Enerji Bakanı Taner Yıldız Eylül 2011 tarihinde Rumların Doğu Akdeniz'de ABD ve İsrail ile birlikte doğalgaz ve petrol aramasına başlamasına, "Böyle bir çalışma yapılamaz" diye sert bir tepki ortaya koymuştu.Aradan 3 yıl geçtikten sonra sert tepki yerini AKP hükümetinden beklenir bir şekilde yumuşak bir tavra ve hatta kraldan fazla kralcı bir üslupla kabule bıraktı.Ankara'da bir basın toplantısı düzenleyen Enerji Bakanı Yıldız, Doğu Akdeniz'deki gazdan "İsrail gazı" diye bahsetti.Doğu Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler Türkiye, Suriye, Mısır, İsrail, Lübnan, KKTC ve Güney Rum kesimi? Ve de en fazla kıyısı olan ülke ise Türkiye?Durum buyken, bu kadar ülkenin Doğu Akdeniz kaynaklarında hakkı varken, en fazla hak iddia etmesi gereken Türkiye'nin Enerji Bakanı bu bölgeden çıkan gaza "İsrail gazı" diyebiliyor. Bunu derken de "Bölgedeki istikrarı korumak için?" ifadelerini söylemekten de geri durmuyor. Neyin istikrarıysa?İstikrar diye diye millette ne vatan kalacak ne namus?Doğu Akdeniz'in doğalgazını "İsrail gazı" yapmakla kalmadılar bir de Avrupa'ya nakliyesini de üstleniyorlar. Plana göre, doğalgaz Adana'ya deniz altından boru hattıyla ulaştırılacak oradan da Avrupa'ya Türkiye üzerinden nakledilecek.Bunun gerçekleştirilmesi için de KKTC'nin ortadan kaldırılıp Birleşik Kıbrıs adı altında bir yapının oluşması, planın önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor.Evet, Türkiye'nin iktidar koltuğunu işgal edenlerin Kıbrıs ve Akdeniz konusundaki somut adımlarına bir bakın, bir de bugüne kadar halkımız tarafından Meclis'e layık görülmeyen Bağımsız Türkiye Partisi'nin Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın somut adımlarına bakın. Sayın Baş, Kıbrıslı çiftçilerin daveti üzerine Lefkoşa'da gerçekleştirdiği 8. Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nde KKTC'nin devam etmesi gerektiğini, tam bağımsız olmasını ve de dünya ülkeleri tarafından tanınması gerektiğini ortaya koydu.Ve bu tespitlerini sadece söylem boyutunda bırakmadı, Kongre'ye Rus ekonomi danışmanlarını davet ederek onların KKTC'den 80 bin ton narenciye almalarını sağladı.Bu, Sayın Baş'ın da ifade ettiği gibi, 1974 sonrası KKTC'nin tanınması noktasındaki en somut adımdı.1974'ten sonra gelen milletimiz tarafından Meclis'e layık görülen hiçbir etkili ve yetkili siyasi irade bunu başaramadı ama Prof. Dr. Baş, Meclis dışında olmasına rağmen bu zoru başardı.Milletimiz Doğu Akdeniz'deki bizim de hakkımız olan gazı İsrail'e peşkeş çekenleri, bu doğalgaz rahatlıkla taşınsın diye Birleşik Kıbrıs fikrine yeşil ışık yakanları iktidar koltuğuna layık gördü ama KKTC'yi bağımsız bir devlet olma kapısını açan Sayın Baş'ı ve kadrosunu layık görmedi.Kendi topraklarından çıkan petrolünü, doğalgazını, borunu, altınını, mermerini ve daha milyarlarca dolarlık madenini yabancılara peşkeş çeken bir siyasi iradenin, Doğu Akdeniz'de hak iddia etmesi elbette ki beklenemez.Kendi bağımsızlığını AB'ye peşkeş çekenlerin KKTC'nin bağımsızlığı için mücadele etmesi, KKTC'yi dünyaya tanıtması elbette ki düşünülemez. Ve böyle siyasileri 3 seçimdir iş başında tutan millet, hala uyanmadığı müddetçe Akdeniz'deki doğalgaza İsrail gazı diyenlere elbette ki hesap soramaz.İstikrar derken, İsrail'in ve ABD'nin bölgedeki istikrarını kastedenleri, Türk milletinin istikrarını ise göz ardı edenleri milletimiz takdir ettiği müddetçe bu tablo asla değişmez.O halde uyanma zamanı; imkansızlıklara rağmen Türk milletinin çıkarları için somut adımlar atanlara bir de iktidar yetkisi verirsek sizce Türkiye'nin, KKTC'nin menfaatine neler değişmez ki?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025