Normandiya Çıkarması ve Avrupa'nın paralı askerler

Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Avrupa'nın Türkiye'ye bakışına dair oldukça "gerçekçi" ve somut bir açıklamada bulundu. Bu açıklamayı Almanya gibi AB'nin en etkin üyesinin-kurucusunun dışişleri bakanı sıfatıyla Fischer'in yapmış olması da oldukça mühim.

Fisher BBC'ye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin AB'ye girişinin terörle mücadelede Normandiya Çıkarması ile eş sayılacağını belirterek şöyle diyor: "11 Eylül 2001 saldırısı öncesinde AB'nin sınırlarının Suriye, Irak, İran gibi ülkelere dayanmasına şüpheyle bakıyordum. Artık stratejik açıdan çok önemli olarak görüyorum. Türkiye'nin AB'ye girişi, terörle mücadelede dönüm noktası olacaktır."

Bu açıklamanın anlamına geçmeden Normandiya Çıkarması'nı ve önemini kısaca hatırlayalım?

Hitler ordularının işgali altındaki Avrupa'yı bu kıskaçtan kurtarmak üzere Müttefik Kuvvetlerin 6 Haziran 1944'te Avrupa'nın kuzeyine düzenledikleri ve

Fransa'nın Normandiya sahillerinden başlatıldığı için adına Normandiya Çıkarması denilen saldırılar Avrupa ve dünya tarihi açısından çok önemli bir yere sahip. ABD'li general Dwight D. Eisenhower (ABD başkanlığı da yaptı), Alman ordularının işgaline son vermek için Fransa'nın kuzey kıyısına (Normandiya sahillerine) tarihin en büyük saldırı filosunu yerleştirdi. Bu saldırı filosu, Hitler yönetimindeki Alman ordularına önemli bir darbe indirdi ve 2. Dünya savaşı müttefikler lehine sonuçlandı.

Normandiya Çıkarması'nın önemi, 1200 savaş gemisi, 10 bin uçak, 4126 çıkarma gemisi, 804 taşıma gemisi, yüzlerce amfibi ve 156 bin askerden müteşekkil dev bir saldırı filosuyla gerçekleştirilmiş olmasından kaynaklanmıyor. Çıkarmanın önemi, Hitler ordularının Avrupa'yı yok etmek üzereyken ABD tarafından engellenmiş olması ve bu çıkarmayla hayat bulan Avrupa'nın adeta yeniden doğmasını sağlamasından ileri geliyor.

Bu yüzden Normandiya Çıkarması ile ilgili değerlendirmelerde "2. Dünya Savaşı'nın sonunu getiren önemli bir başlangıç" ifadesi kullanılmaktadır. Savaşın sonu Avrupa'nın yeniden doğuşu, Normandiya Çıkarması ile mümkün olmuştur.

Peki ama Türkiye'nin AB üyeliği ile Normandiya Çıkarması'nın ne alakası var? Çok alakası var. Fischer, hiç lafı dolaştırmadan Avrupa'nın Türkiye'ye bakışını ortaya koyuyor. Türkiye'nin AB'ye girişi "terörle mücadele" konusunda Normandiya Çıkarması'dır. Yani Avrupa'nın ve ABD'nin İslam dünyasına açtığı Haçlı Savaşı'nda, Avrupa'yı sözde teröristlerden koruma ve kollama görevi için düşünülen aday Türkiye'dir.

Başka bir ifadeyle Avrupa'nın paralı askerleri Türkler!

Geçtiğimiz yıllarda, kurulması düşünülen Avrupa Ordusu (AGSP) tartışmalarında da Türkiye'nin "askeri potansiyeli" gündem olmuştu. Avrupa şiddetle Türkiye'nin askeri gücüne ihtiyaç duyuyor ve bu potansiyeli sözde terör tehdidine karşı kendisine kalkan ve hasmına karşı "vurucu güç" olarak kullanmayı hedefliyor.

ABD, 11 Eylül bahanesiyle başlattığı Haçlı Savaşı'nı tam gaz devam ettirirken, Avrupa da Madrid patlamalarıyla Haçlı saflarındaki yerini aldı ve kendisini İslam dünyasına karşı konumlandırdı.

ABD ve Avrupa başlattıkları bu Haçlı savaşında yeni stratejiler ve açılımlar geliştirmek mecburiyetinde kaldılar. Türkiye de bulunduğu konum ve dinamik askeri potansiyeli sebebiyle tüm bu açılım ve stratejilerin odak noktasını teşkil ediyor. ABD, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adı altında, Avrupa da AB'ye giriş bahanesiyle Türkiye'yi İslam dünyasına açtıkları savaşta kendi istedikleri mevziilere konumlandırmak niyetindeler. Bu yolda önemli aşamalar da kaydettiler. AKP hükümeti hem AB'ye hem de ABD'ye bu yolda sınırsız kredi açmış durumda.