logo
23 KASIM 2025


Borçlanmada "sürdürülemez" tehlikesi

29.01.2017 00:00:00
Türkiye'de ekonomi, yurt dışından alınan faizli borçlar, sendikasyon kredileri ve de karlı kamu şirketlerimizin, madenlerimizin ve arazilerimizin yabancılara satışıyla dönüyor.
Siyasilerimiz bu borca dayalı sisteme, "sürdürülebilir borçlanma" dediler.
Türkiye, yaptığı bütün özelleştirmelere ve turizm gelirlerine rağmen, 2015 yılında 32,2 milyar dolar cari açık verdi. Cari açık döviz açığı demektir.
Ülke olarak Merkez Bankası'nda bulundurduğumuz rezerv doların karşılığı para basıyoruz. Prof. Dr. Haydar Baş'ın her zaman ifade ettiği gibi, paramız üzerinde TL de yazsa, doların tercümesi?
Üretimimizi de tüketimimizi de yabancının fonuyla yapıyoruz.
İhracatımızı, ithalatımızı, son zamanlarda milli parayla yaptığımızı da söylesek, gerçekte yine yabancının parasıyla yapıyoruz.
"Taşıma suyuyla değirmen dönmez der" atalarımız, para bir ülkede kan gibidir, taşıma kan ile ülke ekonomisini döndürmeye çalışıyoruz. Buna da sürdürülebilir borçlanma diyoruz.
Ama maalesef artık işler eskisi gibi değil.
Türkiye'ye fon akıtanlar, kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarına göre bunu yapıyorlar. Örneğin, düşük riskli varlıklara yatırım yapan emeklilik fonları gibi büyük fonlar, bir ülkeye yatırım yaparken en az iki kurumdan "yatırım yapılabilir" seviye notu olmasını istiyor.
Bu notu kaybeden ülkeler, düşük riskli fonları dahi ülkelerine çekemiyorlar.
Yüksek riskli fonlar zaten hayal oluyor.
Dünyada bu yatırım fonlarının dikkate aldığı önemli kredi derecelendirme kuruluşları; Fitch Ratings, Standard & Poor's ve de Moody's'dir.
Fitch, Kasım 2012'de Türkiye'nin ülke notunu "yatırım yapılabilir" seviyeye yükselten ilk kurum olmuştu. Ardından Moody's Mayıs 2013'te benzer bir adım atmış ve Türkiye'ye fon girişi hızlanmıştı. Bu kuruluşların verdiği fon onayıyla, Türkiye'nin ekonomisinde pembe tablolar çizilmiş, ekonomide her şey tıkırında zannedilmişti.
Bugün bu kuruluşlar ardı ardına Türkiye'deki ekonomik olumsuzluklarla ilgili raporlar yayınlıyorlar, "yatırım yapılamaz" diyorlar ve Türkiye'nin notunu düşürüp duruyorlar. Bu durum, taşıma suyuyla dönen ekonomimizin artık su bulamayacağı anlamına geliyor.
Fitch, Türkiye'nin kredi notunu bir basamak düşürerek, "yatırım yapılabilir" seviyenin altına çekti. Böylece Türkiye son yatırım yapılabilir seviye notunu yitirmiş oldu. 
Fitch, Türkiye'nin BBB- olan notunu, BB+ seviyesine düşürdü. Görünümü ise "durağan" olarak belirledi.
Standard & Poor's da Türkiye'nin kredi notu görünümünü "negatif" olarak değiştirdi.
Bu görünüm, Türkiye'nin kredi notunun bir yıl içinde düşürülebileceği anlamına geliyor.
Fitch bu not düşüşünün nedenleri olarak; Türkiye'de yaşanan siyaset ve güvenlik alanlarındaki olumsuz gelişmeler şeklinde ifade etti. Fitch ülkedeki siyasi ortamın sakinleşmesi durumunda bile güvenlik sorunlarının düzelmesinin kolay olmayacağını açıkladı.
Fitch'in not düşürmesinde yüksek etkisi olduğunu açıkladığı diğer etkenler ise kamudaki kitlesel tasfiyeler, olağanüstü hal, basına yönelik operasyonlar ve terör saldırıları.
Kararda orta derecede etkisi olan gelişmeler ise şöyle sıralandı:
Dış borcun gayri safi yurtiçi hasılaya oranının dört yıl içinde yüzde 22'den 30'a çıkması.
2016'nın ikinci yarısında büyümede yaşanan sert düşüş ve hem ulusal hem de küresel nedenlerden ötürü büyümenin düşük kalacağı öngörüsü.
Yapısal reformlar yapılmaması durumunda yatırımların artmayacak olması.
Enflasyonun 2017'nin ilk yarısında tekrardan iki haneli rakamlara çıkmasının ve merkez bankasının üzerindeki etki nedeniyle buna yönelik herhangi bir hamle yapamayacak olması. 
Güvenlik endişesi nedeniyle turizm gelirinin 2013-2015 döneminden çok daha düşük kalacak olması.
Uzmanlar, Merkez Bankası'nın sıkı para politikasının bir işe yaramayacağı kanaatinde ve dolar artışında rekorun yenileneceğini, ilk direnç noktasının 4 TL'ye yükseleceğini, sonrasında ise 3,90 ve 4,15 TL üzerinde kalıcı olabileceğini, hatta 4,26-4,30 bandının hedeflenebileceğini belirtiyorlar.
Peki, yapılması gereken nedir? Bu sorun yapısal ve ekonomik sistemden kaynaklanan bir sorundur.
Türkiye'nin finans sistemi, Milli Ekonomi Modeli'nin belirttiği gibi emek ve üretim karşılığı devreye konulacak olan "Milli Para" sistemine dönüşmediği müddetçe bu sorundan kurtulmamız mümkün değildir. Bu da ancak Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı ve modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'la mümkündür.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Beşiktaş'ta işler kötü gidiyor
Samsunspor ile 1-1 berabere kaldı
İran'dan ABD çıkışı geldi
"ABD, müzakere konusunda ciddi değil"
COP31'de Türkiye kararı
2026'da ev sahibi Türkiye olacak
İstanbul'da fabrika yangını
Güngören'deki yangına müdahale ediliyor
Türkiye'nin en büyük toplu can kayıplarından biri
97 kişinin öldüğü o ev aradan geçen 45 yıla rağmen olayın izlerini taşıyor
Kazandı ama ağır yaralı!
Galatasaray derbi öncesi hata yapmadı
Özel'den 'Mansur Yavaş' tepkisi
'İmamoğlu'na yapılanın aynısı...'
'Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır'
Mansur Yavaş'tan soruşturma tepkisi
‘İktidarın görevi halkın refahıdır’
‘İlla birini görmek istiyorsanız Türk Milletini görün’
Amerikalı Osmanlı tarihçisinden farklı bir bakış
Osmanlı ordusu neden zayıfladı?
Ticaret Bakanlığı'nın kararı bekleniyor!
Paslanmaz çeliğe ek vergi 300 bin kişiyi işinden edecek
Dezenflasyon süreci yavaş seyrediyor
IMF: Türkiye'de ekonomik riskler hala daha yüksek
Maduro'dan ABD'li öğrencilere mesaj:
"Savaşı durdurun, savaşa hayır"
Trump, Mamdani ile görüşmeyi değerlendirdi
"Çok üretken bir toplantı"
Bu işin sonu nereye varacak?
Devletin borcu katlanıp duruyor
Beşiktaş'ta işler kötü gidiyor
Samsunspor ile 1-1 berabere kaldı
İran'dan ABD çıkışı geldi
"ABD, müzakere konusunda ciddi değil"
COP31'de Türkiye kararı
2026'da ev sahibi Türkiye olacak
İstanbul'da fabrika yangını
Güngören'deki yangına müdahale ediliyor
Türkiye'nin en büyük toplu can kayıplarından biri
97 kişinin öldüğü o ev aradan geçen 45 yıla rağmen olayın izlerini taşıyor
Kazandı ama ağır yaralı!
Galatasaray derbi öncesi hata yapmadı
Özel'den 'Mansur Yavaş' tepkisi
'İmamoğlu'na yapılanın aynısı...'
'Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır'
Mansur Yavaş'tan soruşturma tepkisi
‘İktidarın görevi halkın refahıdır’
‘İlla birini görmek istiyorsanız Türk Milletini görün’
Amerikalı Osmanlı tarihçisinden farklı bir bakış
Osmanlı ordusu neden zayıfladı?
Ticaret Bakanlığı'nın kararı bekleniyor!
Paslanmaz çeliğe ek vergi 300 bin kişiyi işinden edecek
Dezenflasyon süreci yavaş seyrediyor
IMF: Türkiye'de ekonomik riskler hala daha yüksek
Maduro'dan ABD'li öğrencilere mesaj:
"Savaşı durdurun, savaşa hayır"
Trump, Mamdani ile görüşmeyi değerlendirdi
"Çok üretken bir toplantı"
Bu işin sonu nereye varacak?
Devletin borcu katlanıp duruyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.