Ötelere giderken ötelenmek!

Başbakan: “Türkiye, terörle mücadelede dün bulunduğu yerden çok daha ötelerde bir yere gelmiş durumda. Terör karşısında kararlı bir siyasi iradeye sahibiz”
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz: “Hem hükümetimiz, hem Silahlı Kuvvetlerimiz, hem de emniyet güçlerimiz tarihinde olmadığı kadar güç birliği ve diyalog içinde. Bu güç birliği ve diyalogla terör örgütlerinin ifadesiyle 30 yıldır vermediği kayıpları vermiştir. Mücadele çok iyi gidiyor”
***
Pişkinliğe bakın Allah aşkına!
Bir taraftan Sayın Başbakan öte taraftan Sayın Milli Savunma Bakanı adeta öve öve bitiremiyorlar terörün geldiği (terörü getirdikleri) noktayı!
Aldatmacanın, saptırmanın, dalga geçmenin âlâsı resmen!
Nasıl iyi giden bir mücadele ki emniyet güçlerimiz tarihinin en büyük kayıplarını veriyorlar!
10-1 kaybettiğimiz maçtan sonra 1 gol attık diye sevinen tiplere benziyoruz!
Fakat olayın en trajikomik hali yenilen takımın seyircisi de çılgınca seviniyor, takımı 1 gol attı diye!
Nasıl iyi giden bir mücadele ki PKK ilk kez bir bölgeyi inatla savunuyor, terk etmiyor ve fiilen ele geçirmiş durumda!
Günlerdir PKK ile alenen cephe savaşı yapılmaya başlandı!
Daha önce antrenman maçları yaptığınız mahalle takımı artık süper ligdeki en önemli rakibiniz haline geldi!
Çok iyi giden mücadelede gelinen nokta neredeyse, “Suriye’ye çeyrek kala” noktası!
Çok iyi giden mücadele sonunda şimdilik Şemdinli ilçemiz işgal edilmiş durumda!
Bu gidişatın sonunda Ankaragücü’nden beter hale gelebiliriz!
Ankaragücü’ne sahip çıkacağız onu şampiyon yapacağız diye başına geçenlerle, Türkiye’yi dünyanın lideri yapacağız diye başına geçenler aynı ekipten değil mi zaten?!
Sayın Başbakan’ın geldiğimizi iddia ettiği öteler, sanki PKK’nın öteleri ve bizim berilerimiz gibi görünüyor!
Dün bulunduğumuz yerden çok daha ötelere geldiğimizi söylüyor kendisi!
Fakat nedense ben dün bulunduğumuz yerlerden ötelenmiş gibi hissediyorum kendimizi!
Dünün sabahında bulunduğumuz noktada PKK terörü diye bir şey kalmamıştı! Zayiatımız sıfır noktasındaydı! Asayiş berkemaldi!
Dünün ikindi vakitlerinde ise yılda birkaç tane şehit haberi duyuyorduk ve bu bile milleti infiale sürükleyip sokağa dökmeye yetiyordu!
Artık gece yarısı oldu dün sona erdi ve bir de baktık ki yeni günde güneş yerine zifiri karanlıklar doğdu ufuklarımıza! Karanlıklarla birlikte şehit haberi almadığımız gün kalmamaya başladı!
Şimdi geldiğimiz noktada, şehit haberleri vaka-i adiye haline dönüştü!
Artık toplu şehitler vermedikten sonra ne gazete ve televizyonlar ne de siyasilerimiz ciddi bir haber ve yorum yapmaz oldular!
Kanıksadık artık şehitlerimizi!
Yakında Şemdinli’yi ardından Ağrı’yı da kanıksayacağız sayenizde!
Ülkemizi parçalanmış gösteren BOP ve NATO haritalarını da kanıksamamış mıydık daha dün?!
Ardından BOP’un eş başkanı, NATO’nun tetikçisi olmayı da kanıksadık!
Dökülmüş Müslüman kanı, kan kusan Müslümanlar, parçalanmış Müslüman cesetleri, bombalanmış Müslüman beldeleri göre göre Müslüman kanını da kanıksadık artık!
Galatasaray’ın önceki yıldaki hali gibiyiz! Mağlubiyetleri kanıksamıştık o zaman!
Fakat “I love you Hagi” diyen Galatasaray seyircisi gidişatı kanıksamadığı için artık “Go home Hagi” diyerek takımı şampiyon yapacağına inandıkları İmparator Fatih Terim’i istedi!
Ve bu seyirci önce yönetimi değiştirdi, ardından da İmparator Terim’in başa geçmesinin önünü açtı!
Ve Galatasaray şampiyon oldu!
İşte kanıksayan millet ile kanıksamayan seyircinin farkı!

NERDE HABER ORDA YORUM

Abdürrahim Albayrak Süper Kupa finali için; “Nasıl birlikte maç izlenir taraftar göstersin. Bayram havasında geçmesini temenni ediyorum” dedi.
Kurban bayramı havasında geçmesin de!!
***
Rusya Başbakanı Medvedev, “Tatile gidemiyoruz, her yerde savaş var” şikâyetinde bulunan bir işçiye, Türkiye’ye tatile gitmelerini tavsiye etti.
Acele ederlerse iyi olur ama!!
***
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, dünyadaki hiçbir ülkenin Yahudi devletine kimyasal silahlarla saldırmaya cesaret edemeyeceğini söyledi.
Hz. Mehdi’nin kimyasal silah kullanacağını ben de düşünmüyorum zaten!!!
***
TCDD Genel Müdürü Karaman, hükümetin çılgın projesinin, İstanbul-Ankara arasını 1,5 saate indirecek hızlı tren hattı olacağını söyledi.
Son zamanlardaki çılgınlığın boyutuna bakarsak olay her an Kerkük-Diyarbakır hızlı tren hattına dönüşebilir!
***
Belçika’da, geçen yıl birlikte yaşama sözleşmesi imzalayan çiftlerin sayısı 80 bine ulaşarak son yıllarda istikrarlı gerileyen geleneksel evliliklerin sayısıyla eşitlendi.
Bizde de eşini aldatanlarla öldürenlerin sayısı istikrarlı bir şekilde artıyor!