logo
29 MART 2024

Resmi enflasyonla sorunlar örtülebilir mi?

03.11.2019 00:00:00

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Eylül ayı resmi enflasyonunu yıllık yüzde 9,26 olarak açıklamıştı. 

Doğal olarak asgari ücretli, memur, sanayici, pazarcı, esnaf bir kendi yaşadığı gerçek enflasyona baktı bir de açıklanan bu rakama; arada büyük bir uçurum var.

Önceki gün de İstanbul Ticaret Odası (İTO) İstanbul'un Ekim ayı enflasyonunu yıllık yüzde 11,28 olarak açıkladı. 

Bu da kimseye inandırıcı gelmedi.

Amaç gerçek enflasyonu tespit ederek, ekonomideki sorunları tespit etmekse, o zaman asgari ücretlinin, memurun harcama kalemlerinden yola çıkarak bir enflasyon hesaplaması yaparsın, bu şekilde doğru bir rakama ulaşabilirsin.

Ama amaç mevcut ekonomik sorunları örtmek, bütçe açığını azaltmak, maaşlara düşük zam yapmak, kemer sıkma politikalarını hayata geçirmek, talebi baskılamak ise bu tür enflasyon hesaplamaları ekonominin daha da kangrenleşmesine neden olacaktır.

Birleşik Kamu İş Sendikaları Konfederasyonu'nun Ar-Ge birimi olan KAMUAR da bizzat sahaya inerek bir enflasyon çalışması ortaya koydu. Ankara'daki pazar ve marketlerden fiyatları her ay düzenli alarak en fazla tüketilen 77 gıda maddesinin yıllık fiyat değişimlerini hesapladı. 

Ve bu enflasyona "halkın enflasyonu" dedi. Bu çalışmaya göre yıllık gıda enflasyonu yüzde 36,9 çıktı.

Detaylara inecek olursak, süt, süt ürünleri ve yumurta fiyatları bir yılda yüzde 33,4 arttı. Meyve fiyatları yüzde 78,7, sebze fiyatları yüzde 68,2, diğer gıda fiyatları ise yüzde 41,3 arttı. İşte milyonlarca asgari ücretlinin, memurun maruz kaldığı gerçek enflasyon bu…

Resmi enflasyon yüzde 9,26, ya da yüzde 11,28 gibi açıklandığı takdirde, maaşlara da bu oranlar dikkate alınarak zam yapıldığında, bu, zaten diplerde olan gelirin daha da gerilemesine neden olacaktır.

1999 yılında bir asgari ücretle 11,5 adet çeyrek altın alınabiliyorken, bugünkü asgari ücretle sadece 4 çeyrek altın alınabiliyor. Bu gerçek de açıklanan resmi enflasyonun yetersizliğini, maaşların gerçek enflasyon karşısında nasıl hızla eridiğini açıkça gösteriyor, ispatlıyor.

Bu yanlış ekonomi politikasının temelinde, ekonomi yönetiminin hala Türkiye'deki enflasyonu, IMF'nin yıllardır dayattığı gibi talep enflasyonu olarak görmesi vardır. Mantık şu: talep enflasyonu var, dolayısıyla talebi kısmak lazım, maaşları eritmek lazım, insanların cebindeki parayı emmek lazım, böylece enflasyonu baskılamış oluruz.

Halbuki Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 1990'lı yıllardan bu yana Türkiye'deki enflasyonun talep enflasyonu değil, maliyet enflasyonu olduğunu belirtmektedir. 

Ortaya koyduğu dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'nde de bunun delillerini bir bir saymaktadır.

Türkiye'de faizler çok yüksektir, hammadde, enerji, nakliye, vergi giderleri gibi maliyet unsurları katlanarak artmaktadır. Doğal olarak üreticiler bu maliyetleri fiyatlarına yansıtmak zorundadır.

Merkez Bankası her ne kadar faizleri baskılamaya çalışsa da, açıklanan faiz oranları piyasaya asla yansımamaktadır. Üreticilerin finansman için ödedikleri faiz yüzde 30'ların altında değildir. 

Üretim için faizler minimum yüzde 30 ise, enflasyonun yüzde 30'un altında olması asla mümkün değildir.

Hammadde, enerji, mazot maliyetleri en az yüzde 50'ler seviyesinde artmaktadır. 

Ekonomi yönetiminin vergi zamlarını ifade eden "yeniden değerleme oranı" 2020 için yüzde 22,5'tur. Bu oran baz etkisiyle yüzde 35'lere kadar çıkmaktadır.

Tüm maliyetler bu şekilde artarken, enflasyonun reel anlamda, yüzde 9,26 da, yüzde 12 de olması mümkün değildir. İstediğimiz enflasyon rakamını elde edebilmek için, enflasyon sepetine fiyatları artan ve azalan ürünleri planlı olarak alıp bir rakam açıklamak, gerçekleri asla yansıtmamaktadır.

Bu hesaplama yöntemiyle enflasyonu sıfır çıkarmak da mümkündür ama bunun kime ne faydası olacak? 

Var olan ve kansere dönüşen hastalığı inkâr etmenin ne hastaya, ne doktora ne hastaneye faydası var. Gerçek enflasyonu örttüğün zaman gelir adaletsizliğini çözmüş olmuyorsun, bilakis daha da artırıyorsun. 

Hazine'yi bütçe açığından, borç batağından kurtarmış olmuyorsun, bilakis vatandaşın geliri daha da daraldığı için iç piyasayı allak bullak ediyorsun, tek gelir kalemi kalan vergi gelirleri daha da azalıyor, ihtiyat akçesini devreye koysan da bütçe açığı katlanarak artıyor.

Artan maliyetler, daralan pazar konkordatolara, iflaslara yol açıyor. İşsizliği çözmüş olmuyorsun, bilakis azalan talep üretimi de daraltıyor, işsizliği daha da tırmandırıyor.

Uyguladığımız mevcut kapitalist anlayışla enflasyonu gerçek anlamda düşürmemiz asla mümkün değil, borç batağından kurtulamayız, işsizliği önleyemeyiz, ekonomide hiçbir olumlu adım atamayız. 

Kendimizi kandırmanın hiçbir anlamı yok.

Bu çıkmaz sokaktan, bu kısırdöngüden kurtulmanın tek yolu var, o da Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'dir. 

Akıllı olan, bu tek çözüm kapısından girmek için elinden geleni yapar, O'nun ve Modelinin üstünü örtmeye çalışmaz. Rusya ve Çin akıllılık etti, binlerce kilometreden kalkıp, bu çözüm adresinin yollarını aşındırdı, bugün ikisi de zirvede; hem ekonomiye hem de dünya siyasetine yön veriyorlar.

Eğer Prof. Dr. Baş'ı baş tacı edip, Modelini uygulasaydık, bugün o zirvede Türkiye olacaktı. Ama Türk milleti olarak bizler sürünmeyi tercih ettik. Ayıkmak dileğiyle…

 
Murat Çabas / diğer yazıları
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.