Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı, Büyük Taarruz'la vatanımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 97'inci yıldönümü… Tüm milletimizin Zafer Bayramı kutlu olsun.
Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet dileriz.
Bugün Trabzon'da Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İl Başkanlığı tarafından günün anlam ve önemine yönelik çok önemli programlar icra edilecek.
Birincisi, Trabzon Havalimanı'nın karşısında bulunan Yalıpark Otel'de saat 15.00'da başlayacak.
Meltem Medya Grubu televizyonlarının canlı olarak yayınlayacağı programda bir taraftan Zafer Bayramı'na yönelik kutlamalar yer alırken, diğer taraftan birbirinden değerli akademisyenlerin konuşmaları olacak.
Elbette ki programın onur konuğu, gerçek Atatürk'ü belgelerle ortaya koyan Hoş Geldin Atatürk eserinin sahibi BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş…
Tüm halkımızın davetli olduğu programa bizzat iştirak etmenizi tavsiye ederim.
O coşkuya, o dolu dolu programa mutlaka şahit olmalısınız ama gelemiyorsanız da ekran başında takip ediniz, kısmen de olsa o coşkuyu yaşayınız.
Zafer Bayramı kutlamasından sonra akşam saat 21.00'da Akçaabat Şehitlik Tepesi'nde Atatürk ve şehitlerimizin ruhu için Mevlid'i Şerif okunacak.
Ülkemizin önemli hafızlarının Kur'an okuyuşlarına şahit olacağız. İlahilerle, salât u selamlarla, tekbirlerle şehitlerimize layık bir Mevlid programı icra edilecek.
Hoş Geldin Atatürk eserinde de geniş olarak anlatıldığı gibi Mustafa Kemal Atatürk, bizzat kendisi organize ederek her yıl Çanakkale'de dönemin seçkin hafız ve mevlidhanlarına Kur'an ve Mevlid okuttururdu.
Ne güzel bir tecelli ki, o gün şehitler için gerçekleştirdiği bu anlamlı tören, bugün kendisi ve şehit arkadaşları için gerçekleşiyor.
Neyi ekersen onu biçersin der atalarımız, Atatürk şehitlere her zaman sahip çıkıyordu şimdi de O'na ve arkadaşlarına sahip çıkan var. Sahip çıkana sahip çıkılır.
Bugün dini ya da milli bayramlarımızı kutlayabiliyorsak, bu, Büyük Taarruz sayesindedir. Zira vatan olmadan bayramların da bir anlamı kalmazdı.
Büyük Taarruz ve 30 Ağustos Zaferi Ata'mızın mükemmel stratejisinin bir ürünüdür.
Ama strateji ne kadar mükemmel olursa olsun böyle büyük bir zaferi maneviyat olmadan asla başaramazdık.
Hoş Geldin Atatürk eserinde, bunun böyle olduğunu müdellel bir şekilde görebilirsiniz.
Mustafa Kemal Paşa, İstiklal Mücadelesi'ne Hacı Bektaş-ı Veli hazretlerinin huzurunda yaptığı "Evladını önüme aldım savaşa çıkıyorum, beni mahcup etme" duasıyla başlamıştır.
Hacı Bektaş, Ehl-i Beyt imamlarından olan İmam Musa Kazım'ın torunudur, Horasan erenlerindendir, Anadolu insanının önce Müslüman olup sonra da Türk Milleti olmasında baş aktördür.
Prof. Dr. Baş'ın ifadesiyle, Anadolu'da Kürt, Türk, Keldani, Yezdani vs. bütün etnik unsurlar, Hacı Baktaş'ın ve irşad ekibinin eliyle Müslüman Türk kimliğinde tek bilek tek yürek olmuşlardır. Ve Türk Milleti tanımı Hacı Bektaş'ın temelini attığı bir tanımdır.
Atatürk de Kurtuluş Mücadelesi'ni bu temel üzerine bina etmiş, Cumhuriyeti de yine bu temel üzerine kurmuştur. Prof. Dr. Baş'ın eserinde delilleriyle görüyoruz ki, Atatürk dindar, hafız, Ehl-i Beyt soyundan, üzerinde İmam Ali'nin elinin olduğu bir maneviyat büyüğü, ağzı dualı Selanik Meydan Dedesi'dir. Atatürk bu mücadelede duayı asla dilinden düşürmemiştir. İşte örnekler:
Meclis'te Başkomutanlık yetkisini aldıktan sonra yaptığı konuşma: "Efendiler! Zavallı milletimizi esir etmek isteyen düşmanları, Allah'ın yardımıyla ne olursa olsun mağlup edeceğimize dair güven ve itimadım bir dakika olsun sarsılmamıştır? Sizlere bu bildiriyi yazdığım andan itibaren Allah'ın lütfuna dayanarak, iftiharla da büyük ve şerefli görevi yapmaya başlamış bulunuyorum? Düşman ordusunun yok edilmesi olan bu tek amacın elde edilmesi için gerekli olan her şey yapılacaktır. Lütuf Allah'tandır."
26 Ağustos sabahı Kocatepe'ye doğru çıkarken, "Allah Türk milletini ve ordusunu koruyacak, muzaffer edecektir" demiş ve o sırada namazını bitirmekte olan Fevzi Paşa'ya yaklaşarak, "Paşam, ordularımızın muzafferiyeti için dua edelim" demiştir.
Büyük Taarruz başlarken 26 Ağustos sabahı gözyaşı dökerek yaptığı dua: "Ya Rabbi! Sen Türk ordusunu muzaffer et. Türklüğün, Müslümanlığın düşman ayakları altında çiğnenmesine müsaade etme."
Aynı gün, Türk topçuları düşman siperlerini dövmeye başladığında, "Allah'ım Türk milletini ve ordusunu koru" diye dua etmiştir.
Türk ordusu hücum işaretiyle "Allah Allah" sesleriyle düşmana saldırırken Mustafa Kemal de, "Allah Türk ulusunu ve ordusunu koruyacaktır" demiştir.
Büyük Taarruz sonrası 31 Ağustos 1922 sabahı savaş alanını gezerken Kızıltaş deresindeki binlerce ölüyü görünce ellerini açarak Fatiha okumuş ve şöyle dua etmiştir: "Ya Rab, bana suç yazma, beni ölenlerin sorumlusu yapma. Yunanlılar yurduma girdi. Ulusumun namusuna saldırdı. Türklüğü ve sana inanıp dua eden Müslümanlığı yok etmek istediler. Yurdumu kurtarmak için bu savaşı yaptırdım. Beni istilacı kumandanlarla bir tutma! Türk ulusunun Kurtuluş Savaşı'ndan, dökülen kanlardan dolayı affet."
Ehl-i Beyt'i önüne alan, dilinden duayı eksik etmeyen, mükemmel bir strateji ortaya koyan, üzerinde İmam Ali'nin elinin olduğu mükemmel bir lider ve onunla beraber hareket eden inanmış bir millet?
İşte Büyük Taarruz bu, Büyük Zafer bu?
Bu mükemmel denklem, sadece o günlerin değil, tüm zamanların zafer denklemidir.
Anlayabilene?
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024