Ekonomi iyiye mi gidiyor?

AKP yetkilileri ekonomi iyiye gidiyor havasını atadursun, raporlar ve rakamlar hiç de öyle demiyor.

Gerçekler gizlenemiyor, bir bir açığa çıkıyor.

Gerçeklerin gizlenmesi tedaviyi geciktiriyor, ülkeyi her geçen gün biraz daha girdabın içine sürüklüyor.

Sizleri gerçekleri sunacağız ve de sunmaya devam edeceğiz.

* * *

MS: 'Türkiye deflasyona gidiyor'

Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley, (MS) enflasyondaki düşüş süreciyle birlikte Türkiye'nin, 'fiyatlardaki gerilemeyi' gösteren deflasyona doğru gittiğini bildirdi.

Günaydın MS! 1.5-2 yıldan beri Prof. Dr. Haydar Baş Bey ülkemizin deflasyon sürecinde oldugunu söylemektedir ve böyle devam ederse sonucun stagflasyon olacagini, işsizligin daha da tirmanacagini ve işyerlerinin kepenklerini kapatacaklarını uyarısında bulunmaktadır.

Üretici sürekli artan maliyetler ile tüketim darlığı arasında sıkışıp kalmıştır. Zam yapmak zorundadır, çünkü maliyetlerini kurtaramıyor; fiyatı yeterince artıramamaktadır, çünkü millette para yok, talep az, tüketim az. Bu sebeple stoklarda artış var ve üretici stoklarını eritebilmek için fiyatlarını aşağıya çekiyor.

Tabii bu geçici bir çözüm. Bu böyle devam ettikçe üretici fabrikasını kapatmak zorunda kalıyor.

1,5-2 yıldan beri insanımız kaynaklarını devreye koydu ve deflasyonunun tehlikeli yüzünü pek hissetmedi, ama durum devam ediyor ve kaynaklar da eridi. Önümüzdeki günler deflasyonun acı yüzü daha da net gözükecektir.

* * *

AKP'nin ekonomi karnesi: Cari açık 15.6 milyar $

Hükümet, 2004 yılına 6.8 milyar dolarlık iddialı bir cari açık tahminiyle girdi, fakat durum bekledikleri gibi gitmeyince iki kez revize etmek zorunda kaldı.

Hedefi tutturamayacağını anlayınca önce yıl ortasında 10.6 milyar dolara revize ettiler, sonra yine tutmayacağını anlayıp AB'ye Katılım Öncesi Ekonomik Program'da (KEP) 14.6 milyar dolar olarak tekrar revize ettiler.

2004 yılı sonu sonuç yine beklenenin ötesinde, 15.6 milyar dolar oldu.

Aralık ayı cari açığı 3 milyar 11 milyon dolarla rekor kırdı.

Yani hem aylık bazda hem de yıllık bazda AKP hükümeti cari açık konusunda da bir rekora imza atmış oldu.

2004 yılı cari açığı 2003 yılına nazaran yüzde 93,8 oranında artmıştır.

Cari açık gayrı safi yurtiçi hâsılanın yüzde 5,2'sine ulaşmış bulunuyor. Yani tehlike sınırını aşmış durumda.

AKP'nin ekonomi karnesi anlamına gelen cari açık oldukça fazla.

Hükümet şu ana kadar bu açıgı borçlanma ile çözmeye çalştı. Yabancılar da Türkiye üzerindeki hesaplarından dolayı, sanki ülkede bir istikrar varmış gibi, borç vermeye devam ettiler. Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki taşıma suyu ile değirmen dönmez. Borçla borç ödemek bir noktaya kadar. Borç verenler aynı zamanda seni dün ve bugün bitirmek isteyenler. Seni sevdiğinden değil, seni kendisine daha da muhtaç hale getirmek için borç vermeye devam ediyor.

Bakın AB'li uzmanlar ne diyor?

AB Komisyonu Ekonomi ve Finans Direktörlüğü'nden Türkiye'ye cari açık uyarısı geldi. Uzman Dörck Verkeben "Türkiye büyürken verilen cari açık oranı AB'yi korkutuyor. 2005 yılında da cari açık sürer ve bunun finansmanı olmazsa kriz çıkabilir" dedi.

Bu yıl Kıbrıs, Kerkük, Kuzey Irak, Ege, İran'a saldırıda destek gibi bizden çok önemli taviz istiyorlar. Daha ne kadar taviz verebileceğiz, bir yerde tamam diyeceğiz. Peki, bu resti çektiğimizde adamlar bize hala kredi verecek mi, "ekonominiz iyiye gidiyor" deyip methiyeler düzecek mi?

Bu sebeple acgilen Prof. Dr. Haydar Baş Beyin dedigi gibi "Milli Ekonomi Modeli"ne acilen geçip kendi ayaklarımızın üzerinde durmalıyız. Yoksa başkaları bizi oyuncak yerine koymaya devam edecekler.