logo
19 MART 2024

Finansal problem derinleşiyor

04.09.2020 00:00:00

Türkiye yıllardır dışarıdan alınan borca dayalı bir ekonomi anlayışını uyguluyor.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifade ettiği gibi, cebimizde, üzerinde TL yazan para "doların tercümesi"; yani alınan borcun karşılığı basılıyor. Şunu unutmamak gerekir ki, ekonomide işin merkezi "para"dır. Paramızın, dolar gibi yabancı paralara endeksli olması, doların karşılığı basılması, aslında bize ait hiçbir şeyin olmadığını göstermektedir. Borç kimden alıyorsan, sahip olduğun her şey de doğal olarak onundur.

Taşıma su ile değirmen döndürmeye çalışıyoruz. Atalarımız diyor ki, "dönmez"…

Bugün açıkça görüyoruz ki, gerçekten de dönmüyor. Atalarımız bu tür sözler söylerken, yaşayarak, deneyerek bunu söylüyor. Biz ise millet olarak maalesef bunlardan hiç ders çıkarmayıp, bu yanlışları yeniden tecrübe etmek istiyoruz. Kafalarımızı defalarca duvara toslayıp duruyoruz.

Kapitalizmi uygulayan Türkiye, üretmek, tüketmek, dış ticaret yapmak için, kısaca her adımında dolara muhtaç durumdadır. Türkiye'ye para satanlar, ya da borç verenler, bu borç paranın akışı için bazı kriterler oluşturmuşlardır. Bu kriterlerden en önemlisi de yine kendi kurdukları kredi derecelendirme kuruluşlarının kredi notlarıdır.

Eğer değirmenini döndürmek için borç arıyorsan, bu kredi kuruluşlarının notları çok önemli; ama gerçekten milli bir ekonomiysen, bir kuruş borca ihtiyacın yoksa, bu notların hiçbir anlamı kalmıyor. Türkiye; ekonomisini dolarla döndürüyor, Merkez Bankası'nın net rezervleri negatifte, dış ticaretinde açık veriyor, turizm diplerde, döviz çıkışı anlamına gelen cari açık sürekli katlanarak artıyor. Bu ve benzeri sebeplerle Türkiye için kredi derecelendirme kuruluşlarının notu hayati önemde…

Her ne kadar siyasilerimiz, bu kuruluşların açıklamaları bizler için yok hükmündedir, deseler de, durum hiç de öyle değil… Hem borcu talep eden olacaksın, hem de yok hükmündedir diyeceksin, bu oldukça çelişkili…

Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, son günlerde ülkemizle alakalı sık sık olumsuz raporlar yayınlıyor.

Önce, geçen hafta, Türkiye'nin kredi notu BB- olarak teyit edilirken, görünümünü de "durağan"dan "negatif"e düşürdü. Bildiğiniz gibi "negatif" demek; bu ülkeye borç vermeyin, yatırım yapmayın demek… Gerekçe olarak da şunları ifade etti:

"Döviz rezervlerinin tükenmesi, zayıf para politikası, negatif reel faiz oranları ve kısmen güçlü kredi teşviğinin tetiklediği yüksek cari açığın dış finansman risklerini artırması…"

Fitch, görünüm düşürmeye Türk bankalarıyla devam etti. Türkiye'nin en önemli kamu ve özel bankalarının da içinde olduğu 21 bankanın ve iştiraklerinin de kredi görünümünü "negatif"e düşürdü. Bu banka ve iştirakleri şöyle:

Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Vakıfbank, Vakıf Katılım, Türkiye Sinai Kalkınma Bankası, Türk Eximbank, Türkiye Kalkınma Bankası, Emlak Katılım, Akbank, Türkiye İş Bankası,  Yapı ve Kredi Bankası, Garanti BBVA, Türk Ekonomi Bankası, QNB Finansbank, ING Bank,  Kuveyt Türk, Alternatifbank, Türkiye Finans Katılım Bankası,  Burgan Bank, ICBC Turkey Bank, Ziraat Katılım Bankası, Garanti Faktoring, Garanti Finansal Kiralama, QNB Finans Finansal Kiralama, QNB Finans Faktoring, Deniz Finansal Kiralama, Alternatif Finansal Kiralama, Ak Finansal Kiralama, İş Finansal Kiralama, Yapı Kredi Faktoring, Yapı Kredi Finansal Kiralama, Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler, TEB Finansman, Denizbank…

Dışarıdan alınan borç; ya devlet tarafından ya da özel bankalar üzerinden temin ediliyor. Dikkat ederseniz, Fitch'in raporuna göre, bu kapılar tamamen kapanmış durumda…

Siyasiler, daha kolay borç alabilmek için değerli ve karlı olan kamu kurumlarını Varlık Fonu çatısı altında toplamıştı. Varlık Fonu'na dahil edilen kurumların bazıları şunlar:

Milli Piyango, Ziraat Bankası, Türk Telekom, Turkcell, Türk Hava Yolları, Halkbank, PTT, Borsa İstanbul, Türkiye Petrolleri, Türksat, Çaykur, Eti Maden…

Böylece Varlık Fonu, kendisine dâhil olan dev kurumların gücünü kullanarak kredi bulabilmeyi umuyordu. Kısa bir dönem işe yaradı ama sonuç yine fiyasko…

Fitch; petrokimya ve madencilik alanındaki yatırımlarından ötürü, THY, Ziraat Bankası, Turkcell ve daha pek çok kamu şirketini bünyesinde bulunduran Varlık Fonu'nun görünümünü de "durağan"dan "negatif"e düşürdü. 

Gerekçesinde, koronavirüs ile birlikte enerjiye olan talep azaldığı için petrokimya ve madencilik sektöründe küresel bir zayıflama görüldüğünü ifade etti.

Fitch, ağırlıklı olarak enerji, petrokimya ve madencilik alanında sermaye yatırımlarından dolayı Türkiye Varlık Fonu'nun net borç/FAVÖK'ünün (FAVÖK: faiz, vergi ve amortisman öncesi kazanç) 2025'e kadar sekiz katına çıkmasını bekliyor.

Netice olarak diyebiliriz ki, Türkiye zaten devletiyle, şirketleriyle borç bulmada zorlanıyordu, şimdi çok daha zorlanacak.

Uyguladığımız borca dayalı, bağımlı ekonomik sistem yanlış, acilen kurtulmamız lazım.

Bunun da tek yol haritası Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve tek adresi de bu eşsiz Modeli parti programına alan Bağımsız Türkiye Partisi'dir.

Model tümüyle uygulanmadan, Modelde ifade edilen "emek ve üretim karşılığı Milli Para'nın devreye konulması" projesi hayata geçmeden asla bir çıkış yolu bulamayız.

 
Murat Çabas / diğer yazıları
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Ayakkabıda sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Ayakkabıda sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.