Patriotlarla çifte tehlike

Türkiye ve dünya gündeminde önemli gelişmeler yaşanırken bu arada NATO’nun Patriotları da yerleştirilmeye başlandı.
İlk Patriot bataryaları Almanya’dan geldi ve 350 Alman askeriyle birlikte Kahramanmaraş’a yerleşti.
Hollanda’dan ve ABD’den de askerlerle birlikte Patriotlar gelecek.
Bu Patriotların Türkiye’nin menfaatine kullanılmayacağını ifade etmiştik. Mevcut koşullarda, Türkiye’nin Suriye’ye saldırması mümkün gözükmüyor. BM’den çıkan bir karar yok, NATO sivil çözümden yana olduğunu defalarca ilan etti.
Zaten Esad yönetiminin de Türkiye’ye savaş açma gibi bir niyeti yok, eğer olsaydı 20 aydır bunu defalarca yapma fırsatı ve hakkı vardı, yapmadı.
Çünkü Türk siyasetinin her türlü yanlışlarına rağmen, Türk milletine saygısı ve sevgisi var, Türkiye’yi hala bir ağabey gözüyle bakıyor.
Patriotların, İsrail’in son Gazze saldırısında başarıyla(!) kullandığı Kürecik’teki radar sistemini korumak için geldiği biliniyor.  
Radar sisteminin İsrail’e faydası var, ABD’ye, NATO’ya faydası var, Türkiye’ye hiçbir faydası yok hatta Rusya ve İran’ı tehdit ettiği için çok büyük zararlara yol açacak.
Merak ettiğimiz konular şunlar:  
Bize faydası değil zararı olan Patriotları AKP hükümeti neden talep etti? Ve bizi hedef tahtasına oturtan bu Patriotların ve onunla beraber gelen yabancı askerlerin tüm masraflarını neden Türkiye ödemek zorunda?
Zaten yabancı askerlerin NATO kapsamında ülkemize gelmesi meşru bir işgal anlamına geliyor.
Dünyada hangi ülke kendisine yapılan işgali meşru bir zeminde kabul eder?
Hangi ülke kendisini işgal eden ülkelerin askerilerinin masrafını dahi karşılar?
ABD’li tarihçi Dr. Griffin Tarpley’in geçtiğimiz günlerde verdiği röportajdan öğreniyoruz ki, ABD’ye tahsis ettiğimiz İncirlik Üssü kullanılarak ABD’nin sözde terörist ilan ettiği El Kaide militanları Türkiye’ye getirilmiş ve bunlar Suriye’de Esad’a karşı savaştırılmış.
Yapılanlar yapılacakların göstergesidir.
Yabancılara tahsis edilen mevcut üslerin hali ortada…
ABD’nin çıkarları için, ABD’nin ilan ettiği teröristler bile buralardan geçiriliyor.
Yani bu üslerin kontrolü bu kadar elimizde(!)
Hiçbir denetim yapamıyorsun, hiçbir hesap soramıyorsun. Bu üslerde neler yapılıyor, hangi silahlar var, ne kadar asker var hiçbirisini tam olarak bilemiyorsun.
Şimdi de değişik bahanelerle, hem de meşru bir zeminde bu belirsiz bölgelerin sayısını artırıyorsun.
Bu işgalden de öte bir şey.
Çünkü işgal edildiğinde en azından civar ülkeler, bu ülke işgal edildi, bize bir tehdit olursa bu o ülkeye ait değil, onu işgal edenlerin sorumluluğundadır diye düşünür ve size hesap sormaz.  
Ama bu işgal askerlerini siz davet ediyor, paralarını siz veriyor, onlara siz arazi tahsis ediyorsanız, civar ülkelerin sizi tehdit olarak görmesi gayet normaldir.
İşte Patriot tehlikesi böyle bir tehlike…
Hem işgal ediliyorsunuz hem de sorumluluk tamamen size ait…
Hem içeriden tokat, hem de dışarıdan…
İşte AKP’nin sıfır sorun politikası…