Asgari ücrete 1 Temmuz itibarıyla yapılacak zam 29 TL? Asgari ücretlilere müjde! Bu astronomik(!) zammı bozdurup bozdurup harcasınlar.Zam yüzde 5,1 oranında uygulanacak ve asgari ücret net 659 TL olacak. 4 kişilik bir ailenin sağlık bir şekilde beslenmesini ifade eden açlık sınırının 878 TL olduğu ülkemizde çalışan bir işçinin bu ücretle nasıl geçinebileceği merak konusu? Tabii, Başbakan kolayı bulmuş, çay ve simit hesabıyla, verilen bu asgari ücretin bile oldukça fazla olduğunu savunup duruyor. Asgari ücret 3,9 milyon çalışanı ve ailelerini direkt olarak ilgilendiriyor. Ve yapılan araştırmalara göre bir asgari ücretli ortalama 2,5 kişiye bakmakla yükümlü?Bu yaklaşık 10 milyon vatandaş demektir. Peki, bu kadar çalışanın karnını bile doyuramayacak bir gelirle yaşamaya çalışmasının Türkiye ekonomisine ne gibi bir etkisi var?Demek ki bu kadar insan sağlıklı bir tüketim yapamıyor, en temel beslenme ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Zaten ülkemizde her tarafta ürün bolluğu yaşanmasına rağmen yeterli pazarın olmaması, müşteri kıtlığının yaşanmasının nedeni de budur.Tabii, biz bugünkü yazımızda sadece asgari ücretle çalışanları değerlendiriyoruz, ama bu toplumda milyonlarca işsiz, yeterli aylık almayan milyonlarca emekli, zararına üretim yapan milyonlarca tarım köylüsü, sanayici, siftah bile yapamadan dükkanını kapatan milyonlarca esnaf var. Bütün bunları da dahil ettiğimizde Türkiye'de pazar neredeyse yok olmaya yüz tutmuş vaziyettedir.Diyeceksiniz ki, yine de her şeye rağmen piyasalarda az da olsa bir hareketlilik var, işte o da kredilerle, vatandaş borçlandırılarak oluşturulan suni bir ortamdır ve neticede borç geri ödemeleri gündeme geldiğinde çok daha büyük felaketlerle karşılaşılacaktır.Soru şu: Peki, Türk işçisi bu açlık ücretine talim etmek zorunda mıdır?Elbette ki hayır. Ama mevcut siyasi iktidar ve muhalefetle, mevcut ekonomi anlayışıyla verilebilecek en yüksek asgari ücret de budur. Neden mi? AB ve IMF aklıyla bütün gelir kaynakları, madenler, karlı kamu kuruluşları vs yabancılara peşkeş çekilirse, yerli paramız ve senyoraj hakkımız devre dışı bırakılır ve paramız doların tercümesi niteliğinde olursa, yerli üretim desteklenmez, ithalat daha cazip hale getirilirse, Türkiye sürekli faizli borç batağına sürüklenirse, devletin tek geliri olarak vergi kalır ve toplanan verginin de çoğu borçların faizine akarsa elbette ki asgari ücret ancak bu kadar olur. Küçültülmüş ve eli zayıflatılmış bir devlet anlayışıyla daha ötesi mümkün değildir.Peki, hangi şartlarda daha iyi bir asgari ücret vermek mümkündür? Bugün asgari ücreti hak ettiği noktaya çekecek tek ekonomik model, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'dir. Model'de Türkiye şartlarında asgari ücretin 3000 TL olması gerektiği vurgulanmaktadır. Kamusen'in yaptığı yoksulluk araştırması da bu rakamı doğrulamaktadır. Kamusen'e göre 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 2861 TL'dir. Normal şartlar altında çalışan bir kişinin en azından bu kadar geliri elde edebilmesi hakkıdır.Model, "bu ücret verilmelidir" derken bir hayal ortaya koymamaktadır, nasıl verileceğinin altyapısını da sunmaktadır.En başta devlet, senyoraj gelirini kullanacaktır, yani milli geliri karşılığında kendi parasını devreye koyacaktır. Madenler devlet millet ortaklığıyla işletilecektir. Yerli üretim canlandırılacak ve ithalata kotalar uygulanacaktır. Milli gelir sosyal devlet projeleriyle vatandaşa adil bir şekilde pay edilecek ve artık pazar darlığı yaşanmayacaktır.Bu ve benzeri uygulamalarla devletin eli güçlenecek, devlet işçisinden, memurundan artık vergi almayacak, bu vergiler maaşlarına ilave olacaktır, en son gelir kalemi vergi olduğundan vergiler azaltılacak ve asgari ücret de böylece işverenin sırtına yük olmayacaktır.Milli Ekonomi Modeli'yle devlet de, işveren de, işçi de memnun olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025