AİHM'nin Türkiye'yi çok sarsacak kararı beklendiği gibi "Apo'yu yeniden yargılayın" şeklinde açıklandı.
Strasbourg Mahkemesi'nin 17 yargıçtan oluşan büyük dairesi özetle; Türkiye'nin Apo'yu gözaltında fazla tuttuğunu, kötü muamele ettiğini ve savunmasının hazırlanması için yeterli süre vermediğine hükmetti. AİHM kararı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine gidecek. Konsey muhtemelen kararı Temmuz'dan itibaren değerlendirmeye başlayacak ve bu gelişmeler 1 yıl kadar sürebilecek.
Peki bu 1 yıl içinde Türikye'de hukuksal süreç acaba nasıl işleyecek? Apo ve aynı statüde bulunan 90 kişi dışarıya çıkacak mı? Yoksa Türkiye tazminat ödeyecek ya da AİHM'ni ciddiye almayarak konuyu kapatabilecek mi?
Bugünkü yazıda konunun sürükleneceği hukuksal vadi ile ilgili muhtemel senaryoları paylaşmak istiyorum. Ama hemen belirtelim ki bu hukuki süreç tamamıyla siyasal sonuçlar doğuracak hatta bu sonuçları elde edecek bir argüman olarak tüketilmek üzere kullanacaktır.
Çünkü Apo davası kelimenin tam anlamı ile bir siyasal davadır. Ancak bu dava "hukuk" adlı bir tuzak üzerinden yürütülecektir.
Bu kısa notla ve bu notun arka planını, derinliğini yarına bırakmak üzere 'şimdi ne olacak' sorusuna isterseniz hukuki mekanizmalar açısından cevap arayalım.
Bir kere Apo'nun avukatları yeniden yargılamayı, yeni yargı yolunun açılması olarak değerlendirecek ve AİHM kararını "yeni yargı yolunun açılması için" Ankara 11. Ağır Ceza Mahkeme'sine götüreceklerdir.
Apo'nun avukatları niye bunu yapacaklar? Çünkü Apo ve aynı durumda olan 90 kişinin yeniden yargılanmasının önü kapalı. Çünkü CMUK Öcalan ve arkadaşlarına bu yolu süre açısından kapamış durumda.
Bunu aşılabilmesi için 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin muhtemelen vereceği "esastan görüşülemez" kararını avukatlar Anayasa Mahkemesine götürecekler. Çünkü ellerinde kapı gibi Anayasa'nın -belli ki bugünler için değiştirilmiş- 90. maddesi var. Ne diyor 90. madde:
"Uluslararası sözleşmeler iç hukuktan üstündür. Bu sözleşmelerin Anayasaya aykırılığı iddia edilemez". Hükümet AİHM yetkisini uluslararası sözleşme ile kabul ettiğine göre fotoğraf net:
"Ya hükümet CMUK'da değişikliklere bizzat gidecek, ya da bu işi Anayasa Mahkemesi yapacak."
Yani öyle ya da böyle, kısa ya da biraz daha zaman alacak ama Apo'ya yeniden yargılanma yolu açılmış olacak.
Gelelim Strasbourg'taki sürece...
AİHM kararlarının uygulanışında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi sorumlu. AİHM kararları konseyin önüne bu yetkisi nedeniyle otomatik olarak geliyor. Bakanlar Komitesinin insan hakları gündemli ilk toplantısı 6 -7 Haziran ve 5-6 Temmuz'da yapılacak. Apo meselesi önceki dosyaların çokluğu nedeni ile 5-6 Temmuz'da komitenin önüne gelecek.
Bu andan itibaren Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden çıkarılması da dahil pek çok opsiyon en az 1 yıl devam edecek bir süreçle Ankara'nın önünde olacak. Sonuç, sonuçta bu bir "mahkeme kararı", ya da "Apo yüzünden AB'yi kendimize mi küstürelim" denilecek Apo yeniden yargılanacak. Bu süreçte kullanacakları yeni argüman da şu olacak:
"Apo yeniden yargılanırsa ne olur sanki? Nasıl olsa yine mahkum olmayacak mı?"
Alın size tuzaklar! Tuzaklardan tuzak seçebilirsiniz.
"Apo'yu yeniden yargılayın" diyen Avrupa, aslında "Apo'yu çıkarın ve onu devlet başkanı yapın" diyor. Bunun formülü de belli:
"Ya Apo'ya Meclis yolunu açacak yasalar değişir ya da Apo ve arkadaşları kapsamlı bir af yasası ile affedilir."
Barzani-Talabani, dün aşiret reisi idiler, bugün Irak'a cumhurbaşkanı oldular. Onları oraya taşıyan güç, Apo'ya aynı senaryoyu yazmamıştır diyebilir miyiz?
Pandora'nın Kutusu açıldı demiyorum, zaten açılmıştı. Şimdi o pandoradan çıkanlar nasıl baştacı edilecek? Onu yaşıyoruz.
İddiaya girerim tüm bunları Ankara'yı yönetenlerin tamamı biliyor. Ve onların anlamlı bir kısmı bu işe çoktan "evet" demiş durumdalar.
Maç bitti, karşı taraf 3-0 galip. Sıra uzatmalarda... Sizce şansımız var mı?
Strasbourg Mahkemesi'nin 17 yargıçtan oluşan büyük dairesi özetle; Türkiye'nin Apo'yu gözaltında fazla tuttuğunu, kötü muamele ettiğini ve savunmasının hazırlanması için yeterli süre vermediğine hükmetti. AİHM kararı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine gidecek. Konsey muhtemelen kararı Temmuz'dan itibaren değerlendirmeye başlayacak ve bu gelişmeler 1 yıl kadar sürebilecek.
Peki bu 1 yıl içinde Türikye'de hukuksal süreç acaba nasıl işleyecek? Apo ve aynı statüde bulunan 90 kişi dışarıya çıkacak mı? Yoksa Türkiye tazminat ödeyecek ya da AİHM'ni ciddiye almayarak konuyu kapatabilecek mi?
Bugünkü yazıda konunun sürükleneceği hukuksal vadi ile ilgili muhtemel senaryoları paylaşmak istiyorum. Ama hemen belirtelim ki bu hukuki süreç tamamıyla siyasal sonuçlar doğuracak hatta bu sonuçları elde edecek bir argüman olarak tüketilmek üzere kullanacaktır.
Çünkü Apo davası kelimenin tam anlamı ile bir siyasal davadır. Ancak bu dava "hukuk" adlı bir tuzak üzerinden yürütülecektir.
Bu kısa notla ve bu notun arka planını, derinliğini yarına bırakmak üzere 'şimdi ne olacak' sorusuna isterseniz hukuki mekanizmalar açısından cevap arayalım.
Bir kere Apo'nun avukatları yeniden yargılamayı, yeni yargı yolunun açılması olarak değerlendirecek ve AİHM kararını "yeni yargı yolunun açılması için" Ankara 11. Ağır Ceza Mahkeme'sine götüreceklerdir.
Apo'nun avukatları niye bunu yapacaklar? Çünkü Apo ve aynı durumda olan 90 kişinin yeniden yargılanmasının önü kapalı. Çünkü CMUK Öcalan ve arkadaşlarına bu yolu süre açısından kapamış durumda.
Bunu aşılabilmesi için 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin muhtemelen vereceği "esastan görüşülemez" kararını avukatlar Anayasa Mahkemesine götürecekler. Çünkü ellerinde kapı gibi Anayasa'nın -belli ki bugünler için değiştirilmiş- 90. maddesi var. Ne diyor 90. madde:
"Uluslararası sözleşmeler iç hukuktan üstündür. Bu sözleşmelerin Anayasaya aykırılığı iddia edilemez". Hükümet AİHM yetkisini uluslararası sözleşme ile kabul ettiğine göre fotoğraf net:
"Ya hükümet CMUK'da değişikliklere bizzat gidecek, ya da bu işi Anayasa Mahkemesi yapacak."
Yani öyle ya da böyle, kısa ya da biraz daha zaman alacak ama Apo'ya yeniden yargılanma yolu açılmış olacak.
Gelelim Strasbourg'taki sürece...
AİHM kararlarının uygulanışında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi sorumlu. AİHM kararları konseyin önüne bu yetkisi nedeniyle otomatik olarak geliyor. Bakanlar Komitesinin insan hakları gündemli ilk toplantısı 6 -7 Haziran ve 5-6 Temmuz'da yapılacak. Apo meselesi önceki dosyaların çokluğu nedeni ile 5-6 Temmuz'da komitenin önüne gelecek.
Bu andan itibaren Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden çıkarılması da dahil pek çok opsiyon en az 1 yıl devam edecek bir süreçle Ankara'nın önünde olacak. Sonuç, sonuçta bu bir "mahkeme kararı", ya da "Apo yüzünden AB'yi kendimize mi küstürelim" denilecek Apo yeniden yargılanacak. Bu süreçte kullanacakları yeni argüman da şu olacak:
"Apo yeniden yargılanırsa ne olur sanki? Nasıl olsa yine mahkum olmayacak mı?"
Alın size tuzaklar! Tuzaklardan tuzak seçebilirsiniz.
"Apo'yu yeniden yargılayın" diyen Avrupa, aslında "Apo'yu çıkarın ve onu devlet başkanı yapın" diyor. Bunun formülü de belli:
"Ya Apo'ya Meclis yolunu açacak yasalar değişir ya da Apo ve arkadaşları kapsamlı bir af yasası ile affedilir."
Barzani-Talabani, dün aşiret reisi idiler, bugün Irak'a cumhurbaşkanı oldular. Onları oraya taşıyan güç, Apo'ya aynı senaryoyu yazmamıştır diyebilir miyiz?
Pandora'nın Kutusu açıldı demiyorum, zaten açılmıştı. Şimdi o pandoradan çıkanlar nasıl baştacı edilecek? Onu yaşıyoruz.
İddiaya girerim tüm bunları Ankara'yı yönetenlerin tamamı biliyor. Ve onların anlamlı bir kısmı bu işe çoktan "evet" demiş durumdalar.
Maç bitti, karşı taraf 3-0 galip. Sıra uzatmalarda... Sizce şansımız var mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021