Suruç'taki bombalı saldırıdan sonra pimi çekilen terör, esasen 13 yıllık AKP iktidarının yanlış politikalarının bir sonucudur.Suruç'taki saldırı ve ondan sonra vuku bulan saldırıların perde arkasının, gerçek faillerinin aydınlatılması için Meclis bünyesinde bir terör araştırma komisyonu faydalı olacaktı ama malum böyle bir teklif, HDP evet demesine rağmen AKP ve MHP tarafından reddedildi.Dilerseniz bugünkü yazımızda son yaşanan olayların faillerinden bahsetmek yerine terörün bugün bu kadar yaygın ve etkin hale nasıl geldiğinden bahsedelim.Ülkemizdeki terörün asıl kaynağı, siyasilerimizin dışa bağımlı, okyanus ötesinden icazetli politikalarıdır. Çünkü Büyük Ortadoğu Projesi haritasında da açıkça görüldüğü üzere ülkemiz 22 İslam ülkesi içinde parçalanması hedeflenen ülkeler arasındadır.Türkiye'nin stratejik konumunu ve Türk milletinin Haçlı dünyası karşısındaki tarihi başarılarını, İslam dünyasında baş olma özelliğini dikkate aldığımızda, esasen Prof. Dr. Haydar Baş'ın vurguladığı gibi asıl hedef de Türkiye'dir.Ülkemizi kimler parçalamak istiyor: ABD, AB ve İsrail?Durum buyken ülkemizi yönetmeye soyunmuş olan, iktidar koltuğunu işgal eden siyasi irade kalkıp da ülkemizi parçalama hedefi olanlarla stratejik ilişkiler kurarsa, hatta onların verdiği akıl ve talimatlara göre hareket eder, onların projelerinde misyon sahibi olursa elbette ki terörün sürekli artması doğal bir sonuçtur.Bugün Türkiye'yi vuran iki terörden biri olan PKK, 1980'li yılların başında ABD'nin Irak'ın kuzeyinde kurduğu Çekiç Güç tarafından oluşturulmuş, IŞİD ise ABD eski ajanlarından Snowden'in ifadesiyle CIA tarafından kurulmuştur.Siyasilerimiz, iktidarıyla muhalefetiyle bu çifte terörü oluşturan okyanus ötesi iradesinden kalkıp da icazet alır ve onların aklıyla hareket ederse elbette ki terörle müzakere masasına oturacaktır, elbette ki terör her gün daha da palazlanacaktır, en stratejik anlarda tabutlar gelmeye başlayacaktır.Bu temel tespitten sonra yapılan yanlışların biraz detaylarına inelim.Ekonomisi iyi olan, halkın huzurlu olduğu ülkelerde terör zemin bulamaz. Ülkemizde terörün zemin bulmasının en önemli nedenlerinden birisi halkın geçimini temin edememesi, iş ve aş probleminin çözülmemesi, bütün gelir kaynaklarının tükenmesidir.Halk, siyasilerin ekonomiyi bilmemesi sebebiyle yaşadığı mağduriyetin faturasını devlete kesmekte, devletine olan güveni azalıp yok olmakta, geçim kaygısıyla da terörün pençesine düşmektedir.Terörün bugün palazlanmasının en önemli nedenlerinden birisi de misyon sahibi taşeron siyasilerin maksatlı olarak etnik ve mezhepsel ayrımcılığı körüklemesidir. Böyle bir siyasi tavır Anayasamıza göre suç olmasına rağmen, her etnik ve mezhepsel unsura devletin eşit mesafede olması gerekmesine rağmen maalesef buna riayet edilmemiştir.Doğal olarak ayrımcılığa maruz kalan halk da terörün ve arkasındaki iradelerin propagandaları çerçevesinde yanlışa düşmüştür.Devletin sunması gereken eğitim, sağlık, ulaşım ve diğer sosyal hizmetler konusunda da siyasilerin bölgesel ayrımcılıklar ortaya koyması, homojen olamaması terörün zemin bulmasındaki temel nedenlerdendir.İstihbarat ve güvenlik zafiyeti de teröre cesaret veren etkenlerdendir. Malum, AKP hükümeti terörle mücadelede milli istihbaratı devre dışı bırakıp, istihbarat paylaşımı adı altında ABD'nin verdiği istihbaratla hareket etmeye başlamıştır.Böyle bir istihbarat anlayışı güvenlik güçlerimizi gerçek hedeflerden uzak tutarken, ABD'nin terörün arkasında olduğu gerçeğinden yola çıktığımızda terörün bizi daha stratejik noktalardan vurmasına neden olmuştur. Yani istihbarat paylaşımı terörü değil, bizi vurmuştur.Terörle mücadelede askerin ve polisin mücadelesi önemlidir. Ama siyasilerimizin terörle mücadele edenleri adeta cezalandırması, askerin ve polisin taşeron siyasilerin kontrolüne girmesi sebebiyle etkisizleşmesi, üstelik terörle müzakere edilerek terörle mücadele edenin değil de terörün baş tacı edilmesi terörün bu denli palazlanmasına neden olmuştur. Daha birçok neden sayılabilir. Terörle mücadelede başarılı olunabilmesi için okyanus ötesinden, Brüksel'den ve İsrail'den icazet almayan, "Ne AB, ne ABD ne de IMF; tek çözüm Bağımsız Türkiye" diyen, dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçirerek devletin gelirini ve kaynaklarını hiçbir etnik ve mezhepsel ayrım yapmadan halkına eşit bir şekilde dağıtan, milli istihbaratını ve güvenlik güçlerini milletine karşı değil, teröre ve ülkemiz üzerinde hesabı olanlara karşı kullanan, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine halkına mükemmel ve eşit bir şekilde eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim hizmetlerini götüren, her bir vatandaşına kimseye muhtaç olmayacağı şekilde iş ve aş imkanı tanıyan, hukuku ve adaleti üstün tutan, milletine ait, milletini seven, her konuda milli çözüme sahip bir siyasi lidere ihtiyaç vardır.Kabul etseniz de etmeseniz de bütün bu özelliklere sahip olan tek lider Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır.O'nun iktidarında bir tek terör eylemi kalmayacağı gibi, dağdaki teröristler bile ben de 5000 TL asgari ücret almak istiyorum, ben de 1000 TL vatandaşlık maaşı almak istiyorum diye silahını bırakıp sıraya girecektir ve böyle bir baba devlete karşı bir daha asla terör suçu işlemeyecektir.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024