logo
02 MAYIS 2025

Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir

22.04.2025 00:00:00

Kıbrıs süreciyle ilgili yaşanan gelişmeler, maalesef Türkiye'nin en haklı davasında elini zayıflatıyor.

AKP hükümetinin yetkilileri, her fırsatta dünyanın birçok bölgesinde etkili olduğumuzdan, artık oyun kurucu ülkeler arasında bulunduğumuzdan bahsediyor.

Ama gel gör ki Kıbrıs davamızda, Ege'deki Lozan'da elde ettiğimiz haklarda, Doğu Akdeniz'de, Suriye'de, Irak'ta, topyekun Orta Doğu'da ve dünyanın birçok bölgesinde yaşadığımız kayıplar yetkililerimizin bu iddialarını yalanlıyor.

Önceki yazımızda Ege Denizi'nde gelinen noktayı örneklerle ifade etmiştik, bu yazımızda Kıbrıs'taki gelişmeleri ele alalım.

Malum, nisan ayının başlarında Semerkant'ta düzenlenen AB-Orta Asya Zirvesi'nde Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ile Tacikistan; 2.4'er milyar Euro karşılığında Türkiye ve KKTC aleyhinde bir bildiriyi imzaladılar.

Avrupa Birliği ile imzaladıkları yatırım anlaşması kapsamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) tanımayacaklarını beyan ederek, Türkiye'nin Kıbrıs'taki varlığını "işgal" olarak nitelendirdiler.

Dört Türk devleti artı Tacikistan toplam 12 milyar euroluk yatırım taahhüdü karşılığında Avrupa Birliği'nin Kıbrıs politikasına tam uyum sözü verdi. 

Söz konusu ülkeler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 541 ve 550 sayılı kararlarına bağlılıklarını bildirerek, yalnızca Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni (GKRY) adanın "tek meşru yönetimi" olarak tanıyacaklarını resmen ilan etti. 

Bu durum, KKTC'nin uluslararası alandaki diplomatik statüsüne ağır bir darbe olurken, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'na da üstü kapalı bir kınama niteliği taşıyor. 

Anlaşmada, Türkiye'nin adadaki askeri varlığının sona erdirilmesi çağrısında bulunuluyor.

Anlaşmada dikkat çeken bir diğer husus ise, Türkiye ile KKTC arasında gerçekleştirilen büyükelçilik atamalarına ilişkin. Bu uygulamalar "ayrılıkçı ve yasa dışı" olarak tanımlanırken, bu tür diplomatik girişimlerden vazgeçilmesi çağrısında bulunuldu. 

Aynı belgede, tüm ülkelere KKTC'yi tanımama, desteklememe ve herhangi bir yardımda bulunmama çağrısı da yer alıyor.

Anlaşmanın en tartışmalı bölümlerinden biri de Maraş konusuna ilişkin maddeler oldu. AB'nin çizgisine tam paralel ifadelerle kaleme alınan metinde, Maraş'ın yerleşime açılmaması gerektiği belirtilerek, bölgenin Güney Kıbrıs'a iade edilmesi çağrısı yapıldı. 

GKRY'nin "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak tanınması, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiği vurgulandı.

Elbette ki Türki cumhuriyetlerin aleyhimize böyle adım atması oldukça yanlış. 

Fakat merak ettiğimiz konu şu: Eğer AKP hükümetinin Türki cumhuriyetlerle çok iyi ilişkileri varsa, Türkiye'ye rağmen böyle bir adımı atabilirler mi? Ya da Türkiye'ye rağmen bu adımı attılarsa o zaman bu, hükümetin bütün iddialarını çürütmez mi?

Türki cumhuriyetler için bile caydırıcı olamayan AKP'li Türkiye, Ege'de Yunan'a karşı, Doğu Akdeniz'de GKRY'ye karşı ya da Orta Doğu'da İsrail'e karşı ne kadar caydırıcı olabilir?

Yani olayın neresinden baksanız tam bir fiyasko!

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, partisinin Kayseri İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada şu önemli tespitlerde bulundu:

"Türk devletleri Güney Kıbrıs Rum Yönetiminde elçilikler açtı. Yaptıkları anlaşmalarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımayacaklarını beyan ettiler. Dışişleri bakanımız Kurtlar Vadisi Cendere müziğiyle devamlı editli bir şekilde TikTok'ta geziyor ama Türki Cumhuriyetlere bir şey yapamıyor, bir şey söyleyemiyor."

"AK Parti kurulduğu tarihten bugüne benim bildiğim kadarıyla ilk defa Türki Cumhuriyetlerle ilgilenen bir genel başkan yardımcılığı ihdas etti ve başına da İYİ Parti'den transfer ettiği Kürşat Zorlu denen bir beyefendiyi getirdi. Sen ne iş yapmaya geldin oraya? Geldin hemen arkasına Türki Cumhuriyetler bizden Kıbrıs'ı aldılar. Bunun için mi geldiniz?"

"Bu Suriye'de aralık ayında HTŞ, yönetimi ele aldı. O zaman 'Yeni tehlikeler geliyor, dikkat edin. Kıbrıs tehlike altında, Doğu Akdeniz'deki münhasır ekonomik bölgemiz tehlike altında' dedim. Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs ile ilgili Türk devletlerinin aldıkları karar bugün hepimizin malumu. Niye almışlar? Avrupa Birliği, Türk devletlerine 12 milyar euro destek vermiş, paralar vermiş. Yani şunu anladım, Kıbrıs'ı tanıtmanın bedeli 12 milyar Euro… O kadar sığınmacıya milyarlarca euro harcayacağınıza bu parayı bu Türk devletlerine verseydiniz de Kuzey Kıbrıs'ı tanısalardı."

"Bir bakanımız, 'Filistin'i bütün dünyaya tanıtmamız lazım' diyor. Sen önce Kıbrıs'ı tanıt, Kıbrıs'ı tanıtsana dünyaya… Ama böyle bir gündemleri yok."

Bir de şu soruyu soralım: Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bugün o bağımsızlık karakteriyle aramızda olsaydı sizce Kıbrıs'la alakalı hangi kararı alırdı?

Benim kanaatim, aynen Hatay'daki süreci işletir, Kıbrıs'ı anavatana dahil ederdi.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın her zaman ifade ettiği gibi: "Kıbrıs yavru vatan değil, vatandır."

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Herkes yaptığının cezasını bulacak
1 Mayıs gösterilerinde 384 kişi gözaltına alındı
İstanbul Valiliği açıkladı
Hocalı'da bir toplu mezar daha!
Katledilenlerin tamamı sivil
Kurum 'yok' dedi, Uraloğlu 'yapacağız' dedi
Bakanların Kanal İstanbul çelişkisi
Aylık yüzde 3,21, yıllık 47,21!
İstanbul'un nisan enflasyonu açıklandı
Silahlanma rekor seviyede!
Askeri harcamalarda son 36 yılın rekoru
'Emeğiyle yaşayan herkese saygıyla'
BTP lideri Hüseyin Baş'tan 1 Mayıs mesajı
Taksim'e gitmek isteyenlere polis müdahalesi
Çok sayıda kişi gözaltına alındı
Filistinlilere yardımı engelliyorlar
Kendileri için ‘yardım’ istiyorlar
Taksim kapatıldı
1 Mayıs alarmı
Kadıköy'de 1 Mayıs alarmı
Polis yoğun güvenlik önlemi aldı
"Kanal İstanbul çevreye büyük bir ihanet"
CHP lideri Özel Başakşehir'de konuştu
İsrail, Fransız heyeti Batı Şeria'ya sokmadı
"Kabul edilemez bir müdahale"
BM: Gazze'deki bebekler temel gıdalardan yoksun
Filistinlilerin çoğu temiz suya ulaşamıyor
Trump, Ukrayna ile ekonomik ortaklık anlaşmasını değerlendirdi
"Kiev için güvenlik garantisi"
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Herkes yaptığının cezasını bulacak
1 Mayıs gösterilerinde 384 kişi gözaltına alındı
İstanbul Valiliği açıkladı
Hocalı'da bir toplu mezar daha!
Katledilenlerin tamamı sivil
Kurum 'yok' dedi, Uraloğlu 'yapacağız' dedi
Bakanların Kanal İstanbul çelişkisi
Aylık yüzde 3,21, yıllık 47,21!
İstanbul'un nisan enflasyonu açıklandı
Silahlanma rekor seviyede!
Askeri harcamalarda son 36 yılın rekoru
'Emeğiyle yaşayan herkese saygıyla'
BTP lideri Hüseyin Baş'tan 1 Mayıs mesajı
Taksim'e gitmek isteyenlere polis müdahalesi
Çok sayıda kişi gözaltına alındı
Filistinlilere yardımı engelliyorlar
Kendileri için ‘yardım’ istiyorlar
Taksim kapatıldı
1 Mayıs alarmı
Kadıköy'de 1 Mayıs alarmı
Polis yoğun güvenlik önlemi aldı
"Kanal İstanbul çevreye büyük bir ihanet"
CHP lideri Özel Başakşehir'de konuştu
İsrail, Fransız heyeti Batı Şeria'ya sokmadı
"Kabul edilemez bir müdahale"
BM: Gazze'deki bebekler temel gıdalardan yoksun
Filistinlilerin çoğu temiz suya ulaşamıyor
Trump, Ukrayna ile ekonomik ortaklık anlaşmasını değerlendirdi
"Kiev için güvenlik garantisi"
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.