"Hepimiz Türküz" demenin bedeli

"Hepimiz Ermeniyiz" sloganı atanlar kabul etsinler ki bu nezaket cümlesinden ibaret bir tekerleme değil!"Bu işin şakası, nezaketen söylenmesi olmaz" temel esprisi bir yana, bu sloganı atanlar ülkede son 4 yıldır artarak devam eden bir yangına kütük taşıdılar. Ve de bunu bilinçli, sürecin devamı sadedinde yerine getirdiler.Türkiye'nin üzerinde tezgahlanan oyun şudur:"Güneydoğu'da Kürt, İstanbul'da Fener, Karadeniz'de Pontus ve Doğu'da bir Ermeni devleti kurmak..."Güneydoğu'da ve özellikle K.Irak'da yaşananlar bu işin bir Sevr Paronayası olmadığını, bunu ifade edenleri söz konusu sıfatla suçlamaya kalkanların kimlere hizmet ettikleri gün gibi aşikardır.O nedenle cinayet böyle bir sürecin önünü açmaya dönük bir hizmete dönüştürülmüş ve "Hepimiz Ermeniyiz" sloganı da haklı olarak eleştirilmiştir.İşin suyunu çıkaranlar "eşekden, hayvandan" Aristo mantığı üretenler meseleyi iyice ucuzlatmaya çalışıyorlar. Ama işin bu kadar basit olmadığı ortada. Cenaze için Türkiye'ye gelenler "gözlerimize inanamadık bu kadarını bizde beklemiyorduk" türküsünü çağırıyorlar.Demek ki atılan slogan önemliydi ve cinayetin sonrası ve niçine dönük anlamlı bir çözümlemeyi de kimyasında taşıyordu.Bunun böyle olduğunu Ermeni diasporasının Türkiye'ye karşı uzun yıllardır yürüttüğü kampanyanın önde gelen isimlerinden ünlü Ara Toranian açık açık ifade etti. Bakınız Toranian Efendi 28.01.2006 tarihinde neler döktürmüş:"Hepimiz Ermeni'yiz. Güzel. Ermenilerin de bir gün 'Hepimiz Türk'üz' diyebilmesi için Türkiye'nin soykırımı tanıması gerekiyor."Bilmiyorum bu cümlerin tevile ihtiyacı var mı? Demek ki neymiş?Bu işler bu kadar ucuz değilmiş!Adam "Hepimiz Türk'üz" sloganının atılabilmesi için bir çıta koyuyor ortaya"Önce boynuna soykırımcı yaftasını yapıştıracaksın" diyor.Yani senin çok ucuz bir fiyata sattığını muhatap, çok pahalı bir fiyata yükseltiyor.Aradaki fark da bu işte!Ekonomisi felç olmuş, elektriği-yakıtı olmayan, insanlarının ülkesini terk yarışına girdiği Ermenistan iddialarından zerre adım atmıyor. Ama Türkiye ve onun sahte aydınları satış yarışına giriyor.Dışarısını  cesaretlendiren bu öldürücü zafiyettir. 700 bin Rum niçin 70 milyon Türkiye'den korkmuyor, çekinmiyor?Barzani Başbakan Erdoğan için niçin "ciddiye almıyoruz" diyor, diyebiliyor?Çünkü aydınımız bizim aydınımız değil, çünkü ülkeyi idare edenler millet lehine icraat yapmama konusunda yeminliler!Dışarıdaki "buçuklar" da devranın böyle kurulduğunu gayet iyi biliyorlar! Ve sonuna kadar bunu kullanıyorlar.Cinayet ve sonrası yaşananlar bir kez daha ispatlamıştır ki bu ülkenin aydın takımı gerçek anlamda bu ülkeye yabancılaşmış ve bu yabancılaşma toptan bir hal almıştır. İçinde liberali vardır, solcusu vardır, diyalogcusu vardır ve sözümona İslamcısı vardır. Aynı şey bu katara dahil olmuş siyaset sınıfı içinde fazlası ile geçerlidir.Burada çıkan sonuç şudur:"Bütün yük Milletin omuzlarında ve milletin ferasetindedir."