logo
29 MART 2024

Kuraklık tehlikesine niçin hiçbir hazırlık yok?

15.01.2021 00:00:00
'Kuraklık tehlikesine niçin hiçbir hazırlık yok?' seslendirme dosyası:

Küresel ısınmanın sebep olduğu iklim koşullarındaki bozulma, dünyanın her ülkesini farklı bir şekilde etkiliyor. 

Ülkemizde de bizzat yaşadığımız ve şahit olduğumuz gibi, mevsimlerde ve yağışlarda ciddi bir değişikliğe, daha önceleri yaşamadığımız doğal afetlere neden olmaktadır.

Küresel ısınmanın artmaması için Türkiye olarak elimizden geleni yapabiliriz ama bilindiği gibi bu, tüm dünya ülkelerinin ortak adım atmasını gerektirdiği için tek başımıza halledebileceğimiz bir mesele değildir.

Küresel ısınmaya neden olan sera gazlarını en çok atmosfere salan gelişmiş ülkeler de iklim konusunu sadece masa başında tartışmayla geçiştiriyor.

Bunlardan ABD gibi bazı ülkeler ise mücadeleden elini zaten çekmiş durumda.

O halde Türkiye olarak öncelikli atmamız gereken adım, küresel ısınmanın ülke topraklarımızda yapacağı olumsuz etkileri ciddi bir bilimsel çalışmayla tespit edip, bunlara karşı acil önlemler almamızdır.

Ülkemizi bu kapsamda en çok tehdit eden tehlike "kuraklık"tır.

Sivas Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Sarıoğlu Cebeci, bu konuda şunları söylüyor: "Bildiğiniz üzere son günlerde ülkemizde kuraklık sorunu gündemde. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi atmosferdeki sera gazlarının karbondioksit ve metan gazlarının teknolojik çalışmalar ve birçok nedenden dolayı artması. Bu artış sonunda küresel ısınma dediğimiz aşırı ısınmanın ve ayrıca iklim değişikliğinin meydana gelmesinden kaynaklıdır. Yani zaman zaman sel, zaman zaman da kuraklık gibi."

Ve ardından da Sayın Cebeci çözüm önerilerini sıralıyor:

Suyumuzu tasarruflu kullanmak, atık sularını arıtarak tekrar kullanmak, yağmur sularının depolanmasını sağlamak, deniz suyundan kullanım ve içme suyu elde etmek.

Prof. Dr. Cebeci, eğer gerekli önlemler alınmazsa, 20-25 yıl içinde Türkiye'nin tam bir kuraklığa gidebileceğini belirtiyor. Bence bu oldukça iyimser bir zaman; bu gidişatla, gelen tehlikeyi fark etmemeye, önlem almamaya devam edersek, bizler çok daha kısa zaman içinde maalesef kuralık tehlikesiyle karşılacağız.

Sayın Cebeci'nin bahsettiği çözümler dikkate alınmalı.

Su tasarruflu kullanılmalıdır. Diğer önerilerde bahsedilen çözümler özellikle kullanım suyu olarak değerlendirilerek, doğal tatlı su kaynaklarımız tamamen içme suyuna tahsis edilebilir. Tarımsal sulama ciddi manada su tüketmektedir, devletin desteğiyle tüm tarım sektörü damlama yöntemine geçebilir.

İkinci çözüm, atık sularının arıtılarak yeniden değerlendirilmesi. Bu sular içme suyu olarak değerlendirilemeyeceği için yangın söndürmede, araç yıkamada, temizlik işlerinde, bahçe sulamada ve benzeri sahalarda kullanılabilir.

Bu ve benzeri kullanım sahalarında oldukça çok miktarda su tüketilmektedir. Dolayısıyla içme sularının buralara harcanması önlenmiş olur.

Üçüncü çözüm, yağmur sularının depolanması. Küresel ısınmaya bağlı değişen iklim şartlarında bu seçenek çok önemli, çünkü yağmurlar bir anda yağıyor, sele dönüyor, akıp gidiyor. Bu suların akıp gitmesini engelleyip, devasa kapalı depolarda bunları toplayabilirsek önemli bir tatlı su kaynağı daha elde etmiş oluruz.

Hatırlarsanız eskiden sarnıçlar yapılırdı. Örneğin Yerebatan Sarnıcı en iyi bildiğimiz tarihi bir sarnıçtır. O dönemin ilkel şartlarında bu başarılabilmiştir, bugün neden başarılamasın? Üstelik yağmur suları bu şekilde kapalı depolarda toplandığında, buharlaşıp eksilmesinin de önüne geçilmiş olur.

Denizin içinde konumlanmış olan Venedik, yüzyıllardır su ihtiyacını bu yöntemle temin etmiştir. Bizler Türkiye genelinde, özellikle de büyük şehirlerde bu seçeneği neden değerlendirmeyelim? Evlerin çatılarından akan sular, dağlardan sele dönüşen sular hep bu kapsamda değerlendirilebilir.

Ve ülkemiz için en önemli çözümlerden birisi de deniz suyunun arıtılmasıdır. Suudi Arabistan bu seçeneği yıllardır kullanmaktadır. İsrail su ihtiyacının dörtte üçünü bu yolla temin etmektedir. KKTC'deki Doğu Akdeniz Üniversitesi de su ihtiyacını böyle sağlamaktadır.

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde bu seçenek bu güne kadar hiç değerlendirilmemiştir. Ama bugünün kuraklığa giden olumsuz şartlarında geç kalmadan şimdiden buna yönelik çalışmalara başlanmalıdır. Ters ozmoz yöntemiyle arıtılan deniz suyunu hem kullanım hem de içme suyu olarak kullanabiliriz.

Yap-işlet-devret yöntemleriyle milyarlarca lira harcayarak devasa yatırımlara para harcarken, bunlardan çok daha elzem konunun kuraklık ve su meselesi olduğunu tekrar hatırlatmak isteriz. Üstelik İstanbul Havalimanı, Kanal İstanbul gibi projeler, orman alanlarının devre dışı kalması ve içme suyu bölgelerinin zarar görmesi sebebiyle İstanbul'un su sorununu daha fazla artıracak adımlardır.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin devlete kazandırdığı güçle kuraklıkla mücadele konusunda birçok adım kolaylıkla atılabilir. Tabii ki, tercihimizi gerçekten milletine hizmet edenlerden yana kullanabilirsek, çözümün adresinde buluşabilirsek.

Milli Ekonomi Modeli'ni parti programına alan tek siyasi hareket olan Bağımsız Türkiye Partisi iktidarında öncelikli konular, milletin gerçek sorunlarının çözümleri olacaktır.

Bunların başında da kuraklık meselesi gelmektedir.

 
Murat Çabas / diğer yazıları
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.