Ülkemizde ve dünyada Covid-19 pandemisinde vaka sayısı da ölüm sayısı da hızla artmaya devam ediyor.
Aralık 2019'da ilk Wuhan'da görülmeye başlanan Covid-19 virüsü, sonra Avrupa'ya, ardından da Amerika kıtasına sıçradı. Yaklaşık 1 yıl içinde 57 milyon insana bulaştı, 1,3 milyondan fazla kişinin de hayatını kaybetmesine neden oldu.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) üst düzey ismi Hans Kluge yaptığı açıklamada, Avrupa genelinde vaka ve ölüm sayısının son haftalarda ciddi bir artış gösterdiğini söyledi. Kluge, "Her 17 saniyede 1 insan ölüyor" dedi.
Her ne kadar aşı çalışmaları dört bir koldan yürütülse de, uzmanlar aşının da tam çözüm olmayacağını ifade ediyorlar.
Sağlık Bakanlığı'nın 19 Kasım'da açıkladığı rakamlara göre, Türkiye'de günlük hasta sayısı 4 bin 552'ye çıkarken, hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı da 123'e yükseldi.
Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) ortaya koyduğu ve dün ilan edilen rapora göre rakamlar çok daha ciddi boyutlarda. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TTB Aile Hekimliği Kolu, "Aile Hekimliği Pandemi Anketi Kasım 2020" sonuçlarını açıkladı.
73 ilden 1270 aile hekiminden alınan verilere göre:
Vaka sayısı yüzde 300 arttı.
Sadece aile hekimliği verilerinde Türkiye genelinde günlük vaka sayısı 47 bin 629'a, İstanbul'da günlük vaka sayısı 12 bin 631'e ulaştı.
Aile hekimi başına 59,59 hasta ve 19,79 Covid-19 hastası düştü. İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir, Antalya ve Gaziantep artışın en fazla olduğu kentler oldu.
Aile hekimlerinin yüzde 91'i vaka sayılarının arttığını, sadece yüzde 4'ü vaka sayılarının azaldığını söyledi.
Vaka sayılarının artmasıyla telefonla izlem oranı yüzde 76'dan yüzde 66'ya geriledi.
Aile sağlığı merkezlerinde Covid-19 geçiren sağlık çalışanı oranı yüzde 49'a yükseldi.
Sağlık çalışanlarından hiç tükenmişlik hissetmediğini söyleyenlerin oranı sadece yüzde 2'de kalırken; arada sırada tükendiğini hissedenlerin oranı yüzde 32, tükenmiş hissedenlerin oranı yüzde 66, tamamen tükenmiş hissedenlerin oranı yüzde 18 oldu.
Ek ödeme alabileceğini düşünenlerin oranı yüzde 8'de kalırken, yüzde 58'i "Hayır" yanıtı verdi.
Sonuçların paylaşıldığı online toplantıda konuşan Dr. Nuri Seha Yüksel, TTB olarak alınması gereken önlemleri her fırsatta dillendirdiklerini ancak önlemlerin etkin biçimde alınamaması sonucu ürkütücü bir tablo ile karşı karşıya kalındığını söyledi.
Bir diğer konuşmacı olan Dr. Kazım Doğan Eroğulları, "Maalesef salgının kontrolünü kaybettik. Suçu ve sorumluluğu vatandaşa, yükü sağlık çalışanına yıkan, ikinci basamakta, yani tedavi edici hekimlikle karşılanan bir pandemi ile mücadele anlayışı başarılı olamayacaktı ve olamadı da" diye konuştu.
Yukarıda madde madde özetle saydığımız rakamları aktaran Dr. Emrah Kırımlı ise şu önemli tespitlerde bulundu:
"Salgın endişe duyulacak boyutlara ulaştı. Vakalar geçtiğimiz aya göre yüzde 91 arttı."
"Aile Hekimi başına, Ekim'de yüzde 6,53 pozitifli hasta düşerken, Kasım'da ise hekim başına düşen hasta sayısı üç kat artarak yüzde 19,79'a çıktı. Bu artışlar İstanbul için yüzde 31, İzmir'de yüzde 14, Ankara'da yüzde 23 oldu."
"Geçtiğimiz bir aylık sürede 1 milyon kişi hastalandı. Bir milyon 500 bin kişi karantinaya alındı. Ölüm sayıları 3-4 kat arttı. Ekim'de yaptığımız uyarı dikkate alınsaydı bu duruma düşmeyecektik."
"Son bir ay içinde hastalanan 1 milyon kişiye filyasyon ekiplerinin yetişmesi imkânsız hale geldi."
"Filyasyon ekipleri yetişemiyor, dinlenemiyorlar bile. Hastalar evde çaresiz. Kapasite arttığı için 112'ler yetişemiyor."
"Aile Sağlığı Merkezleri'nde çalışan Covid olanların oranı geçtiğimiz ay yüzde 40, bu ay yüzde 51'e çıktı. Yani 5 bin sağlık çalışanı hastalandı. Kişisel koruyucu ekipmanları dağıtılmıyor. Grip aşılarını biz de (alamadık) hastalarımız da alamadı."
"Sağlık sistemi çok ciddi sıkıntı yaşıyor ve sağlık çalışanları tükendi."
"Sağlık Bakanlığı kaynaklarımız kısıtlı diyor. Kaynakların kısıtlı olması başka, kullanım alanında tercihler farklı."
"Hasta bir insana tıbbi yardım sağlamayı, imkânı olmadığı için reddeden hiçbir toplum kendine medeniyim diyemez. Hastalığı önlemek için bir çaba görmüyoruz. Alınmayan tedbirler binlerce insanın ölümü demektir."
TTB'nin verilerini ve yapılan açıklamaları yorumsuz bir şekilde paylaştım.
Bu rakamlar içinde bulunduğumuz çıkmazı net bir şekilde ortaya koyuyor.
Peki, çözüm var mı? Evet, var.
Her zaman ifade ediyoruz, Prof. Dr. Haydar Baş'ın devlete güç veren Milli Ekonomi Modeli ve bu sağlık krizini tamamen ortadan kaldıracak mükemmel bir sağlık sistemini ortaya koyan Sosyal Devlet Milli Devlet tezini hayata geçirelim, bugün çözümsüz kabul edilen sorunlar bir anda nasıl ortadan kalkıyor?
Virüs, Çin'in Wuhan eyaletinde başladı, şimdi orası dünyanın en güvenli bölgesi.
Turizm tanıtım filmlerinde göğüslerini gere gere "Wuhan'da buluşalım" diyorlar.
Onlar Korona belasından Milli Ekonomi Modeli ile kurtuldular, biz neyi bekliyoruz?
Model de bizde, bu eşsiz Modeli uygulayacak Lider ve kadro da içimizde.
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024