Siyasetçilerin söylediklerine değil yaptıklarına bakacaksın.Yıllarca uygulanan bağımlı ve taşeron politikalar maalesef bu ifadeyi yazmamıza neden oluyor.Taşeron siyasetçilerin lafları genellikle milleti ve dostları yatıştırmaya, icraatları ise küresel güçlerin taleplerini karşılamaya yönelik oluyor.Milli söylem kullanıp, küresel davranıyorlar.Özellikle AKP'li siyasetçiler bu işi iyi beceriyor. Beceriyorlar becermesine ama bu konuda ne kadar mahir olsalar da bu iş eninde sonunda karışacaktır.Küresel talepler milletimizin ve dostlarımızın canını yakmasa belki de bu süreç devam eder durur, ama taleplerin dozajı arttıkça bırakın sadece can yakmayı, ötesine de geçeceği için bu taviz süreci bir yerden kopacaktır. Dilerseniz pratik misallerle bu dediklerimizi izah etmeye çalışalım.Sayın Başbakan ve arkadaşları demokratik açılım sürecini milli birlik ve kardeşlik olarak ifade ediyorlar.Fakat uygulamaya bakıldığında bu açılım PKK'lılarla kucaklaşmayı, şehit aileleriyle zıt düşmeyi getirmiştir. Teröristler bayram yaparlarken, bu ülke için bedel ödemiş olan ailelerin acıları bir kez daha tazelenmiştir.Yine açılım süreciyle PKK ve teröristbaşının bayrakları dalgalanırken, Türk bayrakları ise Meclis girişinde toplanmaktadır.Söylem "birlik projesi", icraat ise "milli" kelimesinin zıddı?Yine siyasiler demokratik açılım diye PKK'lılara her türlü yol açılırken, teröristbaşı ve yalnız kalmasın diye yanına yerleştirilecek olan arkadaşları için beş yıldızlı hapishane imkanları sunulurken, ülkemizin güvenliğinin teminatı olan askerimiz topun ucuna konulmuştur.Sayın Başbakan ulusa yaptığı konuşmalarda hala Karabağ sorunu çözülmeden sınır açılmayacak demektedir. Ama bütün dünyanın da şahit olduğu gibi Ermenistan'a sınırların açılacağı garantisini veren protokol önkoşulsuz olarak imzalanmıştır.Bir tarafta Erdoğan'ın "açmayacağız" sözü, diğer tarafta Erdoğan'ın talimatıyla Dışişleri Bakanlığı düzeyinde atılan imza?Uluslar arası arenada hangisi makbul, söz mü, imza mı?Yine söz farklı, icraat farklı?İsrail ile ilişkilere bir göz atalım. Sayın Başbakan Davos'ta İsrail aleyhine esip gürledi, ama Gazze'deki katliamda kılını bile kıpırdatmadı. Hatta bu katliamdan birkaç gün önce İsrail Başbakanı Sayın Erdoğan'la Ankara'da görüştü. Ne konuşuldu bilemeyiz ama İsrail'in aldığı cesarete ve sonuca bakılırsa durum ortada?Bir tarafta sayın siyasetin esip gürlemesi, diğer tarafta binlerce masum insanın dünyanın ve Türkiye'nin gözleri önünde katledilişi?Yine son tatbikat krizi de ilginç. İran ziyareti öncesi İsrail'le didişme tiyatrosu.Peki, İsrail'e karşı alınan önlem ne? Hiçbir şey. Anlaşmalar hala devam ediyor.Ardından İran ziyareti, görünüşte anlaşmalar, ortak söylemler, ama perde arkasında ABD'nin ve İsrail'in taleplerinin iletilmesi."Ey İran aklını başına al, uluslar arası toplumla zıt düşme" nasihatleri.Ve Sayın Başbakan açıklıyor: "İran izlenimlerimizi ABD Başkanı Obama ile paylaşacağız" diye.Sayın Başbakan'ın farsça söylemleri magazinsel olarak ekranlara yansıdı, tekrar tekrar gösteriliyor; asıl konuşulanları ya da icraatları ise yakın zamanda göreceğiz."Nükleer silahların yayılımının önlenmesine İsrail'den başlanması lazım" diyor Sayın Başbakan, kulağa hoş geliyor, ama ABD'den alınan füzeler neden İran sınırına yerleştirilecek, doğrusu İsrail'e doğru yöneltilmesi değil mi? Madem tehditse?Yine söylem farklı, icraat farklı?Siyasilerimizin bu tavırları ile ilgili ekonomiden, siyasete, hukuktan eğitime daha birçok misal verilebilir. Örnekler çok, ama gören yok.Hep AB'nin, ABD'nin çifte standartlarını eleştirip duruyoruz. Asıl siyasilerimizdeki çifte standardı da gerçekten görebilirsek, sadece söylemi değil, icraatı da millete yönelik olanları iş başına getirebilirsek işte o zaman üzerimize düşeni yapmış oluruz. Bize milli söyleme sahip, milli icraatlar ortaya koyan siyasiler lazım.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024