ABD ve Rusya, birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için diplomatik, askerî ve psikolojik manevralarına devam etmektedir.
Savaşın çıkmaması için yapılan tüm müzakereler sonuç vermemiştir. Görüşmeler çatışma çıksa dahi, savaş diplomasisinin bir aracı olarak da devam ediyor.
ABD, yeni stratejisinin bir parçası olan, Rusya'yı kuşatarak sıkıştırmak ve dolayısıyla temel stratejisinin önünde oluşan Rusya-Çin iş birliğini bozarak, NATO'nun genişlemesinin önünü açmak istiyor.
Rusya da bu kuşatmayı kırarak, NATO'yu kendisinden uzak tutmayı ve eski etki alanındaki bölgelerde yeniden söz sahibi olmayı hedeflemektedir. Bu da gayet normal olmakla birlikte, hakkıdır da.
Ukrayna'nın ABD ve Avrupa ülkeleriyle yakınlaşması ve desteklenmesi, NATO'nun genişleme planında öncelik alması, onu hem Rusya, hem de ABD açısından ön plana çıkarmıştır.
Rusya ile Ukrayna arasında gelinen son nokta her iki devlet açısından da iyi karşılanmamasına rağmen, savaşın neden çıktığı sorusu çok daha fazla önem kazanıyor.
Rusya tarafından bu operasyonu zorunlu hale gelmesinde çok önemli bir ayrıntı var ancak, bu konu medyada hiç bir şekilde yer almadı.
Operasyondan bir gün önce Rusya ile Ukrayna yetkilileri Normandiya'daki müzakere gruplarının temsilcileri ile bir görüşme yaptı.
Yapılan bu görüşmede Rus tarafı Ukrayna'nın tarafsızlığını ilan etmesini istiyor.
Ukrayna bunu ne ilginçtir ki kabul ediyor fakat 1 saat sonra reddettiklerini açıklıyorlar.
Peki, ne oldu da Ukrayna, tarafsızlık anlaşmasına tamam dedikten sonra bir saat arayla U dönüşü yaptı.
İşte ne olduysa, Ukrayna'nın iplerini elinde bulunduran ABD'nin hızlıca araya girip devre yapmasıyla oldu.
ABD yetkilileri Ukrayna yetkilileri ile görüşüyor ve Ukrayna'nın tarafsızlık açıklamasını reddetmesini istiyor. Putin'in beklenmeyen bu tavır karşısındaki sert tutumu ve operasyon kararı bu yüzden.
Bir söz veriliyor ve ondan sonra 1 saat içinde reddediliyor.
Oysa Ukrayna'nın yapacağı tek şey Finlandiya gibi tarafsız olmaktı. Bu kabul edilmeyince Putin tarafından operasyonun düğmesine basılmış oldu.
Burada asıl dikkatli olması gereken ülke Rusya değil, Türkiye'dir.
Montrö sözleşmesi bu süreçte ABD'nin baskısı veya uzatacağı bir havuç sonucu bir oldu bittiyle delinebilir. İşte o takdirde ABD, Ukrayna'yı kobay olarak kullanmış ve Karadeniz'e açılma hayalini sinsice gerçekleştirmiş olur ki, bu da Türkiye'yi bir anda Rusya ile çatışmanın eşiğine getirir.
Asıl kendine dönmesi gereken ülke Türkiye'dir.
Türkiye'nin ekonomisi yek ile yeksandır.
Düşmanları şimdilik yüzüne gülmektedir.
En küçük bir fırsatta Türkiye tukaka olur ki, kimse şovenist duygularla, "hadi canım sen de" demesin.
Sonuç:
Rusya her türlü savaştan güçlü ekonomisi ve silah gücüyle galip çıkabilir ama Türkiye için yeni bir Atatürk bulmak o kadar kolay olmayabilir!
- Türkiye ittifakı kurulsun / 05.05.2025
- Kıbrıs Türkiye’ye katılmalıdır / 04.05.2025
- Şehitlere sor süreci / 30.04.2025
- Kapitalist sistem seni de yutar Mehmet Şimşek / 28.04.2025
- İstanbul’un nüfusu beka sorunu olmuştur! / 27.04.2025
- Türk olduğumuzu hatırlayalım! / 24.04.2025
- Mevzu Türk milletidir / 23.04.2025
- Çok pis kokular geliyor! / 21.04.2025
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık çağrı / 20.04.2025