Küfür tek millettir ya da Batı tek millettir!

Siz ne kadar görmezlikten gelirseniz gelin; "kâfir olanlar birbirlerinin dostlarıdır." (enfâl: 73)Yani en açık ifadeyle "küfür tek millettir." Siz buna "batı tek millettir" de diyebilirsiniz. Yaşanan her olay bu fikri teyit etmektedir. BM insanlığın yüz karası saldırıları kınama kararı çıkaramamaktadır. Böylece İslam'a düşmanlıkları, insanlık onurlarını çiğnemek adına da olsa ortaya konmuş olmaktadır.Çükü batı terörden, işgalden, zulümden yana olduğunu katledilenlerin kendi milletlerinin dışında olduğu zaman dün olduğu gibi bugünde hiç çekinmeden ortaya koymuştur.Maalesef bizdeki bazı aklıevveller hala görmezlikten gelmekte, tek millet olan küfür taraftarları ile imkânsız olan bir birlikteliğe kalkışmakta ısrar etmektedirler. Basına yansıyan İsrail askerlerinin savaş görüntülerini seyrederken adeta insanın kanı donmaktadır. Zalimler çoluk çocuk demeden katlettikleri insanların üzerine gönderdikleri bombaları inançlarının gereği ayin törenleriyle birlikte atmaktadırlar. Bu savaşı kıyamet savaşı ya da medeniyetler arası savaşı olarak görmektedirler.Medeniyetler çatışmasına engel olmaya çalışan sözüm ona diyalogcular, İsrail'den çok,  Müslümanların tepkilerini, ortadan kaldırmakla meşgul olmaktadırlar. Kur'an-ı Kerim'de açıkça uyarılmamıza rağmen;"Onlar düşmandır, onun için (kendilerine emniyet etme) onlardan sakın!" (Münâfikûn: 4) onlarla dostluk kurma çabaları sürmektedir. Gülen'in Papa ziyaretinde sunduğu mektupta; "Amacımız bu üç büyük dinin inananları arasında hoşgörü ve anlayış yoluyla bir kardeşlik tesis etmektir. Bizler bir araya gelmek suretiyle sözde medeniyetler çatışmasının gerçekleşmesini görmek isteyen yolunu şaşırmış ve şüpheci kimselere karşı dalgakıranlar gibi, isterseniz bariyerler gibi deyin, karşı durabiliriz." (9 Şubat 1998)  Safsatasıyla kurulmak istenen bariyerin kime karşı olduğunu umarım şimdi daha iyi anlamışsınızdır. Müslüman'a bariyer, İsrail'e top tüfek, bomba? Ehli küfrün, insanlık için hiçbir zaman hayır düşünmedikleri,  Yüce kitabımızda beyan edilmiştir. "kitap ehli'nden olan kâfirler de müşrikler de size Rabbinizden bir hayır inmesini istemezler." (Bakara: 105).  Onlar hep kendi batıl dinlerinin gereklerini ve kendi çıkarlarını düşünmüşlerdir. Bütün faaliyetlerini de bu doğrultuda yapmışlardır. İstemedikleri halde bize bir iyilik dokunsa bile üzüldüklerini yine Kur'an-ı Kerim bize haber vermiştir;  "Size bir iyilik dokunursa bu onları üzer. Başınıza bir musibet gelse buna da sevinirler." (Al-i İmrân: 120)Yapılan yanlıştan bir an önce dönmek gerekmektedir. Nedir yapılan yanlış, "düşmanlarımızı dost görmek gafletidir." Düşmanlık edip, savaşmak, ya da kötüleşmek değil, düşmanımızı bilip, ona göre tedbirimizi almak gerekmektedir. Diyalog, Diyalog diye diye Müslümanların küfre karşı direnci kırılmış, imanın zaafa uğratılması neticesinde de Allah bizleri onların gözlerinde "bir çöp kadar değersiz görünür" bir hale sokmuştur. Rabbin aciz kulunun Papa'ya sunduğu mektupta " İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardır" sözünü unutmadınız umarım!