İşgalin ayak sesleri

Referandumun tozu dumanı içerisinde ABD'den Ankara'ya çok önemli bir ziyaret gerçekleşti. ABD Genelkurmay Başkanı Michael Mullen sürpriz bir şekilde Ankara'ya geldi. 12 Eylül referandumu için "evet"çiler için her aşamada ciddi bir çalışma yapan ABD, 13 Eylül'den sonrası için hangi meyveleri toplayacağının ön yoklamalarını yapıyor anlaşılan?Ektiler, doğal olarak sonrasında da biçecekler, adamlar boşuna yatırım yapmıyorlar. Mullen'in gündem maddeleri arasında Irak'taki ABD askerlerinin, tank ve uçaksavar gibi ağır teçhizatlarının Türkiye üzerinden geçmesi var. Yani 1 Mart tezkeresinin tersini istiyor ABD?Gerçi bizim taşeron siyasiler ABD'ye bu teklifi yapmışlardı, yani "Irak'tan çekilmeyi bizim üzerimizden yapın" jestini(!) teklif etmişlerdi. Onlar bu teklifi kendi isteğiyle mi yaptılar yoksa ABD baskı kurarak kendini mi davet ettirdi bilinmez ama neticede sonuç aynı kapıya çıkıyor. Bu konuda AKP hükümeti oldukça istekli olduğu için ABD onlarla zaman kaybetmiyor, askeri ikna etmeye çalışıyor. Peki, böyle olursa ne olur?1 Mart tezkeresi için geçerli olan endişeler aynen bunun için de geçerlidir. Bilinen bir gerçektir ki ABD girdiği bir yerden kolay kolay çıkmaz. Ortadoğu'ya "çekiç güç"le girdi, Irak'ın ve de kuzey Irak'ın geldiği noktaya bakın. Bir vesile ile Türkiye'ye, özellikle de Güneydoğumuza giren ABD'nin burayı da kuzey Irak yapmadan çıkacağını mı zannediyorsunuz?"Gelip geçerler" demeyin, ABD hiçbir zaman menfaati olduğu yerlerden gelip geçmemiştir. Ya da şöyle ifade edelim, ülkemize girip de geçmedikleri zaman ona Türkiye'de kim "çık git topraklarımızdan" diyecek? AKP hükümeti mi?Güldürmeyin.Allah muhafaza, referandumdan evet çıkarsa, ardından da hükümet bu gazla erken seçim kararı alırsa, Türkiye fiili bir işgal süreci yaşayabilir.Mullen'in ziyareti bunun ayak sesleri?Mullen'in çantasında sadece bu mevzu yok, bir dönem sürekli tartışılan füze savunma sistemi ve radar sistemi de var. ABD, bunun için Türkiye'den üs istiyor.Yani Türkiye'yi İran'la karşı karşıya getirme senaryosunun devamı?Türkiye sadece fiili bir işgal yaşamayacak aynı zamanda ABD adına savaşa da sokulacak.Peki, bu mevzular neden bir süredir gündemde değildi? Tabii ki konjonktür gereği? Şartlar pek uygun değildi. Taviz adımları tıkanmıştı.İşte Anayasa değişiklik paketi ile bu konuların ilerlemesinin önündeki askeri ve hukuki engeller kaldırılıyor. Taviz vermede cesur olan siyasilerimizin önü açılıyor.Kim ne derse desin, milletimizin 12 Eylül'de vereceği yanlış bir karar ülkemiz ve milletimiz aleyhinde olan birçok sürecin başlamasına neden olacaktır.Olayları görememek, fark edememek asla mazeret değildir. Allah insana akıl ve fikir vermiş. Bugün bunları kullanma zamanıdır.Referandumda "HAYIR" diyerek bu oyunları bozmak elimizde?