu belirtilirken, 4 tanesinin ise kritik olarak nesli tehlike altında bulunan türler olması dikkat çekiyor. Proje sahasında ayrıca 16 ayrı nadir bitki türü bulunuyor. 

* Projeden etkilenecek olan toplam 8 bin 300 parselden 5 bin 908'i özel mülkiyet ve arazilerin kamulaştırılması planlanıyor. Bu kamulaştırma vatandaşın menfaatine olmayacak.

* Kente içme suyu sağlayan barajlardan biri olan yatırım değeri de 2 milyar TL olan Sazlıdere Barajı doğrudan etkilenecek. Kanal İstanbul'un içinden geçtiği Sazlıdere Barajı'nın yaklaşık yüzde 60'lık kısmı devre dışı kalarak kullanılamaz hale gelecek. Bu oran yaklaşık 30 milyon metreküp içme suyu anlamına geliyor.

* Projeden, İstanbul'un diğer su kaynağı olan Terkos Gölü de etkilenecek. Yeni Hava Limanı ve Kanal İstanbul projeleri yüzünden Terkos Gölü'ndeki yıllık su kaybının 2,7 milyon metreküp olacağı belirtiliyor.

* Bu, toplamda 32,7 milyon metreküp su kaybı demektir. Sazlıdere ile Terkos, ikisi birlikte İstanbul'un tüm su ihtiyacının yüzde 29'a yakınını karşılıyor. Bu kadar kayıp, mevcut anlayışla İstanbul için telafisi zor bir kayıptır.

* İnşa edilecek kanalın 5,2 kilometrelik zemini, tamamıyla kireç taşı. Bu durumda tüm yer altı sularına ve Terkos Gölü'ne tuzlu suyun karışacağı kesin…

* Yılda 360 patlama yapılacak, bunun için yılda 4 milyon kilogram ANFO (amonyum nitrat- fuel-oil), 93 bin kilogram da dinamit kullanılacak. Bu İstanbullular için kâbus demek…

* Kanal projesi, karayolu ve demiryolu ulaşımının sağlandığı alanlardan geçtiği için bu bölgedeki ulaşım ağları ile elektrik, doğal gaz ve petrol boru hatları da etkilenecek. İstanbul Boğazı'ndaki trafiğin yoğunluğu dikkate alındığında, aynı yoğunluğun kanal geçişlerinde de yaşanması kaçınılmazdır. Üstelik ödenecek geçiş ücretleri de cabası…

* Yapım maliyetinin 75 milyar TL olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne de 23-35 milyar TL ekstra yük bineceği belirtiliyor. Proje Yap İşlet Devret (YİD) modeliyle yapılacak. He ne kadar devlete yük olmayacak dense de daha önceki YİD örnekleri ortada… Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi köprüleri, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, garanti verilen rakamlar tutturulamadığı için devlete ve dolayısıyla vatandaşa ek bir yük oluşturmaktadır. Kanal İstanbul'da da aynı kaderi yaşayacağız. Kanal İstanbul, Türkiye'deki tüm vaandaşların sırtına ekstra vergi yükü demektir.

* Bilim insanları, Kanal İstanbul Projesi'nin, yeryüzü ve yeraltı gerilme dengelerini bozacağını söylüyor. Küçükçekmece Gölü'nden 3 sığ fay hattı geçiyor. Zemin yapısı heyelanlara müsait…

* Panama Kanalı, gemilerin yolunu 13 bin kilometre kısaltıyor. Süveyş Kanalı, Akdeniz ve Kızıldeniz üzerinden Hint Okyanusu'nu birbirine bağlıyor ve gemilerin yolunu 6000 kilometre kısaltıyor. Kanal İstanbul ise, İstanbul Boğazı'nın 30 kilometre olduğunu dikkate aldığımızda boğaz geçişini 15 kilometre uzatıyor. Hem daha uzun, hem de pahalı, niye tercih edilsin? Kanaldan para kazanmak hayal bile değil, imkansız…

* Üstelik uluslar arası hukuka ve anlaşmalara göre, gemileri ücretli ve daha uzun mesafeli olan Kanal İstanbul'dan geçmeye zorlayamazsınız.

* İstanbul Boğazı ile yeni açılacak kanal arasına oluşacak olan "ada"ya, 8 milyonluk bir nüfus hapsediliyor. Bu hem güvenlik açısından, hem de doğal afetler açısından oldukça riskli bir durum… 

* Marmara ve Karadeniz'deki deniz dengesi bozulacak ve bu da bölgelerin balıkçılığını tehdit edecek.

Peki, söyler misiniz bu kadar riski barındıran bir projede, "biz karar verdik oldu" diyerek ısrar etmenin anlamı nedir? Bu kadar riskli olan Kanal İstanbul'un, İstanbulluya ve de Türkiye'ye ne faydası olacak?

Bu projeden ABD'nin menfaati var, Arap sermayedarların menfaati var, rantiyenin menfaati var, siyasilerimizin menfaati var, peki ya milletin?

Millete sadece vergi yükü ve çilesi kalıyor.

BRICS devletlerini dünyanın zirvesine çıkartan, halklarını da yoksulluktan tamamen kurtaran Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Haydar Baş, yıllardır, Milli Devlet anlayışıyla milletine hizmet eden bir "baba devlet" anlayışını ortaya koymaktadır.

Onu reddetmenin ve ona sırt dönmenin bedellerini ödemeye devam ediyoruz.

Türk milleti olarak hizmet görmek istiyorsak adres bellidir, ayıkmak dileğiyle…

 
Murat Çabas / diğer yazıları
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.