Ülkemizin yıllardan beridir kanayan yarası olan terör konusunda geldiğimiz nokta gerçekten içler acısı?Hükümetin birinci açılımıyla teröristler pişman olmadıkları halde etkin pişmanlıktan istifade edip ellerini kollarını sallayarak ülkemize girdiler, serbest kaldılar. İkinci açılım da yolda? Bu yeni açılımla da teröristbaşına itibar kazandırılıyor, teröristlere af getiriliyor, terör yandaşlarına da her türlü propaganda imkanı kazandırılıyor.Bu açılımlarla beraber terör karşısında verilen tavizler, maalesef büyük bir mağlubiyetin ilanıdır. Peki, siyasi irade teröre verilen bu tavizlerle terörün bitmesini mi planlamaktadır, böyle bir netice mümkün müdür? Elbette ki hayır?PKK terörü ve arkasındaki iradeler bir taraftan bu tavizleri kopararak bizim topraklarımız üzerinde bağımsız bir devletleşmeye doğru hızla adım atarken, diğer taraftan terör eylemlerini yaygın bir şekilde artırmaktadır.Yani terör, hem siyasallaşmaktadır, hem de şiddetini artırmaktadır.Neden artırmasın ki, PKK terör eylemleriyle bu neticeye ulaştı, hatta terör maşasını kullanarak anayasadaki değişiklere bile nüfus edebiliyor. PKK -Allah muhafaza- ülkemizin doğu ve güneydoğusunda devletleşme sürecini tamamlasa bile, emin olun ki ülkemizin geri kalan bölümünde terör eylemlerine devam edecektir.Bugüne kadar uygulanan yöntemler yanlışsa peki, terörle nasıl mücadele edilmelidir?PKK terörüyle mücadelede başarılı olmak için öncelikle bunun arkasındaki iradeleri ve gerçek maksatlarını iyi kavramak zorundayız. PKK bir maşadır ve Asala terör örgütünün devamıdır. Yani PKK bir Kürt hareketi değil, Ermeni hareketidir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifadesiyle, "Kılıf Kürdistan, asıl hedef Ermenistan"dır. Ermeni hareketi derken, Türkiye'de yaşayan ve milletimizle uyum içinde olan Ermenileri kastetmiyoruz.Esasen bu açıdan bakıldığında ne Ermenistan projesinin ülkemizdeki Ermenilerle, ne de Kürdistan projesinin Kürt kardeşlerimizle bir alakası vardır. Bu ülkemizi bölme ve parçalama projeleri asırlara varan dış kaynaklı projelerdir.O halde terörle mücadelede Türkiye'nin dış politikası çok önemlidir. Sizler bir taraftan terörle mücadele ettiğinizi söyler, sonra da terörü üzerimize süren iradelerle kol kola olursanız, onları stratejik müttefik kabul eder, anlık istihbarat paylaşımı yaparsanız, terörü destekleyenlerin talimatlarını harfiyen getirip her şeyinizi onların tavsiyelerine göre şekillendirirseniz elbette ki bu mücadelede başarılı olmanız asla mümkün olmayacaktır.Öyle bir dış politika uygulamamız gerekir ki, ülkemiz üzerindeki hesabı olanları caydırmalı, teröre destek olan ülkelerle ve kurumlarla ilişkiler yeniden düzenlenmeli, onların silahlı teröristlerinin ülkemize sızmalarına müsaade edilmemeli, onlarla istihbarat paylaşılmamalı, onların ajanları ve misyonerleri sıkı takip edilip sınır dışı edilmeli, milli silah sanayi ve nükleer çalışmalar da devreye konularak bunlar caydırıcı güç olarak korunmalı?Buna rağmen teröristler ülkemize sızarlarsa, bu noktada ciddi yetkilerle donatılmış güvenlik güçleri -askerimiz, polisimiz- devreye girmeli bu kanseri ayıklamalı.Olay sadece askeri yöntemlerle de çözülmez. Çünkü terör yıllardan beri siyasilerin halkı ihmal eden politikaları sebebiyle kendisine zemin bulmaktadır.Halkımıza iş ve aş imkanı sağlamadan, devlete olan güvenini yeniden tesis etmeden, terörün halk üzerindeki etkisini bertaraf edemezsiniz.Bu noktada Milli Ekonomi Modeli'nin projeleri çözüm olarak uygulanmalıdır.Güvenliği sağlanan, aş ve iş imkanı sağlanan halkımıza milli ve manevi değerler yeniden kazandırılmalı ve milletimiz ancak bir ve beraber olduğunda geleceğe adım atabileceğini, başka bir çıkış noktası olmadığını iyice kavramalıdır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024